İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Tasarı Taslağı Konusunda Bakanlıkça İstenen Görüşümüz

(08.02.2008)

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası İçin Son Taslak(10.10.2008)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca kurulan Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’ne sivil toplum örgütü temsilcisi olarak Vakfımızın uygun görülmesi, bu alanda Enstitümüzün 25 yılı bulan çalışmalarına verilen bir değerin ifadesi olarak gördük. 3 yıl boyunca yürüttüğümüz Konsey üyeliği görevimizde de, misyonumuz doğrultusunda, Türkiye’de iş sağlığı güvenliği alanının geliştirilmesi için elimizden geldiğince, paydaşlar arasında ortak noktalar bulmaya ve konunun daha geniş boyutta ele alınması için çaba içerisinde olduk.

Ancak, 29 Ocak 2008 tarihinde İstanbul’da 23 işçimizin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan ve büyük bir ihmal sürecinin son halkası olan “Büyük Kaza”, çabalarımızın uygulamaya yansımasında yetersizlikler olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kaza, Türkiye’de iş sağlığı güvenliği alanındaki yetmezliğin çok net bir fotoğrafıdır. Bu yetmezlik, yasaların yetersizliğinden değil, yasaların uygulanmamasından kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan, süreçleri, daha geniş bir perspektif ve uyum içerisinde yönetecek, “idari, mali yönden özerk” Ulusal İşçi Sağlığı İş Güvenliği Kurumu’na mutlak bir gereksinme olduğunu anımsatmak isteriz. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’sının ağırlıklı parçasının da bu Kurum’un kuruluşuna olanak veren hükümler olması gerektiği görüşümüzü koruyoruz.

Bakanlığınızın yerinde bir adımla iş sağlığı ve güvenliği alanını kavrayan bir yasa çıkarma çabasını olumlu karşılıyoruz. Ancak, bu girişimin, tüm çalışanları ve tüm hizmet-üretim alanlarını kavraması gerektiğini; dar anlamda sağlık-güvenliği değil, çalışma mevzuatının sağlık-güvenliği ilgilendiren hükümlerini gözden kaçırmayan bir yaklaşımla ortaya konulması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca bu yasanın, polisiye önlemlerden çok gönüllülüğü öne çıkaran; çatışmadan çok uzlaşmayı önemseyen bir yaklaşımı içermesi gerektiğini düşünüyoruz.

Başlangıcı 1992 yıllarına dayanan, Bakanlığımızca son olarak 2005 yılında ele alınan ve Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin gündemine konulan ve 2006-2008 eylem programında yer alan Yasa Tasarısı üzerinde, sosyal tarafların ve Konsey’e katılan diğer paydaşların oybirliği ile anlaşması bugüne değin sağlanamamıştır.

Bize tanınan yeni süre içerisinde, Konsey’de temsil edilen bazı kuruluşlardan (Türk İş, Hak İş, DİSK, Kamu Sen, KESK, Türk Tabipleri Birliği, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Fişek Enstitüsü) temsilcilerin katıldığı toplantılarda görüşler tartışılmış ve olgunlaştırılmıştır. Her kuruluş bu tartışmaların ışığında kendi görüşlerini Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ne sunacaktır.

Bu çalışma sırasında, 8 Aralık 2007 tarihinde İstanbul’da Kadir Has Üniversitesi ile İstanbul Barosu’nca birlikte düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı Sempozyumu”ndan ortaya konulan görüşlerden de yararlanılmıştır.

Bize ilettiğiniz formatta hazırlanan Fişek Enstitüsü’nün önerileri ekte gonderilmektedir. Bilgilerinize saygıyla sunarız.

Saygılarımızla.

Prof.Dr.A.Gürhan Fişek
Genel Yönetmen

Sayı : 10712-01

26 Aralık 2007

EK-1:
Taslaklar Hakkında Görüş Bildirilmesinde Kullanılacak Form Örneği

Taslağın Geneli Üzerindeki Görüş ve Değerlendirme Teklif

31.01.2008 tarihinde İstanbul’da Davutpaşa’da 23 kişinin ölümü ile sonuçlanan “katliam” gibi iş kazası, bir kez daha, sorunun mevzuatın yetersizliğinde değil; varolan yasa, tüzük ve yönetmeliklerin bile uygulanmasında büyük gedikler olduğunu ortaya koymuştur. İş sağılığı güvenliği (ya da daha çağdaş bir söylem ile “işyerinde sağlık, güvenlik, çevre), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın boyutlarını aşmıştır. Hatta tek tek işverenlerin ve tek tek bakanlıkların boyutlarını da aşarak çok-bilimli, çok-yönlü ve ulusal bir sorun haline gelmiştir.

Varolan mevzuatın da, üzerinde konuştuğumuz İş Sağlığı Güvenliği Yasası’nın da uygulanmasında, polisiye önlemler değil; toplumun gönüllülüğü ve hükümet dışı kuruluşların işbirliği etkili olacaktır. Bu bakımdan, Yasa’nın öncelikle, kendisine yaşam verecek olan “idari, mali yönden özerk” ve hükümet-dışı bir yapı taşıyacak “Ulusal Sağlık, Güvenlik ve Çevre Kurumu”na ve bunun kuruluşuna öncelik vermelidir.

8 Aralık 2007 tarihinde Yasa Tasarısı üzerine düzenlenen Sempozyum’a katılan hukukçular, böyle bir tasarının hazırlığına katkıda bulunmak istediklerini bildirmişler; bu istekleri İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr.Rana Güven tarafından da olumlu karşılanmıştır. Böyle bir katkıyı biz de çok önemli ve vazgeçilmez sayıyoruz.

İş Sağlığı Güvenliği Yasası, bu alandaki tüm kamu ve hükümet-dışı kuruluşlar arasında eşgüdümü sağlayan ve gönüllü dönüşümleri öne çıkaran, “idari, mali yönden özerk” ve hükümet-dışı bir yapı taşıyacak “Ulusal Sağlık, Güvenlik ve Çevre Kurumu”nun kuruluşunu, yetki ve sorumluluklarını, finansman kaynaklarını içermelidir.

Mutlaka hazırlık sürecine hukuk biliminde ve uygulamasında yetkinleşmiş kişilerin katılımı sağlanmalıdır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Tarafından Hazırlanan

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslak Maddesi

Değişiklik Önerilerine Temel Olan Görüş ve Değerlendirmeler

Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı (Konsey STK Temsilcisi)

tarafından getirilen öneriler

MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı, çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunması,mesleki risklerin önlenmesi, risk ve kaza faktörlerinin ortadan kaldırılması ile işyerlerindesağlık ve güvenlik şartlarının sürekli olarak iyileştirilmesi için alınacak önlemleri ve bu konulardaki görev, yetki, yükümlülük ve sorumlulukları düzenlemektir.

Yasanın başlangıcında, iş yasalarında olduğu gibi, işveren sorumluluğu ve çalışanların hakları açıkça vurgulanmalıdır.

Yasa, aynı zamanda bu amaca ulaşmak için devlet, çalışan ve işverenin yanı sıra, iş sağlığı güvenliği hizmetinde görev alanların yetki ve sorumluluklarını da tanımlamalıdır.

Yasada tüm bu paydaşları biraraya getiren, Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin de yetki ve sorumlulukları belirlenmelidir.

Bu yasanın tek amacı, yetki ve sorumlulukları belirtmek değildir. Asıl amaç, sağlıklı bir çalışma için önlemlerin ve yöntemlerin belirlenmesi olmalıdır.

MADDE 1Bu kanunun amacı:

  1. Çalışanların sağlık ve güvenliğini işyerleri ve ülke düzeyinde sağlamak amacıyla devletin, işverenlerin sorumluluklarını ve çalışanların görevlerini ve haklarını belirlemek,

  2. İş sağlığı ve güvenliği hizmetinin örgütlenmesi, düzenlenmesi ve bu hizmetlerde çalışanların görev, yetki ve sorumluluklarının belirlemek,

  3. İşle ilgili en uygun bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik halini sağlayacak düzeyde, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak ve bunu sürdürmek ; çalışma ortamında bulunan tehlike nedenlerini ortadan kaldırmak, olmadığı takdirde en aza indirmek ; iş kazalarını ve yaralanmalarını, işe bağlı hastalıkları, meslek hastalıklarını önlemek ; işyerlerinde sağlık ve güvenlik şartlarının sürekli olarak iyileştirilmesi için alınacak önlemleri belirlemek,

  4. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin ulusal politikaların belirlenmesi, uygulanması ve periyodik olarak gözden geçirilmesi ile görevli Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin oluşumu, yetkileri ve çalışma şartlarını belirlemek ve düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Kanun hükümleri endüstriyel, tarımsal, ticari, idari, eğitsel,kültürel ve benzeri faaliyetlerin yapıldığı, resmi ve özel sektöre ait bütün işyerlerine ve işlere faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

(2)Bu Kanun hükümleri; Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Kuvvetleri ve Sivil Savunma gibi kendine özgü karakteristiği olan kamu hizmetlerinin bu Kanun hükümleri ile çelişen özel faaliyetlerinde uygulanmaz. Ancak, bu tür hallerde de çalışanların sağlık ve güvenliği, bu Kanununun amaçları doğrultusunda dikkate alınır.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Kanun hükümleri kamu ve özel sektöre ait bütün işyerlerinde ve işler ile çalışanın sağlık ve güvenliğini etkileyecek çalışmaların yapıldığı çiftlikler, cezaevleri atelyeleri, hastaların uğraşı ile rehabilite edildiği merkezler, çırak ve stajylerlerin eğitim amacıyla çalıştırıldıkları atelyeler gibi üretim yapılan ve hizmet sunulan vb yerlerde faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

(2) Bu Kanun hükümleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin Kanunlarda bulunan hükümlerin çelişmesi halinde özel kanunlarında bulunan hükümler uygulanır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği çalışanı sadece bu

işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işvereni,

b)Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

c)Bölge Müdürlüğü: İşyerinin bağlı bulunduğu Bakanlık Bölge Müdürlüğünü,

ç) Çalışan: Kendi özel Kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın bu Kanun kapsamındaki kamu veya özel işyerlerinde, herhangi bir iş ilişkisine bağlı gerçek kişiyi,

d) Çocuk çalışan: 14 yaşını bitirmiş 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini

tamamlamış çalışan kişiyi,

e) Genç çalışan: 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını tamamlamamış çalışan kişiyi,

f) İş Güvenliği Uzmanı: Bakanlık tarafından belgelendirilmiş, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanı,

g) İş ilişkisi: Atanma işlemi veya bir sözleşme ile kurulan ilişkiyi,

ğ) İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi: İşyerinde sağlık ve güvenlik konularında çalışanları temsil etmeye yetkili kişiyi,

h) İşveren: İş ilişkisine bağlı çalışanı istihdam eden kamu veya özel işyerlerini sevk ve idareye yetkili olan gerçek veya tüzel kişiyi,

i) İşveren vekili: Bu Kanun kapsamındaki kamu veya özel işyerlerinin sevk ve idaresinde işvereni temsil yetkisine sahip olanları,

ı) İşyeri: Kamu hizmetlerinin yürütüldüğü yerler ile işin yapıldığı veya belli bir amaçla kullanılan gerçek veya tüzel kişilere ait yerleri,

j) İşyeri hekimi: Bakanlık tarafından belgelendirilmiş hekimi,

k) İşyeri hemşiresi/sağlık memuru: Bakanlık tarafından belgelendirilmiş

hemşire/sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini,

l) Kendi adına çalışan: Bir işyerinde, işveren ve çalışanların dışında, iş yapan ve yanında çalışan istihdam etmeyen, işin yapımına katkı sağlayan, kazanç veya ödül elde etmek

amacıyla mal veya hizmet üreten kişiyi,

m) Önleme: Mesleki riskleri önlemek veya azaltmak için işyerinde yapılan işlerin bütün aşamalarında planlanmış veya alınmış önlemlerin tümünü,

n) Risk değerlendirmesi: İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, çalışanlara, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla yapılması gerekli çalışmaları,

o) Sürekli iş: Nitelikleri bakımından otuz iş gününden fazla devam eden işleri,

ifade eder.

İş hukukunda yasa metinleri, aynı zamanda, öğreticidir. Mevzuatın, diğer hukuk metinlerinden farklı olarak daha sade ve anlaşılır bir dil-söylem benimsemesinin nedeni de anlaşılırlıktır. Maddelerin ve fıkraların sıralanmasında, okurun mantık zinciri izlenmelidir. Bu maddenin yazımında, mantık zinciri yerine, alfabetik sıranın kullanılmış olması yerinde bulunmamıştır.

İşyerlerinde iş sağlığı güvenliğin sağlanamamasında, en önemli neden, Avrupa Birliği ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da belirttiği gibi, iş güvenliği kültürününün eksikliğidir. Bu konu hem sosyal bir olgudur; hem de çalışan-çalışan, çalışan-işveren dayanışması ile yaşama geçirilebildiği oranda başarıya oluşabilir. Bunun için, her işyerinde, tüm bireyleri sosyal çevresi ile birlikte algılayan ve birarada iş sağlığı güveenliğini uygulamaya yönlendiren “sosyal dayanışman”a gereksinme vardır. Nitekim 1475 s.k. gereği çıkarılan İşçi Sağlığı İş Güvenliği Kurulları hakkında Tüzük’te “sosyal danışman”a yer verilmiş olmakla birlikte, 4857 s.k. gereği çıkarılan ilgili Yönetmelik’te bu görevliye yer verilmemiştir.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

j) İşyeri:

İşveren tarafından, kamu ya da özel, mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.

İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.

İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.

ı) İşveren: İş ilişkisine bağlı çalışanı istihdam eden kamu veya özel işyerlerini sevk ve idareye yetkili olan gerçek veya tüzel kişidir.

i) İşveren vekili: Bu Kanun kapsamındaki kamu veya özel işyerlerinin sevk ve idaresinde işvereni temsil yetkisine sahip olan kişilerdir.

a) Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği çalışanı sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işverendir.

ç) Çalışan :Bir iş sözleşmesine dayalı olarak, herhangi bir işyerinde çalışan işçilerle; Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerinin görüldüğü genel, katma ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda kamu iktisadi teşebbüslerinde, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan banka ve teşekküller ile bunlara bağlı kuruluşlarda ve diğer kamu kurum veya kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri ile kendi adına çalışanlar, ev işlerinde çalışanlar, stajyer ve çıraklar dahil, geçici veya sürekli olarak iş yapan kişileri kapsar.

e) Genç çalışan: 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını tamamlamamış çalışan kişidir.

Çırak : 3308 sayılı yasa ve Borçlar Yasası gereğince çıraklık sözleşmesiyle, meslek öğrenmek amacıyla, teorik ve pratik eğitim yapan kişilerdir.

r) Kendi adına çalışan: 507 sayılı yasanın 2nci maddesindeki tanıma uygun üç işçinin çalıştığı işyerleri ile bir işyerinde, işveren ve çalışanların dışında, iş yapan ve yanında çalışan istihdam etmeyen, işin yapımına katkı sağlayan, kazanç veya ödül elde etmek amacıyla mal veya hizmet üreten kişidir.

g) Çalışma ilişkisi: Atanma işlemi veya bir sözleşme ile kurulan ve bir hizmet sunumu ya da üretimi kapsayan ilişkidir.

b) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır.

c) Bölge Müdürlüğü: İşyerinin bağlı bulunduğu Bakanlık Bölge Müdürlüğüdür.

p) Kurum” (Kurum:Kuruluş kanunları veya kuruluşlarına ilişkin mevzuatlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idari bir bütünlüğe sahip işyerlerinden oluşan kuruluşlarıdır.

v)Tehlike: insanların yaralanmasına, ölümüne, mülke, çevreye ya da bunların hepsine veya bir kısmına zarar verme potansiyeli taşıyan fiziksel bir durumdur.

z)Yaşam ve sağlık açısından ani tehlike: İşyerinde, çalışanın yaşamını ve sağlığını, giderilmesi olanaksız ve kalıcı (geri dönülmez, irreversibl) biçimde etkileyen ciddi tehlike durumudur.

t) Risk: Belirli sonuçlara yol açacak olumsuz bir olayın belirli bir dönem içinde yada belirli koşullarda ortaya çıkma olasılığıdır.

u) Risk değerlendirmesi: İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, çalışanlara, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin

belirlenmesi amacıyla yapılması gerekli çalışmaları,

ş) Önleme: üretim sürecindeki sağlık ve güvenliğe yönelik tehlikeleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için işyerinde yapılan işlerin bütün aşamalarında planlanmış veya alınmış önlemlerin tümüdür.

ğ) İş Kazası: İşyerinden kaynaklanan veya iş sırasında ortaya çıkan ölümcül vaya ölümcül olmayan yaralanmalara yol açan durumdur.

s) Meslek hastalığı: İşyerinde yapılan üretimden kaynaklanan tehlikeye maruz kalma sonucu yakalanılan hastalıktır.

m) İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri: Önleyici işlevlere sahip olan ve işle ilgili en uygun fiziksel ve zihinsel sağlık koşullarını gerçekleştirecek güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak, bunu sürdürmek üzere yapılan çalışmaların tümüdür.

y)Tıbbi Gözetim Programı: Meslek hastalıkları ile ilgili ilk uyarı bulgularının belirlenmesini sağlayan, işe alınmadan önce ve sonrasında düzenli aralıklarla yapılan muayeneleri de kapsayan tıbbi programdır.

n) İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi: İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin gereklerini yerine getirmek üzere işveren tarafından kurulan ve yasal düzenlemeler uygun personel kadrosuna sahip, işyeri hekimi veya iş güvenliği mühendisinin yönetimi ve sorumluluğu altındaki yapılanmadır.

o) İşyeri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi: Birden fazla işyerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin gereklerini yerine getirmek üzere işverenler tarafından kurulan ve yasal düzenlemeler uygun personel kadrosuna sahip, işyeri hekimi veya iş güvenliği mühendisinin yönetimi ve sorumluluğu altındaki yapılanmadır.

k) İşyeri hekimi: İşçilerin sağlığının değerlendirilmesi, iş koşulları ve süreçlerinin işçilerin sağlığı ile ilişkilendirilmesinde, tüm çalışan nüfusun sağlık, beceri ve çalışma kapasitesinin yönetimine yardımcı olunması, çalışma yetisi ve üretim sürecine ilişkin özel bilgi ile donatılmış ve bu bilgisini sürekli yenileyen, işyeri veya işyeri ortak sağlık ve güvenlik biriminde çalışan hekimdir.

l) İşyeri hemşiresi/sağlık memuru: İşçilerin sağlığının değerlendirilmesi, iş koşulları ve süreçlerinin işçilerin sağlığı ile ilişkilendirilmesinde, çalışma yetisi ve üretim sürecine ilişkin özel bilgi ile donatılan ve bu bilgisini sürekli yenileyen, işyeri veya işyeri ortak sağlık ve güvenlik biriminde çalışan işyeri hemşiresi veya sağlık memurudur.

f) İş güvenliği mühendisi : İşyeri ortamının risklerinin değerlendirilmesinde, iş koşullarının ve süreçlerinin çalışanların korunması ile ilişkilendirilmesinde, işyerinde iş güvenliği önlemlerinin alınmasında ve izlenmesinde yönetime yardımcı olunması için, bu konularda özel bilgi ile donatılmış olan ve bu bilgisini sürekli yenileyen, işyeri veya işyeri ortak sağlık güvenlik biriminde çalışan mühendistir.

İş güvenliği ile ilgili teknik eleman : Dört yıllık teknik yüksek öğrenimini tamamlamış İşyeri ortamının risklerinin değerlendirilmesinde, iş koşullarının ve süreçlerinin çalışanların korunması ile ilişkilendirilmesinde, işyerinde iş güvenliği önlemlerinin alınmasında ve izlenmesinde yönetime yardımcı olunması için, bu konularda özel bilgi ile donatılmış olan ve bu bilgisini sürekli yenileyen, işyeri veya işyeri ortak sağlık güvenlik biriminde çalışan teknik elemandır.

İş güvenliği ile ilgili teknik eleman yardımcısı : İki yıllık teknik yüksek öğrenimini tamamlamış İşyeri ortamının risklerinin değerlendirilmesinde, iş koşullarının ve süreçlerinin çalışanların korunması ile ilişkilendirilmesinde, işyerinde iş güvenliği önlemlerinin alınmasında ve izlenmesinde yönetime yardımcı olunması için, bu konularda özel bilgi ile donatılmış olan ve bu bilgisini sürekli yenileyen, işyeri veya işyeri ortak sağlık güvenlik biriminde çalışan teknik eleman yardımcısıdır.

u) Sosyal dayanışman : Üniversitelerin çalışma ekonomisi endüstri ilişkileri, sosyoloji, psikoloji, eğitim, sosyal hizmet ve hukuk bölümlerini bitirenler arasından, çalışanların, iş sırasında ve iş-dışı yaşamlarında karşılaşacakları sosyal sorunlar ve hak ihlallerinde kendisine yol gösterecek ve destek verecek kişidir. İşyeri ve işyeri ortak sağlık-güvenlik birimlerinde görev yapar.

h) İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi: İşyerinde sağlık ve güvenlik konularında çalışanları temsil etmeye yetkili ve çalışanlar tarafından seçilmiş kişidir.

İşyerinin bildirimi

MADDE 4- (1) Bu Kanunun kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, nakleden, çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren, faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren veya işveren vekili, işyerinin unvan ve adresini, çalışanların sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitiş tarihini, işveren gerçek kişi ise ad ve soyadını, işveren tüzel kişilik ise tüzel kişiliğin unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

(2) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanununa göre bildirimde bulunan asıl işveren ve alt işverenler bu Kanuna göre ayrıca bildirimde bulunmaz.

(3) Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatı ile il veya bölge teşkilatının hizmet alanındaki birimlerinin bildiriminde merkez, il veya bölge teşkilatı esas alınır.

İşyerinin bildirimi

MADDE 4- (1) Aynen

(2) Aynen

(3) Alt işveren, bu sıfatla mal veya hizmet üretimi için meydana getirdiği kendi işyeri için birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür.

(4) Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatı ile il veya bölge teşkilatının hizmet alanındaki birimleri bildirim esas alınır.

(5) Çalışanın sağlık ve güvenliğini etkileyecek çalışmaların yapıldığı çiftlikler, cezaevleri atelyeleri, hastaların uğraşı ile rehabilite edildiği merkezler, çırak ve stajyerlerin eğitim amacıyla çalışıtırıldikları atelyeler gibi üretim yapılan ve hizmet sunulan vb. yerler, iş sağlığı güvenliği açısından değerlendirilebilmek amacıyla, işyeri olarak kabul edilirler ve bildirimleri zorunludur.

Ulusal iş sağlığı ve güvenliği konseyi

MADDE 5- (1) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak; ihtiyaç, öncelik, politika ve stratejiler için öneriler geliştirmek, tavsiyelerde bulunmak üzere Bakanlık, sosyal taraflar, ilgili kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcilerini bir araya getirmek üzere “Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi” kurulur. Konseyin toplam üye sayısı 30’u geçemez. Konseye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı veya Müsteşarı başkanlık yapar. Konsey kararları toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile alınır. Oyların eşitliği halinde başkanın oyu kararı belirler.

(2) Konseyin gerekli görmesi halinde çalışma grupları oluşturulur. Aynı anda beşten fazla çalışma grubu oluşturulamaz. Her bir çalışma grubundaki üye sayısı dokuzu geçemez.

(3) Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin sekreterya hizmetleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir.

(4) Konseyin Başkan ve üyelerine 3000 gösterge rakamının memur aylık kat sayısı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda yıllık altı toplantıyı geçmemek üzere, raportör ve çalışma grubunda görevlendirilenlere ise, 1000 gösterge rakamının memur aylık kat sayısı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda aylık iki toplantıyı geçmemek üzere, katıldıkları her toplantı günü için damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaksızın Bakanlık bütçesinden huzur hakkı ödenir.

(5) Konseyin oluşumu, toplanma ve çalışma şekli, çalışma usul ve esasları ile konseyin başkan ve üyelerine ödenecek huzur hakkı Maliye Bakanlığının görüşü alınarak, Bakanlıkça

hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Konseyi, “idari, mali yönden özerk” bir kurumsal yapılanmaya geçişte, bir adım olarak görüyoruz. Bu bakımdan yasal düzenlemenin bütün süreci gören ve kurumsallaşma hazırlıklarını da içeren bir yaklaşımla kurgulanması gerekir.

Ulusal iş sağlığı ve güvenliği konseyi

a) Oluşumu.

Konsey ;

  • En çok üyeye sahip ilk üç işçi sendikasından gönderilecek birer temsilci,

  • En çok üyeye sahip ilk üç kamu çalışanları sendikasından gönderilecek birer temsilci,

  • TİSK, TOBB, TESK , Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği, Türk Hemşireler Birliğinden gönderilecek birer temsilci.

  • YÖK tarafından, Üniversitelerde, iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmalar yapan öğretim üyeleri arasından seçilecek bir temsilci,

  • İş Sağlığı ve Güvenliği alanında düzenli ve sürekli çalışmaları olan sivil toplum kuruluşları içinden Konsey tarafından seçilecek bir temsilci,

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı,

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünden,

  • İş Teftis Kurulu Başkanlığından,

  • Sağlık Bakanlığından,

  • Devlet Personel Dairesi Başkanlığı,

  • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,

  • Çevre ve Orman Bakanlığı,

birer temsilcinin katılımı ile oluşur..

b) Görevleri:

  1. İş sağlığı ve güvenliği ulusal politikasının hazırlanmasına esas olmak üzere çalışmalar yapmak,

  1. Bu politikaların yürütülmesi için sosyal tarafların katılımına olanak veren çalışma programları hazırlamak,

  1. Belirlenen ulusal politik hedefler doğrultusunda ;

a) sosyal tarafların, meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin kendi üyelerine yönelik çalışmalar yapmasını, eğitimler düzenlemesini özendirmek ,

b) İş sağlığı ve Güvenliği Kurulları, İşyeri Sağlı ve Güvenlik Birimleri, İşyerleri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin çalışmalarının eşgüdümünü sağlamak,

c) İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının yıllık çalışma raporlarını incelemek, sonuçlarını değerlendirip; yön gösterici çalışmalar ve yayınlar yapmak.

  1. İş sağlığı ve güvenliği bilincinin geliştirilmesi için işyerlerine ve topluma yönelik çalışmaları yapmak,

  1. Mevcut hukuksal düzenlemelerdeki eksikliklerin giderilmesi ve ilgili mevzuatın, iş sağlığı ve güvenliği alanında uluslararası sözleşmelere ve Avrupa Birliği direktiflerine ile uyumlu hale getirilmesi için çalışmalar yapmak bu alanda Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanacak her türlü mevzuata ilişkin uygun görüş vermek,

  2. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çalışmalar yapmak, veriler toplamak ve gerekli gördüğü alanlarda çalışma grupları oluşturmak.

c) Çalışma Yöntemi,

Konsey her üç ayda bir olmak üzere yılda en az dört kez toplanır. Kararlar salt çoğunlukla alınır. Konseye Çalışma Bakanlığı müsteşarı başkanlık eder. Ayrıca en az beş kurul üyesinin yazılı isteği halinde olağanüstü olarak toplanır.

Genel hükümler

MADDE 6- (1) İşveren, işle ilgili her konuda çalışanların sağlık ve güvenliğini korumakla yükümlüdür.

(2) İşverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda, bu Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, işyeri dışındaki uzman kişi veya kuruluşlardan hizmet alması bu konudaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluğu ilkesini etkilemez.

(1) İşveren yükümlülük ve sorumluluğunun daha ayrıntılı tanımlanması gerekir.

(2) Satınalma vurgusu yerine ortaklaşa, imece yöntemi gibi formüllerin benimsenmesi gerekir.

İşverenlerin Sorumlulukları ve Yükümlülükleri

İşverenlerin Sorumlulukları

MADDE 6- (1) İşverenler, işyerlerinde, iş sağlığı güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemleri almak, araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmakla yükümlü ve çalışma ortamının sağlıklı ve güvenli sınırlar içerisinde tutulmasından ve bunu izleyecek örgütlenmeyi kurmaktan sorumludur.

(2) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusundaki hakları ve görevleri işverenin sorumluluğu ilkesini etkilemez.

İşverenin genel yükümlülüğü

MADDE 7- (1) İşveren, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil gerekli her türlü önlemin alınması, organizasyonun yapılması, araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik önlemlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun sürekli olarak iyileştirilmesi amacına yönelik çalışmalar yapmakla ve işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemekle yükümlüdür.

(2) İş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni konusunda alınacak önlemler hiç bir şekilde çalışanlara mali yük getirmez.

İşveren yükümlülük ve sorumluluğu yukarıda tanımlandığından, burada işverenin sürdürülebilirliği sağlama ve denetleme yükümlülüğü üzerinde durulmalıdır.

Bir sonraki maddenin başlığının “İşverenin genel yükümlülükleri” olması uygun görüldüğünden, bu madde başlığı “Genel hükümler” olarak belirtilmiştir.

Genel hükümler

MADDE 7- (1) İşveren, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için sağlık ve güvenlik önlemlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun sürekli olarak iyileştirilmesi amacına yönelik çalışmalar yapmakla ve işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemekle yükümlüdür.

(2) İş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni konusunda alınacak önlemler hiç bir şekilde çalışanlara mali yük getirmez.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasında genel prensipler

MADDE 8- (1) İşveren, sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili olarak önlemlerin alınmasında;

a) Risklerin önlenmesi,

b) Önlenmesi mümkün olmayan risklerin analiz edilmesi,

c) Risklerle kaynağında mücadele edilmesi,

ç) Özellikle monoton ve önceden belirlenmiş iş hızında çalışmayı ve bunların sağlık üzerine olumsuz etkilerini en aza indirecek şekilde işyerinin tasarımı, iş ekipmanları, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçimi gibi hususlara özen gösterilerek işin çalışanlara uyumlu hale getirilmesi,

d) Teknik gelişmelere uyum sağlanması,

e) Tehlikeli olanların, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanlarla değiştirilmesi,

f) Teknolojinin, iş organizasyonunun, çalışma şartlarının, sosyal ilişkilerin ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan genel bir önleme politikasının geliştirilmesi,

g) Toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi,

ğ) Çalışanlara uygun talimatların verilmesi,

genel prensiplerine uymakla yükümlüdür.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasında genel prensipler’ başlığı yerine bu madde altındaki düzenlemeler İşverenlerin Genel Yükümlülükleri ana başlığı altında düzenlenmiştir.

5 ve 6. maddedeki düzenlemeler iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin özüne aykırı olduğundan metinden çıkarılmalıdır.

İşverenlerin Genel Yükümlülükleri

    MADDE 8  -İşveren, sorumlulukları çerçevesinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak, geliştirmek, mesleksel tehlikeleri önlemek, bilgilendirme, eğitim ve kurumsal gereklilikler için her türlü önlemi alacaktır.

      2-İşveren, sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili olarak önlemlerin alınmasında;

  1. Tehlikeleri ortadan kaldırmak,

  2. Tehlikeyi kaynağında kontrol etmek,

  3. Güvenli çalışma sistemleriyle riski en aza indirmek,

  4. Tehlikenin varlığını sürdürdüğü sürece kişisel koruyucu donanımı sağlamak,

  5. İşleri kişilere uygun hale getirmek, işyeri tasarımında, iş makinesi, çalışma ve üretim yöntemi seçimlerinde özen göstermek; özellikle monoton çalışmalarda önceden belirlenmiş üretim temposunu hafifleterek bunların sağlığa olumsuz etkilerini en aza indirmek ve monotonluğunu azaltmak.

  6. Bilimsel ve teknik gelişmeleri izlemek ve yeni koruma tekniklerinin işyerine uygulamasını sağlamak,

  7. Tehlikeli olanları, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanlarla değiştirmek,

  8. Çalışma ortamına ilişkin tüm koşulları, teknolojiyi, iş organizasyonunu, çalışma koşullarını ve sosyal ilişkilerini bir arada değerlendirerek birbirini destekler mahiyette tedbirler politikası geliştirmek,

  9. Toplu korunma önlemlerine kişisel korunma önlemlerine göre öncelik vermek,

  10. Çalışanlara uygun talimatları vermek,

genel ilkelerine uymakla yükümlüdür.

İşin özelliğine göre uyulması gereken sağlık ve güvenlik prensipleri

MADDE 9- (1) İşveren, işyerinde yapılan işlerin özelliklerini dikkate alarak:

a) Kullanılacak iş ekipmanının, kimyasal madde ve preparatların seçimi, işyerinin tertip ve düzeni gibi konular da dahil çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden tüm riskleri değerlendirir. Bu değerlendirme sonucuna göre, alınan önleyici tedbirler ile seçilen çalışma şekli ve üretim yöntemlerinin, çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini

yükseltmesi ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir olmasını sağlar.

b) Çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden uygunluğunu göz önüne alarak görev verir.

c) Yeni teknolojilerin planlanması ve uygulanmasında, seçilecek iş ekipmanının, çalışma ortam ve koşullarının çalışanların sağlığı ve güvenliğine etkisi konusunda çalışanlar

veya temsilcileri ile istişarede bulunur.

d) Hayati ve özel bir tehlike bulunan yerlere yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların girmemesi için gerekli önlemleri alır.

İşin özelliğine göre uyulması gereken sağlık ve güvenlik prensipleri’ başlığı altında madde 9 düzenlemeleri değiştirilmiştir.

Bir işyerinde, ister alt-üst işveren, isterse kira vb ilişki ile birden çok işverenin faaliyet göstermesi durumunda, işyeri ortamından doğan sorumluluklar paylaşılmak zorundadır. Birlikte yaşamanın koşulu budur.

MADDE 9- İşveren bu kanunun diğer hükümlerine uygun olarak işyerindeki veya kuruluşundaki işlerin özelliklerini ve niteliğini dikkate alarak ;

a) Aynen.

b) Aynen.

c) Yeni teknolojilerin planlanması ve uygulanmasında, seçilecek iş ekipmanının, çalışma ortam ve koşullarının çalışanların sağlığı ve güvenliğine etkisi konusunda çalışanlar veya temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunur.

d) Yaşamsal ve ciddi bir tehlike bulunan yerlere yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki diğer çalışanların girmemesi için gerekli önlemleri almak.

e) Aynı işyerinin birden fazla işveren tarafından kullanılması durumunda işverenler, iş sağlığı iş güvenliği önlemlerini ortaklaşa uygulamak, çalışan ve/veya temsilcilerine tehlikeler konusunda bilgi vermek ve alınan önlemleri koordine etmek ve oluşacak olumsuz sonuçların sorumluluğunu birlikte üstlenmek durumundadır.

f) Bir işyerinde alt işverenlere ait çalışanların sağlık ve güvenlikleri ile ilgili önlemlerin belirlenmesinde ve uygulanmasında, işyerinin tümünden sorumlu asıl işveren eşgüdümü sağlar. Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

g) İş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni konusunda alınacak önlemler ilgili maliyet, hiç bir şekilde çalışanlara yansıtılamaz.

İşverenler arasında işbirliği, koordinasyon ve sorumluluk

MADDE 10- (1) Aynı işyerinin birden fazla işveren tarafından kullanılması durumunda işverenler, yaptıkları işin niteliğini dikkate alarak; iş sağlığı ve güvenliği ile iş hijyeni önlemlerinin uygulanmasında işbirliği yapar, mesleki risklerin önlenmesi ve bunlardan korunma ile ilgili çalışmaları koordine eder, birbirlerini ve birbirlerinin çalışanlarını veya temsilcilerini riskler konusunda bilgilendirir. Koordinasyon, işverenler tarafından müştereken

belirlenen kişi veya kişilerce sağlanır.

(2) Bir işyerinde alt işverenlere ait çalışanların sağlık ve güvenlikleri ile ilgili

önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasını, işyerinin tümünden sorumlu asıl işveren koordine eder. Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan doğan

yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

İşverenler arasında işbirliği, koordinasyon ve sorumluluk başlığı altındaki madde 10 madde 9 içinde yer almıştır.

Koruyucu ve önleyici hizmetler

MADDE 11- (1) Bu bölümde belirtilen yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla işveren, işyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere, işyerinin büyüklüğünü, işin niteliğini, tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısını dikkate alarak, işyerinden, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, işyeri hemşiresi/sağlık memuru ile ihtiyaç duyulan diğer meslek dallarından, Bakanlık tarafından belgelendirilmiş bir veya birden fazla kişiyi görevlendirir.

(2) İşyerinde bu görevleri yürütebilecek birinci fıkrada belirtilen nitelikte personel bulunmaması halinde bu hizmet, dışarıdan aynı nitelikteki Bakanlık tarafından belgelendirilmiş olan uzman kişi veya kuruluşlardan alınır.

(3) Bu maddenin birinci fıkrasında sözü edilen sağlık ve güvenlikle görevli kişilerin, işyerinde bu görevlerini yürütmeleri nedeniyle hakları kısıtlanamaz. Bu kişilere, söz konusu görevlerini yapabilmeleri için yeterli zaman verilir.

(4) İşveren, hizmet aldığı kişi veya kuruluşları, çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi muhtemel faktörler hakkında bilgilere ulaşmasını, ayrıca bu kişi veya kuruluşların, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanlar ve bu çalışanların işverenleri hakkında gerekli bilgilere ulaşabilmelerini sağlar.

(5) İşyerinin büyüklüğü, işin niteliği, tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısı dikkate alınarak, birinci fıkrada belirtilen hususların yerine getirilmesi sorumluluğunu, Bakanlık tarafından verilen belgeyi almış olması halinde, işveren kendisi üstlenebilir.

(6) Bu maddenin birinci, ikinci ve beşinci fıkrası kapsamında;

a) Koruyucu ve önleyici hizmetleri yürütmek üzere, işyerinden görevlendirilen veya işyeri dışından hizmet alınan kişilerde ve/veya kuruluşlarda aranacak nitelikler, bu kişi ve/veya kuruluşların çalışma şartları ve görevlerini nasıl yürütecekleri ile bu kişilerin eğitimleri, eğitimi verecek kurum ve/veya kuruluşların nitelikleri,

b) Bu kişi ve/veya kuruluşların, Bakanlık tarafından belgelendirilmeleri ve belgelerin iptali, görev ve sorumlulukları kuruluşlarda bulunacak personel ve donanım ile kuruluşların denetlenmesi,

c) İşyerinin büyüklüğü, işin niteliği, tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısına göre; bu kişi ve/veya kuruluşlardan hangi koşullarda hizmet alınacağı, görevlendirilecek ya da hizmet alınacak kişilerin sayısı, hizmet süreleri,

ç) İşverenin sorumluluğu hangi hallerde kendisinin üstlenebileceği, ile ilgili usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Tehlike, Riskler ve Güvenlik Önlemleri” başlığı ile Dördüncü Bölüm olarak düzenlenmelidir. “Tehlike, Riskler ve Güvenlik Önlemleri” başlığı ile Dördüncü Bölüm olarak düzenlenmelidir. Yasa Taslağının 14, 15, 16, ve 17 maddeleri, 12 ve 13. maddelerin Dördüncü Bölüm olarak düzenlemesini önerdiğimizden, içerikleri dikkate alınarak, Taslağın Üçüncü Bölümüne alınmalıdır.

5 ve 6. maddedeki düzenlemeler iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin özüne aykırı olduğundan metinden çıkarılmalıdır.

Koruyucu ve önleyici hizmetler

MADDE 11- (1) Bu bölümde belirtilen yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla işveren, işyerindeki sağlık ve güvenlik tehlikelerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere, işyerinin büyüklüğünü, işin niteliğini, tehlikelilik derecesi ve çalışan sayısını dikkate alarak, İşyeri Sağlık-Güvenlik Birimi veya İşyerleri Ortak Sağlık-Güvenlik Birimi kurar.

(2) Bu maddenin birinci fıkrasında sözü edilen sağlık ve güvenlikle görevli kişilerin, işyerinde bu görevlerini yürütmeleri nedeniyle hakları kısıtlanamaz. Bu kişilere, söz konusu görevlerini yapabilmeleri için yeterli zaman verilir.

(3) İşveren, İşyeri Sağlık-Güvenlik Birimi veya İşyerleri Ortak Sağlık-Güvenlik Birimi görevlilerinin, çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi olası risk faktörleri hakkında bilgilere ulaşmasını, ayrıca bu kişi veya kuruluşların, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanlar ve bu çalışanların işverenleri hakkında gerekli bilgilere ulaşabilmelerini sağlar.

İlkyardım, yangınla mücadele ve kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlike

MADDE 12- (1) İşveren;

a) İşyerinin büyüklüğünü, yapılan işin özelliğini ve işyerinde bulunan çalışanların ve diğer kişilerin sayısını dikkate alarak; ilkyardım, yangınla mücadele ve kişilerin tahliyesi için gerekli tedbirleri alır,

b) Özellikle ilkyardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.

(2) İşveren, birinci fıkrada belirtilen ilkyardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeleri dikkate alarak, bu konuda eğitimli, uygun donanıma sahip, yeterli sayıda kişiyi görevlendirir.

(3) İşveren;

a) Ciddi ve yakın tehlikeye maruz kalan veya kalma riski olan tüm çalışanları, tehlikeler ile bunlara karşı alınmış ve alınacak önlemler hakkında mümkün olan en kısa sürede bilgilendirir,

b) Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlike durumunda, çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapar ve talimatları verir,

c) Ciddi ve yakın tehlike durumunun devam ettiği çalışma şartlarında, zorunlu kalınması halinde de, gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilen kişiler hariç, çalışanlardan çalışmaya devam etmelerini isteyemez.

(4) Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlike durumunda işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk eden çalışanların bu davranışları nedeniyle hakları kısıtlanamaz.

(5) İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için ciddi ve yakın bir tehlike olduğunda ve amirine hemen haber veremedikleri durumlarda, kendi bilgileri doğrultusunda ve mevcut teknik donanımlar ile tehlikenin sonuçlarının engellenmesi için gerekeni yapabilecek durumda olmalarını sağlamak zorundadır.

(6) Çalışanlar, bu madde kapsamında kendilerine verilen görevleri yapmakta ihmal veya kusurlu davranışları olmadıkça bu fiillerinden dolayı dezavantajlı duruma düşürülemez.

Ciddi ve yakın tehlike” sözcüğü yeterince açık ve yol gösterici değildir. Bu yetersizlik kavramsallaştırmayı da güçleştirmektedir.

Onun yerine “yaşamsal ve sağlık yönünden ani tehlike” sözcüğü kullanılmalıdır. Bu sözcük ile anlatılmak istenen şudur (Tanımlarda yazıldığı gibi): İşyerinde çalışanın yaşamını ve sağlığını, giderilmesi olanaksız ve kalıcı (geri dönülmez, irreversibl) biçimde etkileyen ciddi tehlike durumudur.

Ulusal düzeyde ve paydaşlar arasında eşgüdüm sağlayacak olan Konsey’in tüm verileri toplaması gerekir. Her kaza, Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne bildirildiğine göre, yıllık raporların gönderilmesi bir tekrar olur. Bu durumda yıllık raporların gönderilme adresinin Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi olması yerindedir.

İş kazalarının üç işgününü geçenlerinin bildirimlerinin zorunlu kılınması ise, ö zellikle önleme stratejilerini geliştirmek vb yönünden zaaf getirir. Bu bildirim formu üçgünden az ve fazla olanlar diye iki sütun halinde düzenlenebilir.

MADDE 12- (1) Aynen.

(2) İşveren, birinci fıkrada belirtilen ilkyardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeleri dikkate alarak, yeterli sayıda kişiyi görevlendirir. Ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı işyerlerinde her 10 çalışan için 1 görevliden; bunun dışından kalan işyerlerinde ise her 20 çalışan için 1 görevliden az olamaz. Bu görevliler, özel bilgi ile donatılmış olan, bu bilgisini sürekli yenileyen ve özel donanıma sahip kişilerdir.

(3) İşveren;

a) Yaşam ve sağlık açısından ani tehlikeye maruz kalan veya kalma riski olan tüm çalışanları, tehlikeler ile bunlara karşı alınmış ve alınacak önlemler hakkında mümkün olan en kısa sürede bilgilendirir,

b) Yaşam ve sağlık açısından ani ve önlenemeyen tehlike durumunda, çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapar ve talimatları verir,

c) Yaşam ve sağlık açısından ani tehlike durumunun devam ettiği çalışma şartlarında, zorunlu kalınması halinde de, gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilen kişiler hariç,

çalışanlardan çalışmaya devam etmelerini isteyemez.

(4) Yaşam ve sağlık açısından ani ve önlenemeyen tehlike durumunda işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk eden çalışanların bu davranışları nedeniyle hakları kısıtlanamaz.

(5) İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için Yaşam ve sağlık açısından ani bir tehlike olduğunda ve amirine hemen haber veremedikleri durumlarda, kendi bilgileri

doğrultusunda ve varolan teknik donanımlar ile tehlikenin sonuçlarının engellenmesi için gerekeni yapabilecek durumda olmalarını sağlamak zorundadır.

(6) Çalışanlar, bu madde kapsamında kendilerine verilen görevleri yapmakta ihmal veya kusurlu davranışları olmadıkça bu fiillerinden dolayı dezavantajlı duruma düşürülemez.

Risk değerlendirmesi

MADDE 13-(1)İşveren, işyerinde özel risklerden etkilenebilecek çalışanların durumunu da kapsayacak şekilde, sağlık ve güvenlik yönünden, risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.

(2) İşveren, risk değerlendirmesinin sonucuna göre alınması gereken koruyucu önlemlere ve kullanılması gereken koruyucu ekipmana karar verir.

(3) Kendi adına çalışanlar da yaptıkları işler ile ilgili olarak kendileri ve üçüncü kişilere yönelik sağlık ve güvenlik yönünden risk değerlendirmesi yapar ve alınması gereken önlemlere karar verir.

(4) Risk değerlendirmesinin usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Risk değerlendirmesi, bilgi ve deneyim gerektirir. İş sağlığı ve güvenliği alanında, özel bilgi ile donatılmış ve bu bilgisini sürekli olarak yenileyenlerce yapılabilir.

Kendi adına çalışanların, kısıtlı olanakları gözönünde tutularak, ortaklaşa çözüm mekanizmalarına başvurmalarının önerilmesi ve özendirilmesi yerinde olur.

Risk değerlendirmesi, çalışanları ve işverenleri de yakından ilgilendirdiği; onların katılımını gerektirdiği için; sürece yön verecek olan Yönetmelikte, Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü aranmalıdır.

Risk değerlendirmesi

MADDE 13-(1)İşveren, işyerinde özel risklerden etkilenebilecek çalışanların durumunu da kapsayacak şekilde, sağlık ve güvenlik yönünden, risk değerlendirmesi

yaptırmakla yükümlüdür.

(2) Aynen.

(3) Aynen.

(4) Kendi adına çalışanlar da yaptıkları işler ile ilgili olarak kendileri ve üçüncü kişilere yönelik sağlık ve güvenlik yönünden risk değerlendirmesi yaptırır ve önlem alır.

(5) Risk değerlendirmesinin yöntemleri ve temel ilkeleri, Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü ile Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi

MADDE 14- (1) İşveren,

a) İşyerinde meydana gelen bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak ve bunlarla ilgili rapor hazırlamak zorundadır,

b) İşveren, meslek hastalıklarını ve üç günden fazla işgünü kaybı ile sonuçlanan iş kazalarını, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yer alan usul ve esaslara göre üç işgünü içinde işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi

MADDE 14- (1) İşveren,

a) İşyerinde meydana gelen bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak ve bunlarla ilgili yıllık rapor hazırlamak ve yılın ilk ayı içerisinde, Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’ne göndermek zorundadır.

b) İşveren, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını, üç işgünü içinde işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür.

Çalışanların bilgilendirilmesi

MADDE 15- (1) İşveren,

a) İşyerinin geneli ile çalışılmakta olan bölümde veya yapılan her işte yürütülen faaliyetler, sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler,

b) Çalışanların veya temsilcilerinin yasal hak ve sorumlulukları,

c) İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere işyerinde görevlendirilen kişiler, hakkında çalışanların veya temsilcilerinin gerekli bilgiyi almalarını sağlar.

(2) İşveren, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanların, birinci fıkrada belirtilen bilgileri almalarını sağlamak üzere, söz konusu çalışanların işverenlerine gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür. İşyerinde kendi adına çalışanların da birinci fıkrada belirtilen bilgileri almaları sağlanır.

(3) İşveren, işyerinde sağlık ve güvenlik ile ilgili özel görev ve sorumluluğu bulunan çalışanların veya temsilcilerinin bu görevlerini yürütebilmeleri için;

a) Bu Kanunda belirtilen risk değerlendirmesi ve alınan koruyucu önlemlere, iş kazası kayıtları ve raporlarına,

b) Sağlık ve güvenlikle ilgili denetim faaliyetlerinden, bu konuda sorumlu kişi ve kuruluşlardan elde edilen bilgiler ile, koruma ve önleme çalışmalarına ilişkin bilgilere, ulaşabilmelerini sağlar.

Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması

MADDE 16- (1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği konularında çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alır, bunlara öneri getirme hakkı tanır ve bu konulardaki görüşmelerde yer almalarını ve katılımlarını sağlar.

(2) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği konusunda özel görevi bulunan çalışanların veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcilerinin;

a) Sağlık ve güvenliği önemli derecede etkileyebilecek herhangi bir önlemin alınmasında,

b) Bu Kanunun;

1) 11 inci maddesinde belirtilen sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi işleri ile bu işleri yürütecek kişilerin görevlendirilmesinde,

2) 12 nci maddesinde belirtilen ilkyardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için kişilerin görevlendirilmesinde,

3) 13 üncü maddesinde yer alan risk değerlendirmesinin yapılması, alınması gereken koruyucu önlemler ve kullanılması gereken koruyucu ekipmana karar verilmesinde,

4) 15 inci maddesinde belirtilen çalışanların bilgilendirilmesinde,

5) 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işyeri dışındaki uzman kişi veya kuruluşlardan hizmet alınmasında,

6) 17 nci maddesinde belirtilen eğitimin organizasyonu ve planlanmasında,

önceden görüşlerini alır.

(3) İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcileri, tehlikenin kaynağında yok edilmesi veya tehlikenin azaltılması için işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptir.

(4) İş sağlığı ve güvenliği konusunda özel görevi bulunan çalışanlar veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcileri, bu görevlerini yürütmeleri nedeniyle dezavantajlı duruma düşürülemez.

(5) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcilerine, bu Kanunda belirtilen görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli imkanı sağlar ve bir ücret kaybı olmadan çalışma saatleri içerisinde yeterli zamanı verir.

Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması çok yerindedir. Ama bunun ön koşul ve işçilerin en doğal yasal haklarını kullanmalarında ve yetkili makamlara başvurma haklarında bir kısıtlama getirmemiş olması gerekir.

Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması

MADDE 16-

b) “Bu Kanunun, (…)

  1. 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet satın alınmasında (…)

önceden görüşlerini alır.” ifadesi metinden çıkarılmıştır.

(6) İşçiler ve/veya temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu düşünürlerse, yasalar uygun olarak bu konuda yetkili makamlara başvurma hakları vardır.

(7) İşçi temsilcileri, yetkili makamların denetimi esnasında gözlemlerini anlatabilmelerine olanak sağlanır.

ifadeleri ise metne eklenmiştir. İşveren tarafından İşyeri sağlık ve güvenlik birimlerinde çalışan personelin görevine ancak ahlak ve iyiniyet kuralların aykırı davranışlarının varlığı halinde gerekçeli ve yazılı olarak son verilebilir. Aksi halde son ücreti üzerinden iki yıllık ücreti tutarında tazminat personele ödenmek zorundadır.

Çalışanların eğitimi

MADDE 17- (1) İşveren, her çalışanın çalıştığı yere ve yaptığı işe özel bilgi ve talimatları da içeren sağlık ve güvenlik eğitimi almasını sağlamak zorundadır. Bu eğitim özellikle;

a) İşe başlamadan önce,

b) Çalışma yeri veya iş değişikliğinde,

c) İş ekipmanlarının değişmesi halinde,

d) Yeni teknoloji uygulanması halinde,

yapılır.

(2) Eğitim, değişen ve yeni ortaya çıkan risklere uygun olarak yenilenir ve

gerektiğinde periyodik olarak tekrarlanır.

(3) İşveren, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanların yaptıkları işlerde karşılaşacakları sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimat

almalarını sağlar.

(4) İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcileri özel olarak eğitilir.

(5) Bu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen eğitim, çalışanlara veya temsilcilerine herhangi bir mali yük getirmez ve eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır.

(6) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, çalışana talimat verme hakkına sahip olup, sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür.

(7) Çalışanlara veya temsilcilerine verilecek eğitimin usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Çalışanların eğitimi, bu yasa ile öngörülen bir çok yükümlülüğün yerine getirilmesinde, hakkın kullanılmasında çok önemli bir önkoşuldur.

Yine bu yasanın önemle üzerinde durduğu çalışanların katılımı konusu, ancak etkin eğitim programları ile yaşama geçirilebilir. Ancak eğitim, sürekli olduğunda bir anlam kazanır. Tazeleme eğitimleri olmadan, bilgiler kolayca unutulabilir, yeni bilgilerin kazanılması olanağı ortadan kalkar.

Bu bakımdan eğitimlerin yılda bir yinelenmesi koşulunun getirilmesi gerekir.

Çalışanların eğitimi

MADDE 17- (1) Aynen

(2) Eğitim, değişen ve yeni ortaya çıkan risklere uygun olarak yenilenir ve yılda en az bir kez periyodik olarak tekrarlanır.

(3) Aynen.

(4) Aynen.

(5) Aynen.

(6) Aynen.

(7) Aynen.

Çalışanların yükümlülükleri

MADDE 18- (1) Çalışanlar, davranış ve kusurlarından dolayı, kendilerinin ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için azami dikkati göstermek ve görevlerini, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yapmakla sorumludurlar.

(2) Çalışanlar, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar

doğrultusunda;

a) Makina, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını doğru şekilde kullanmakla,

b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve kullanımdan sonra muhafaza edildiği yere geri koymakla,

c) İşyerindeki makina, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalardaki güvenlik donanımlarını kurallara uygun olarak kullanmak ve bunları keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemekle,

ç) İşyerinde sağlık ve güvenlik için ciddi ve ani bir tehlike ile karşılaştıklarında veya koruma tedbirlerinde bir aksaklık ve eksiklik gördüklerinde, işverene veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisine derhal haber vermekle,

d) İşyerinde, sağlık ve güvenliğin korunması için teftişe yetkili makam tarafından belirlenen zorunlulukların yerine getirilmesinde, işverenle veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmakla,

e) İşveren tarafından güvenli çalışma ortam ve koşullarının sağlanması ve kendi yaptıkları işlerde sağlık ve güvenlik yönünden risklerin önlenmesinde, işveren veya iş sağlığı

ve güvenliği çalışan temsilcisi ile mevzuat uygulamaları doğrultusunda işbirliği yapmakla, yükümlüdürler.

Çalışanlar için getirilen yükümlülüklerin mutlaka tamamlayıcısı olarak haklarının da düşünülmesi gerekmektedir. Bu bakımdan yasa maddelerinin kurgulanmasında, önce çalışanların hakları, sonra da aynı bölümde yükümlülükleri konulmuştur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çalışanların Hak ve Yükümlülükleri

MADDE 18- Çalışanların Hakları

Çalışanların kendilerini tehlikeden sakınma, yaşamları veya sağlıkları açısından ani tehlike oluştuğuna ilişkin makul gerekçeleri olan işleri yapmama ya da yapmayı sürdürmeme hakları vardır. Çalışanlar kendi eylemlerinin ön görülmeyen sonuçlarından da korunmalıdır.

Bunların yanı sıra ek olarak çalışanların şu hakları da vardır:

1-Sağlık ve güvenlik açısından kaygı verici durumlar görüldüğünde işveren yada yetkili organ tarafından inceleme ve araştırma yapılmasını talep etme ve bunları yaptırtma,

2- Sağlık ve güvenliklerini tehdit edici tehlike ve durumları bilme ve bu konuda bilgilendirilme,

3- İşveren yada yetkili organ tarafından bilinen ve kendi sağlıkları ve güvenlikleri açısından önem taşıyan bilgileri edinme

4- Toplu olarak sağlık ve güvenlik temsilcilerini seçmek.

Çalışanların yükümlülükleri

Madde – İşveren işyeri iş sağlığı ve güvenliği politikası uygulamaları açısından çalışanlara düşen görevleri belirtir. Bu çerçevede çalışanların görevleri şunlardır :

(1) Çalışanlar, kendilerinin ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için azami dikkati göstermek ve görevlerini, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yapmakla,

(2) Makina, cihaz, araç, tehlikeli, taşıma ekipmanı, diğer üretim araçları ve kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru şekilde kullanmakla,

(3) Çalışanlar, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda; işveren tarafından güvenli çalışma ortam ve koşullarının sağlanması ve kendi yaptıkları işlerde sağlık ve güvenlik yönünden tehlikelerin önlenmesinde, işveren veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi ile mevzuat uygulamaları doğrultusunda işbirliği yapmakla yükümlüdürler.

Kendi adına çalışanların yükümlülükleri

MADDE 19- (1) Bu Kanun uygulanması açısından kendi adına çalışanlar;

a) Kendilerine ait bağımsız işyerlerinde, yürüttükleri çalışmalar esnasında, kendi sağlık ve güvenliklerini sağlamak amacıyla bu Kanun çerçevesindeki sağlık ve güvenlik tedbirlerine uymakla,

b) Bir başka işverene ait işyerinin herhangi bir bölümünde faaliyet yürütüyorlarsa, kendi sağlık ve güvenlikleri için gerekli önlemleri almakla, işyerinin asıl işvereni ile işbirliği yapmakla, işyerinde alınmış olan önlemlere uymakla ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde çalışma yapmaktan kaçınmakla,

c) Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlike durumunda kendi vücut bütünlüğünü koruyacak davranışta bulunmakla,

ç) Muhtemel bir yangın durumunda veya yangınla mücadele faaliyetlerinde, gerekli tedbirleri almak veya alınmış olan tedbirlere uymakla,

yükümlüdürler.

Sağlık gözetimi

MADDE 20- (1) Çalışanların işe girişlerinde sağlık muayeneleri yapılarak, işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu alınması zorunludur.

(2) Yapılan işin özelliğine göre, işin devamı süresince kontrol muayeneleri düzenli aralıklarla yapılır.

(3) İşe giriş sağlık raporları ile bunların alınması ve kontrol muayenelerinin yapılması ile ilgili usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlık tarafından yönetmelikle

düzenlenir.

(4) Sağlık gözetiminin mali yükü, hiçbir şekilde çalışanlara yükletilemez. Sağlık raporları damga vergisi ile her çeşit resim ve harçtan muaftır.

Sağlık gözetimi yerine İş sağlığı gözetimi denilerek 2 fıkrada toplanmıştır. Çünkü gözetimin araçlarından biri ortamın değerlendirmesi ise, öteki de çalışanların durumunun değerlendirilmesidir. Bu iki konu birbiri ile etkileşim halindedir.

Ayrıca yine çalışanların iş sağlığı gözetimi ile ilgili olduğu halde, 4857 s.k. 89.maddesi, yürürlükten kaldırıldığı halde yasaya konulmamıştır. Yeni bir madde olarak bu hüküm eklenmiştir.

Çalışanın işe uygunluğunu değerlendiren sağlık muayeneleri, çalışanın ve çevresindeki arkadaşlarının sağlığının konulmasında anahtar konumundadır. Bu muayenelerin özelliği, iş ile çalışanın sağlık durumunun bağlantısının kurulabilmesidir. Bunu da ancak o işin hangi koşullarda gerçekleştirildiğini bilen hekimlerin yapabilmesi gerekir. Bu bakımdan, bu muayenelerin yapılabilmesinde, hekimin çalışana rapor vermeden önce, çalıştığı koşulları görmesi ön koşul olarak konulmalıdır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İş Sağlığı Gözetimi

MADDE 20- Çalışma ortamındaki koşullar ve çalışanların sağlık durumu sürekli ve sistematik olarak izlenir.

(1)Çalışma Ortamının İzlenmesi

Çalışanların sağlığını etkileyebilecek çevresel faktörlerin belirlenmesini ve değerlendirilemesini kapsar. Bu amaçla maruziyetin izlenmesi, sınırlarının belirlenmesi ve işyeri izlemlerinin sonuçlarının standart formda toplanması, kayıtların tutulması için yönetmelik çıkarılır.

(2) Çalışanların Sağlık Durumlarının Denetlenmesi

Çalışanların sağlık durumları tıbbi gözetim programına uygun olarak tıbbi taramalar veya dönem dönem yapılan tıbbi muayenelerle belirlenmesi işle ilgili tehlikelerin ve sağlık sorunlarının saptanması amacıyla:

İşe giriş muayenesi, görevlendirme öncesi tıbbi muayene, periyodik sağlık muayenesi, işe dönüş muayenesi ve görevlendirme sonrası tıbbi muayeneleri kapsar. Bu muayeneler işyeri çalışma ortam ve koşullarını bilen işyeri hekimi tarafından yapılır.

Sağlık raporları damga vergisi ile her çeşit resim ve harçtan muaftır İş sağlığı gözetimi ile ilgili usul ve esaslar Ulusal İş sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü alınarak Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenir.

Çalışanların işle ilgili sağlığının gözetimi, onların ücretlerinde herhangi bir azalmaya neden olmayacak, ücretsiz yapılacak ve mümkün olduğu ölçüde çalışma saatleri içerisinde yerine getirilecektir.

Risk grupları

MADDE 21- (1) Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve diğer hassas risk grupları, özellikle bunları etkileyen tehlikelere karşı korunurlar.

(2) Bu Kanunun 13 üncü maddesine göre yapılacak risk değerlendirmesinde hassas risk grupları da özel olarak dikkate alınır. İşveren bu değerlendirmenin sonucuna göre gerekli

önlemleri alır.

Risk grupları ve özel risk altındaki gruplar terimleri yerine “Eşitsiz Konumdaki Risk Grupları” yazılması daha açıklayıcı olacaktır. Çünkü ağır tehlikeli işlerden, coğrafi olarak tehlikeli koşullarda gerçekleştirilen işler ve bu işlerde çalışanların oluşturduğu risk grupları vardır.

Eşitsiz Konumdaki Risk Altındaki Gruplar

MADDE 21- (1) Gebe, yeni doğum yapmış ve bebek emziren kadınlar , çocuklar, yaşlılar, özürlüler,yarı zamanlı çalışanlar ve diğer hassas özel risk altındaki grupları, özellikle bunları etkileyen tehlikelere karşı korunurlar.

(2) Bu Kanunun 13 üncü maddesine göre yapılacak risk değerlendirmesinde Eşitsiz Konumda olduğu için risk altındaki gruplar özel olarak dikkate alınır. İşveren bu değerlendirmenin sonucuna göre gerekli önlemleri alır.

Gebe veya çocuk emziren kadınlar

MADDE 22- (1) Gebe veya çocuk emziren kadınlar çalışma şartları bakımından özelolarak korunurlar.

(2) Gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde

çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi şartlar ve usullere uyulacağı, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması gerektiği Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlık tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi

MADDE 23- (1) En az on çalışanın bulunduğu işyerinde işveren, sağlık ve

güvenlikle ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, önlem alınmasını isteme, önerilerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili, bir veya daha fazla kişinin, iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi olarak görev yapmasını sağlar.

(2) Çalışan temsilcilerinin, işyerinde bu görevlerini yürütmeleri nedeniyle hiçbir şekilde hakları kısıtlanamaz.

(3) Çalışan sayısına ve işin niteliğine bağlı olarak işyerinde bulunacak iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisinin sayısı, görevlendirilmesi ya da seçimi, nitelikleri, görev süreleri, görev ve yetki ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Madde 23 ile “İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi”nin, işyerinde 10 çalışan bulunması koşulunda görevlendirileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, İş Yasası’nın 78. maddesine göre çıkarılan ve Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin 16. maddesinden daha geri bir nitelik taşımaktadır. Dolayısıyla taslakta yer alan 10 çalışan bulunması koşulu, var olan bir hakkın geriye götürülmesidir. Bu nedenle yasa taslağında aranan 10 çalışan bulunması koşulu kaldırılmalı, her işyerinin en az bir iş sağlığı ve güvenliği temsilcisi olması sağlanmalıdır. Böylece, çalışanların görüşünün alınması ve katılımının sağlanması kuralına da uygunluk sağlanmış olacaktır.

Ayrıca, temsilcilerin nasıl seçileceği ve Sendikalar Yasası’nda bulunan işyeri sendika temsilcilerinde olduğu gibi işyerinde çalışanların sayısına bağlı olarak kaç temsilcinin görev yapacağına ilişkin kurallar yasa metninde belirtilmelidir. Uygulamaya ilişkin ayrıntılar ve çalışan temsilcisinin seçimi, nitelikleri, görev süreleri, görev ve yetkileri ile çalışma saatleri, Tüzükle düzenlenmelidir.

İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi

MADDE 23- (1) Her işyerinde işveren, sağlık ve güvenlikle ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, önlem alınmasını isteme, önerilerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili, bir veya daha fazla kişinin, iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi olarak seçilmesini ve görev yapmasını sağlar.

İşyerinde 50 çalışana kadar bir i ve onu izleyen her 100 çalışan için bir iş sağlığı güvenliği çalışan temsilcisi görev yapar. Temsilcilerin seçimi, nitelikler, görev süreleri, görev ve yetkileri ile çalışma saatleri Tüzük ile düzenlenir.

(2) Aynen.

(3) Aynen.

İş sağlığı ve güvenliği kurulu

MADDE 24- (1) En az elli çalışanın istihdam edildiği ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren bir iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurmakla ükümlüdür.

(2) İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.

(3) İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşumu, çalışma yöntemleri, ödev, yetki ve yükümlülükleri Bakanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikte düzenlenir.

İşyerlerinde kurulmuş olan iş sağlığı ve güvenliği kurullarının çalıştırılmasının sağlanması, hem örgütlenme ve hem de ulusal düzeyde işbirliği açısından çok önemlidir. Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nde temsil edilen hükümet-dışı kuruluşların üyeleri bu kurulun üyeleridir. Dolayısıyla ulusal ölçekteki politikaların belirlenmesinden uygulanmasına kadarki süreçte, hem işyeri düzeyindeki kurulların ve hem de ulusal düzeydeki Konsey’in iletişimi ve eşgüdümü çok önemlidir.

Bu bakımdan işyeri düzeyindeki iş sağlığı güvenliği kurullarının çalışmalarının Konsey tarafından izlenmesi çok önemlidir. Bu ilişkinin dengeli ve verimli gerçekleşebilmesinin ön koşulu, işyer iş sağlığı güvenliği kurullarının oluşumu, çalışma yöntemleri, ödev, yetki ve yükümlülükleri belirlenirken Konsey’in uygun görüşünün aranmasıdır.

İş sağlığı ve güvenliği kurulu

MADDE 24- Yönetimle çalışanların ya da temsilcilerinin ve iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren çalışanların işbirliğine gitmeleri ve sağlıklı çalışma ortamı oluşturmaları açısından;

(1) Aynen.

(2) Aynen.

(3) İş sağlığı ve güvenliği kurulları, yıllık çalışmalarını belgeleyen faaliyet raporlarına, aylık toplantı tutanaklarının birer fotokopisini de ekleyerek, izleyen yılın Şubat ayının ilk günü akşamına kadar Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ne gönderirler.

(4) İş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşumu, çalışma yöntemleri, ödev, yetki ve yükümlülükleri, Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü ile Bakanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikte düzenlenir.

İzinler ve belgelendirme

MADDE 25- (1) İşveren, işyeri bina ve eklentilerinin, kullanılan hammadde, yarı mamul ve mamul madde, iş ekipmanları, toplu veya kişisel korunmayı sağlayıcı donanım ve benzerlerinin, bu Kanuna ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili diğer mevzuat hükümlerine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.

(2) İş sağlığı ve güvenliği yönünden belge alınması gereken işyerleri, işler veya ürünler ile bu belgenin alınmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Üreticilerin ve tedarik edenlerin yükümlülükleri

MADDE 26- (1) İş ekipmanlarını, kişisel koruyucu donanımları, hammadde, yarı mamul ve mamul maddeleri üreten, temin veya tedarik edenler ile işyeri dışından bakım-

onarım, servis ve benzeri hizmetleri sağlayan kişi, kurum ve kuruluşlar bu ürün ve hizmetlerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine uygunluğunu sağlamakla yükümlüdürler.

İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması

MADDE 27- (1) İşyeri bina ve eklentilerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde, iş ekipmanlarında çalışanların yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edildiğinde, bu tehlike giderilinceye kadar komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya işyeri kapatılır.

(2) Komisyon, işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği bakımından denetlemeye yetkili iki müfettiş, çalışan temsilcisi, işveren temsilcisi ve Bölge Müdürü olmak üzere beş üyeden oluşur. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık eder. Komisyonun çalışmaları ile ilgili işler bölge müdürlüğü tarafından yürütülür.

(3) Askeri işyerleri ile yurt emniyeti için gerekli maddeler üretilen işyerleri ile ilgili oluşturulacak komisyonun yapısı, çalışma şekil ve esasları Milli Savunma Bakanlığı ve Bakanlıkça birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

(4) Bu maddeye göre verilecek durdurma veya kapatma kararına, işveren yerel iş mahkemesine altı iş günü içinde itiraz edebilir.

(5) İş mahkemesine itiraz, işin durdurulması veya işyerinin kapatılması kararının uygulanmasını durdurmaz.

(6) Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Kararlar kesindir.

(7) İşyerlerinde, işin kısmen veya tamamen durdurulması veya işyerinin kapatılması işlemleri ile yeniden çalışmaya izin verilme şartları, işin durdurulmasına veya işyerinin kapatılmasına karar verilinceye kadar acil hallerde alınacak önlemlere ilişkin hususlar ile komisyonda görev alacak çalışan ve işveren temsilcilerinin nitelikleri, seçimi, komisyonun çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

(8) Bir işyerine, bu Kanunun 25 inci maddesine göre iş sağlığı ve güvenliği yönünden gerekli belgenin alınmış olması bu maddede öngörülen hükümlerin uygulanmasına engel teşkil

etmez.

(9) İşveren, bu maddenin birinci fıkrası gereğince işin tamamen veya kısmen durdurulması veya işyerinin kapatılması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür.

Bir işyerinde çalışan işçilerin yaş, cinsiyet ve sağlık durumları böyle bir işyerinde çalışmalarına engel teşkil ediyorsa, bunlar da çalışmaktan alıkonulur”

İşin durdurulması veya iş yerinin kapatılması”nı düzenleyen 27. madde, denetimle ilgilidir. Denetimle yetkilendirilen “Müfettişler”, “iş müfettişleridir”. Bu durumda iş denetimi ile ilgili bir ikili yapının ortaya çıkması ve iş müfettişlerinin kamu işyerlerinde denetim yetkilerinin tanımlanması ile ilgili bir düzenleme yapılması gereği ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, İşin durdurulması veya işyerinin kapatılmasını, sadece işçilerin yaşamı için tehlike oluşturmasına bağlamak, iş sağlığı ve güvenliği hukukunun koruyucu niteliğine aykırıdır. İşçilerin vücut bütünlüğü veya sağlığına aykırı ciddi bir durumun varlığı halinde de işin durdurulmasına ya da işyerinin kapatılmasına karar verilmeli, yasa maddesi bu şekilde değiştirilmelidir. Ayrıca, İşin durdurulması veya işyerinin kapatılmasını, sadece işçilerin yaşamı için tehlike oluşturmasına bağlamak, iş sağlığı ve güvenliği hukukunun koruyucu niteliğine aykırıdır. İşçilerin vücut bütünlüğü veya sağlığına aykırı ciddi bir durumun varlığı halinde de işin durdurulmasına ya da işyerinin kapatılmasına karar verilmeli, yasa maddesi bu şekilde değiştirilmelidir.

İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması

MADDE 27- (1) İşyeri bina ve eklentilerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde, iş ekipmanlarında çalışanların yaşamı için giderilemez ve kalıcı zararlara yol açacak tehlikeli olan bir durum saptandığında,, bu tehlike giderilinceye kadar komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya işyeri kapatılır.

(2) Aynen.

(3) Aynen.

(4) Aynen.

(5) Aynen.

(6) Aynen.

(7) Aynen.

(8) Aynen.

(9) İşveren, bu maddenin birinci fıkrası gereğince işin tamamen veya kısmen durdurulması veya işyerinin kapatılması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre ve işçinin onayıyla, başka bir iş vermekle yükümlüdür.

Tütün ve tütün mamullerinin kullanılmasının sınırlandırılması

MADDE 28- (1) İşverenin, tütün ve tütün mamullerinin kullanılmasının zararları ile ilgili eğitici faaliyetlerde bulunması esastır.

(2) Tüm işyerlerinde çalışanların fiili olarak işbaşında çalışmaları esnasında tütün ve

tütün mamullerini kullanmaları yasaktır.

Sağlık ve güvenlik yönetmelikleri

MADDE 29- (1) Bakanlık, Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, iş

sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda yapılacak kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, özel durumları sebebiyle korunması gereken kişilerin çalışma şartlarının düzenlenmesi amacıyla

yönetmelikler hazırlayabilir.

Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin gündemini oluşturması gereken en onemli konulardan biri yönetmelikler konusudur. Ama bunlar içerisinde en önemlisi, 25.08.1971 yılından beri bir türlü çıkarılmayanların öncelikle ele alınmasıdır. 1475 sayılı yasanın 82.maddesi ile 4857 sayılı yasanın 89.maddesinde aynen belirtilen bu yönetmelik (veya tüzük) istemleri bugüne kadar çıkarılmamıştır. Bunlardan bir bölümü, bu yasa tasarısının çeşitli maddelerinde yer almıştır; bir kısmı da yanda önerilerimiz arasında belirtilmiştir.

Öte yandan, büyük bilim insanımız Prof.Dr.Muzaffer Aksoy tarafından 1978 yılında Bakanlığa yazılarak önemli olduğu vurgulanan ama bir türlü yenilenmesi gerçekleştirilmeyen “eşik sınır değerler (MAK,TLV)” ile ilgili bir yönetmelik isteminin de burada açıkça dile getirilmesi gerekir (Tasarı Taslağında “kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırma usul ve esasları” denilerek üstü örtülü bir biçimde belirtilmiştir.

Sağlık ve güvenlik yönetmelikleri

MADDE 29- (1) Bakanlıkça, Sağlık Bakanlığının ve Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü alınarak aşağıdaki konularda yönetmelikler hazırlanır :

a) işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması,

b) İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi,

c) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda yapılacak kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yöntemlerini, temel ilkelerini ve insan sağlığı için zararlı olabilecek eşik sınır değerlerin belirlenmesiyle; bunları yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi,

d) Eşitsiz konumda oldukları için korunması gereken kişilerin çalışma koşullarının düzenlenmesi amacıyla

e) Bazı işlerde çalışan işçilerin belirli sürelerde genel olarak sağlık muayenesinden geçirilmeleri,

f) Çeşitli veya bir kısım işlerde çalışan işçilerin sağlık durumlarının aksaması, yaptıkların işin ürünlerine veya genel sağlığa yahut birlikte çalıştıkları oteki çalışanlara zararlı olursa,bu gibilerin o işlerde çıkarılmalarını,

g) Ne durumda ve ne gibi şartları haiz olan işyerlerinde banyo, uyku, dinlenme ve yemek yerleri ile işçi evleri ve işçi eğitimi yerleri yapılması.

h) İş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla, iş-işçi uyumunu yitiren işçilerin, istihdamda kalabilmelerinin sağlanması.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Örgütlenmesi:

Başlıklı bir bölüm oluşturulmuştur.

Mevzuatın yaşama geçirilmesi konusunda görülen yetersizlikler iş sağlığı güvenliği alanının en temel sorunudur. Dolayısıyla hizmet kanallarının oluşturulması ve önlemlerin alınması da önde gelen çözüm önerilerinden biri olmaktadır. Nitekim 8.Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu için hazırlanan İş Sağlığı Güvenliği Çalışma Grubu raporunda da bu konu ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bu gerekçelerle, iş sağlığı güvenliği hizmetlerinin örgütlenmesi için özel bir bölüm ayrılması gerekir.

İşyeri sağlık birimleri, işyeri ortak sağlık birimleri, bunların özendirilmesi, bu birimlerde çalışanların çalışma koşulları, mesleksel bağmısızlıklarının korunması ve bu çalışmalar sırasında elde edilen sırların saklanması konusu üzerinde de titizlikle durulması gereklidir.

İşyeri düzeyinde iş sağlığı güvenliği örgütlenmesinin, Bakanlıkça denetimi, işlerliğin sağlanması bakımından çok önemlidir. Denetimin, işyeri iş sağlığı güvenliği çalışanları ile işbirliği halinde ve onların bu alandaki çalışmalarını güçlendirme amacıyla yönlendirilmesi çok önemlidir. Hekiminden mühendisine, teknik elemanından sosyal dayanışmanına kadar değişik meslek gruplarının bu kapsamda yer aldığı düşünüldüğünde, özellikle mesleksel denetimin de, uzmanlık gerektireceği gözönünde tutulmalıdır.

Bu konuda Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nde temsilen edilen tüm paydaşların değerli bilgi ve deneyimlerinden yararlanılması, uygulamanın sağlanabilmesi için desteklerinin alınması da bir o kadar önemlidir. Dolayısıyla bu konuda düzenlenecek yönetmeliklerin mutlaka Konsey’in uygun görüşüne dayandırılması gereklidir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Örgütlenmesi:

MADDE – İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, işyerlerinin durumuna göre, tek bir işyerine hizmet biçiminde olacağı gibi, çok sayıda işyeri için ortak bir hizmet biçiminde de örgütlenebilir.

Ortak Güvenlik birimlerinin oluşturulmasında, işletmenin türü, çalışan için kaza ve sağlık tehlikesi, çalışanların sayısı ve bileşimi, iş koruma ve kaza önlemeden sorumlu kişilerin türü ve sayısı gözönüne alınır( Yüksek risk grupları yönünden 50 ile 500 arası işyerlerinde ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde iş güvenliği ile ilgili mühendis ve teknik eleman istihdamı yönünden düzenleme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü alınarak Yönetmelikle düzenlenir.

Sürekli olarak en az 50 en çok 500 işçi çalıştıran işyerleri ayrı bir işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurabilecekleri gibi, en yakın ortak işyeri sağlık ve güvenlik birimine üye olarak bu kuruluştan hizmet alır.

Sürekli olarak 500’den fazla çalışanı bulunan işyerleri, tek başına, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği birimi kurar.

Aynı fabrika alanında faaliyet gösteren işveren ve alt işverenlerin işçi sayıları toplanarak; beraberce değerlendirilir:

50’nin altında işçi çalıştıran işyerleri, “isterlerse”, en yakın ortak sağlık birimine üye olarak bu kuruluştan hizmet alır. 50’nin altında işçi çalıştıran işyerlerinden işyeri ortak sağlık birimine üye olanları giderlere devlet katkısını sağlayacak özendirici önlemler alınır.

İşyeri Ortak Sağlık Birimleri öncelikli olarak Küçük Sanayi Sitelerinde ve Organize Sanayi Bölgelerinde olmak üzere işyerlerinin toplu olarak bulunduğu yerlerde işverenlerce kurulur. Çalışanlar veya bulunmaları durumunda onların temsilcileri, işverenlerle eşit şekilde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine ilişkin örgütsel ve diğer önlemlerin uygulanmasına katılır, işbirliği yapar.

Çalışma Koşulları

  1. Yasal düzenlemeler uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri çok disiplinli olmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği birimlerinde çalışan personel hizmet verilen çalışan sayısına, yerine getirilecek görevlerin niteliğine göre belirlenir.

  2. İşyerleri ortak sağlık ve güvenlik birimi en fazla 6000 çalışana bakabilecek büyüklükte olabilir.

  3. İşyeri hekimleri yasalarla belirlenmiş tıbbi ve tıbbi teknik görevlerin gereklerini yerine getirmek için aylık çalışma süresinin bir kısmını işyeri çalışma ortamında geçirmek zorundadır. İşveren de işyeri hekiminin bu görevini yerine getirmesinde her türlü kolaylığı sağlamakla yükümlüdür.

  4. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, işletmedeki diğer hizmetlerle eşgüdümlü bir şekilde yürütülür.

  5. Yasal düzenlemelere uygun olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile sağlık ve güvenliği hizmetlerinin sağlanmasından sorumlu diğer organlar arasında yeterli işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasına yönelik önlemler alınır.

Ortak İşyeri Sağlık Birimlerinin açılacağı bölgelerin planlanması,çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar Calışma Bakanlığı tarafından Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü alınarak bir yönetmelikle düzenlenir.

Mesleki bağımsızlık

İşyeri sağlık ve güvenlik birimlerinde çalışan personel görevini yerine getirirken mesleki olarak tam bir bağımsızlık içinde çalışır. İşveren tarafından görevlerini yerine getirmelerinden dolayı haksız uygulamaya maruz bırakılamaz,

Mesleki görevlerini yapabilecek koşullara sahip olanlar arasından ilgili mesleki kurallara uygun olarak görevlendirilir.

İşveren tarafından İşyeri sağlık ve güvenlik birimlerinde çalışan personelin görevine ancak ahlak ve iyiniyet kuralların aykırı davranışlarının varlığı halinde gerekçeli ve yazılı olarak son verilebilir. Aksi halde son ücreti üzerinden iki yıllık ücreti tutarında tazminat personele ödenmek zorundadır.

Sır Saklama

MADDE – İş Sağlığı ve güvenliği hizmetleri yerine getirilirken, işçilerin sağlığına ilişkin kişisel verilerin saklı tutulmasına özen gösterilecektir, Bu bilgiler, temas ettiği ürünleri, kendisinin ya da kişilerin sağlığını olumsuz yönde etkileme olasılığı bulunmadıkça, yetkililerle paylaşılmaz.

MADDE – Sağlık sorunları ve bu nedenle işe gelememe ile işyerinde var olabilecek sağlık tehlikeleri arasında herhangi bir ilişkinin olup olmadığının saptanması için, çalışanların sağlık sorunları ve bu nedenle işe gelememe durumları hakkında iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine bilgi verilecektir. İşveren, İş sağlığı ve güvenliği hizmeti veren personele çalışanların işe gelememe nedenlerini incelemesi talebinde bulunamaz.

MADDE – İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri oluşturulduğunda, bu hizmetlerin hem denetlenmesi hem de yönlendirilmesinden sorumlu makam veya makamlar, Bakanlıkça, Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü alınarak, yönetmeliklerle belirlenecektir.

Devletin yetkisi

MADDE 30- (1) Çalışma hayatının, iş sağlığı ve güvenliği yönünden izlenmesi, denetlenmesi ve teftişi, Bakana bağlı İş Teftiş Kurulu Başkanlığında görevli ihtiyaca yetecek

sayı ve özellikte Devlet adına teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılır.

(2) Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetim ve teftişi ile sonuçlarına ait işlemler Bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe girecek yönetmeliğe göre yürütülür.

(3) Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetim ve teftişi ile sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı ile Bakanlıkça birlikte hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.

Yasanın yalnızca 4857 s.k. ile sınırlı olmayan bir kapsama alanı olduğu düşünüldüğünde, ÇSGB’na bağlı bir kurulun tüm alanları denetlemesine olanak yoktur. Bu bakımdan yeni kurumsallaşmalara ve yol-yöntem belirlemelerine gereksinim vardır.

Devletin Yetkisi

MADDE 30 –

  1. Aynen

  2. Aynen

  3. Aynen

  4. Yasa kapsamına alınan diğer çalışılan alanlarla ilgili denetimlerin nasıl yapılacağı Bakanlıkça düzenlenecek Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin uygun görüşü ile Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelik uyarınca yapılır.

Müfettişin Yetkisi

MADDE 31- (1) 30 uncu madde hükmünün uygulanması için denetim ve teftişe yetkili olan iş müfettişleri, çalışanların yaşamına, sağlığına, güvenliğine ilişkin olarak işyerlerini; her zaman izlemek, incelemek, araştırmak, denetlemek, teftiş etmek ve bu

Kanunla aykırılık oluşturan eylemlere rastladığı zaman 4857 sayılı İş Kanunun 92 nci maddesine göre çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.

(2) İşverenler, işveren vekilleri, çalışanlar ve bu işle ilgili görülen diğer kişiler, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri tarafından teftiş ve denetleme nedeniyle çağırıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmak için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki emir ve isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.

(3) Teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.

32.maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
Çalışan temsilcileri, işyerinde yapılan denetimler sırasında iş müfettişine görüşlerini bildirme hakkına sahiptir.” şeklinde tanımlanan hakkın yaşama geçirilebilmesi için, önerimiz zorunlu bir adımdır.

Müfettişin Yetkisi

MADDE 31 – (1) Aynen.

(2) Aynen.

(3) Teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. Tutanaklara işveren ya da vekilinin imzasının yanı sıra, iş sağlığı güvenliği çalışan temsilcisinin o yoksa her hangi bir işçinin imzalaması istenir.

Müfettişin sorumluluğu

MADDE 32- (1) Teftiş ve denetleme yetkisi olan iş müfettişleri, görevlerini

yaparlarken işin normal gidişini üretim ve hizmet akışını, inceledikleri konunun niteliğine göre mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin yürütülüp sonuçlandırılması için, açıklanması gerekmedikçe, işverenin ve işyerinin meslek sırları ve şartları, ekonomik ve ticari durumları hakkında gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan çalışanların ve başka kişilerin kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler.

(2) Çalışan temsilcileri, işyerinde yapılan denetimler sırasında iş müfettişine görüşlerini bildirme hakkına sahiptir.

Çalışan ve işverenin sorumluluğu

MADDE 33- (1) İşveren veya işveren vekillerinin, Teftiş ve denetime yetkili iş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan çalışanlara, gerek doğrudan, gerekse dolaylı olumsuz telkinlerde bulunmaları, çalışanları gerçeği saklamaya veya değiştirmeye

yönlendirmeleri veya herhangi bir suretle zorlamaları ya da çalışanların veya temsilcilerinin ilgili makamlara başvurmaları, haber ve ifade vermeleri nedeniyle, çalışanlara kötü davranışlarda bulunmaları yasaktır.

(2) Çalışanların, çalıştıkları veya ayrıldıkları işyerleri veya işverenleri hakkında gerçeğe uygun olmayan ihbar ve şikayette bulunarak yetkili kişi, kurum ve kuruluşları gereksiz işlemlerle meşgul etmeleri veya işverenleri haksız yere kötü duruma düşürmeye kalkışmaları ve iş müfettişlerince kendilerinden sorulan hususlar için doğru olmayan cevaplar vererek teftiş

ve denetimin yapılmasını güçleştirmek veya yanlış bir sonuca vardırmak gibi kötü niyetli davranışlarda bulunmaları yasaktır.

Güvenlik güçlerinin yardımı

MADDE 34- (1) Bu Kanun hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini teftiş ve denetime yetkili iş müfettişlerinin gerekli görmeleri ve istemeleri halinde,

güvenlik güçleri, iş müfettişlerinin görevlerini yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda bulunmakla yükümlüdürler.

İşyerini bildirme yükümlülüğüne aykırılık

MADDE 35- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesindeki işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline, her çalışan için yetmişyedi Türk Lirası idari para cezası uygulanır.

* 4857 sayılı yasada işyerini bildirmemenin cezası 50 YTL’dir. Bu yasadaki işyeri bildirmeme cezası da buna paralel olarak düzenlenmelidir.

Genel iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine aykırılık

MADDE 36- (1) Bu Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına , 7, 8, 9 ve 10 uncu maddesi hükümlerine, 11 inci maddesi üçüncü ve dördüncü fıkraları hükümlerine, 12 nci maddesi hükümlerine, 29 uncu maddesinde öngörülen yönetmeliklerin hükümlerine aykırı hareket eden işveren veya işveren vekiline, alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği önlemi için seksen Türk Lirası idari para cezası verilir. Alınmayan her bir önlem için izleyen her ay aynı miktar idari para cezası uygulanır.

(2) Bu Kanunun 11 inci maddesi birinci ve ikinci fıkralarına aykırı olarak altıncı fıkrasında öngörülen yönetmeliklerin hükümlerinde belirtilen usul ve esaslara uygun kişileri görevlendirmeyen veya hizmet almayan, işveren veya işveren vekiline görevlendirmediği her kişi için bin Türk Lirası idari para cezası verilir. Görevlendirmenin yapılmadığı veya hizmetin alınmadığı her ay için aynı miktar ceza uygulanır.

Risk değerlendirilmesine ilişkin hükümlere aykırılık

MADDE 37- (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak, dördüncü fıkrasında öngörülen usul ve esaslara uygun risk değerlendirmesi yapmayan, ikinci fıkrasında belirtilen koruyucu önlemlere ve kullanılması gereken koruyucu ekipmana karar vermeyen işveren veya işveren vekiline üçyüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Tekrarı halinde ceza birbuçuk katı uygulanır.

İş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin kayıt/ bildirim hükümlerine aykırılık

MADDE 38- (1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen iş kazası ve meslek hastalığına ait rapor hazırlamayan işveren veya işveren vekiline her bildirilmeyen iş kazası ve meslek hastalığı için yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.

Bilgilendirme ve katılım ile ilgili hükümlere aykırılık

MADDE 39- (1) Bu Kanunun 15 inci maddesi hükümlerine aykırı olarak, çalışanları veya temsilcilerini bilgilendirmeyen, 16 ncı maddesi hükümlerine aykırı olarak çalışanların veya temsilcilerinin katılımını sağlamayan ve görüşünü almayan, işveren veya işveren vekiline ikiyüz Türk Lirası idari para cezası verilir

Eğitim ile ilgili hükümlere aykırılık

MADDE 40- (1) Bu Kanunun 17 nci maddesine aykırı olarak, çalışanlar ve

temsilcilerine eğitim vermeyen işveren veya işveren vekiline her çalışan için seksen Türk Lirası, bu maddenin 7 nci fıkrasında öngörülen yönetmelik hükümlerine aykırı davranan işveren veya işveren vekiline yönetmeliğin uyulmayan her hükmü için seksen Türk Lirası idari para cezası verilir.

Sağlık gözetimine ilişkin hükümlere aykırılık

MADDE 41- (1) Bu Kanunun 20 nci maddesi uyarınca, işyerlerinde çalışanların, işe girişlerinde hekim tarafından verilmiş muayene raporlarını almayan veya periyodik sağlık muayenesini yaptırmayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her çalışan için yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.

Risklere karşı özel olarak korumayla ilgili hükümlere aykırılık

MADDE 42- (1) Bu Kanunun, 22 nci maddesinde öngörülen yönetmelikle belirlenen şartlara ve usullere uymayan işveren veya işveren vekiline beşyüz Türk Lirası idari para cezası

verilir.

İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi ile ilgili hükümlere aykırılık

MADDE 43- (1) Bu Kanunun 23 inci maddesi hükümlerine aykırı davranan işveren veya işveren vekiline iki yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.

İş sağlığı ve güvenliği kuruluna ve işyerine izin ve belge almamaya ilişkin

hükümlere aykırılık

MADDE 44- (1) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ve bu maddede öngörülen yönetmelik hükümlerinde sözü geçen iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması ve çalıştırılması ile ilgili

hükümlere aykırı hareket eden ve iş sağlığı ve güvenliği kurulu tarafından alınan kararları uygulamayan, 25 inci maddenin ikinci fıkrasında ön görülen yönetmeliğe göre işyerine iş sağlığı ve güvenliği yönünden gerekli belgeyi almayan, işveren veya vekiline beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.

İşin durdurulması ve işyerinin kapatılmasına ilişkin hükümlere aykırılık

MADDE 45- (1) Bu Kanunun 27 nci maddesi hükümlerine aykırı olarak durdurulan işi izin almadan devam ettiren, kapatılan işyerini izinsiz açan işveren veya işveren vekiline üçbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

İş hayatının denetim ve teftişi ile ilgili hükümlere aykırılık

MADDE 46- (1) Bu Kanunun 31 inci maddenin ikinci fıkrasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve 33 üncü maddesindeki yasaklara uymayan, işveren veya işveren vekiline

sekizbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

(2) İş müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer kanunlardan doğan her çeşit teftiş, denetleme yetki ve görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi sırasında, görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel olan kimselere eylem başka bir suçu oluştursa dahi ayrıca sekizbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

Cezaları belirtilmemiş hükümlere aykırılık

MADDE 47- (1) Bu Kanunda cezası özel olarak belirtilmemiş olan hükümlere aykırı hareket eden veya zorunluluklara uymayan işveren veya işveren vekiline ikiyüz Türk Lirası idari para cezası verilir.

İdari para cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar

MADDE 48- (1) Bu Kanunda belirtilen idari para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğünce verilir. Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

(2) Bu Kanunda ön görülen idari para cezaları, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi

hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.

(3) Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

(4) Bu Kanuna göre tahsil edilen idari para cezaları, tahsilatı yapan ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili hizmetlerde kullanılmak üzere Bakanlık adına açılacak hesaba en geç tahsilatın yapıldığı tarihi takip eden bir ay içinde aktarılır.

(5) Hesaba aktarılan idari para cezalarının nasıl kullanılacağı Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların birer temsilcilerinden kurulacak komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun teşekkülü, çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.

Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi’nin kurumsallaşması sürecinde, özellikle kalıcı çalışma grupları halinde örgütlenmesinin ve bunların sekretarya işlerinin; arşivlerin oluşturulmasının ve araştırmaların özendirilmesinin; işyeri iş sağlığı iş güvenliği üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilecek yıllık Kongre’lerin katkısı çok büyük olacaktır.

Böylesi bir süreç, ülkemizde, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana, üzerinde titizlikle durulan çalışanların sağlığı konusunda, somut adımlar atılması için gözardı edilemeyecek fırsatlar oluşturacaktır.

Çalışmaların gelişmesine koşut olarak, “işçi ceza paralarının kullanılması için biriken kaynakların” da bu havuza yönlendirilmesiyle, ulusal düzeydeki bu işbirliğinin olumlu meyveleri, ülkenin her köşesinde görülmeye başlanacaktır.

İdari para cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar

MADDE 48- (1) Aynen.

(2) Aynen.

(3) Aynen.

(4) Aynen.

(5) Hesaba aktarılan idari para cezalarının nasıl kullanılacağı Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi tarafından yıllık bütçeler halinde planlanır.

Atıflar

Madde 49- (1) Diğer mevzuatta iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili 4857 sayılı İş

Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 50- (1) 10/6/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun; 72, 77, 78, 79, 80,

81, 82, 83, 85, 86, 87, 88, 89, 95, 105 ve geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) İş Kanununun 63 üncü maddesinin dördüncü fıkrası madde metninden

çıkarılmıştır.

(3) İş Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen ” 72 nci maddesi hükümlerine aykırı olarak bu maddede belirtilen yerlerde 18 yaşını doldurmamış erkek çocukları ve gençleri ve her yaştaki kadınları çalıştıran,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

4857 s.k. 72 ve 85. maddelerinde “yer ve su altında” ve “ağır tehlikeli işlerde” çalıştırma yaşını belirler. 71.madde ise çalışmada en düşük yaşı belirler. Ya ikisi de 4857 s.k. kapsamında tutulmalı ya da çıkarılmalıdır. Ayrıca 72 ve 85. madde yürürlükten kaldırılmış ama yeni ISIG yasasına da konulmamışlardır.

85.maddeye aykırı davranışları cezalandıran ve 105.maddenin içerisinde yer alan hükümlerin, diğerleri ile birlikte kaldırılması durumunda, bu maddeye aykırı davranışlar cezasız kalacaktır.

Teklifimizin yerine getirilmemesi durumunda da suç unsuru tanımlanmadığı için, suç yine cezasız kalacaktır.

4857 s.k. 95.maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak bu madde iş teftişini de yakından ilgilendiren bir maddedir. İş teftişi ile ilgili yasa hükümlerinin geçerliliğini koruduğu düşünülürse, bu maddenin yerinde kalması uygun olacaktır.

4857 sayılı yasanın 72 ve 85. maddeleri yürürlükten kaldırılmamalıdır. Yine buna bağlı olarak 105.maddenin düzenlediği “… hükümlere aykırılık durumu”nda 85.maddeye aykırı işlemlerde cezayı belirleyen hükümler korunmalıdır.

4857 s.k.’nun 95.madde yürürlükten kaldırılmamalıdır. Gerekli görülüyorsa, aynı ifadelerle hem 4857 s.k.’da hem de ISIG kanununda yer almalıdır.

4857 sayılı İş Yasasının 72, 63 ve 95. maddelerinin yürürlükten kaldırılmasına gerek olmadığından 50. maddenin 1, 2 ve 3. fıkraları bu biçimde düzenlenmelidir.

GEÇİCİ MADDE 1- (1) 4857 sayılı İş Kanununun; 77, 78, 79, 80 ve 88 inci maddesine göre yürürlükte olan yönetmelikler bu Kanunun ilgili maddelerine göre hazırlanacak yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.

GEÇİCİ MADDE 1- (1) 4857 sayılı İş Kanununun; 77, 78, 79, 80 ve 88 inci maddesine göre yürürlükte olan yönetmelikler bu Kanunun ilgili maddelerine göre hazırlanacak yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan ve İş Kanunu kapsamına girmeyen ancak, bu Kanun kapsamına giren işyerlerinin işveren veya işveren vekilleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde işyerlerini Bölge Müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu kanunda geçen “Türk Lirası” ibaresi karşılığında,

uygulamada 28/1/2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre ülkede tedavülde bulunan para “Yeni Türk Lirası” olarak

adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.

GEÇİCİ MADDE 4- (1) Çalışanların 4857 sayılı Kanun ve yürürlükteki diğer

mevzuat gereği daha önce alınmış bulunan sağlık raporları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle geçerlidir.

Yürürlük

MADDE 51- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

EKLER :

Gerekçe

Teklif

50.madde ile yürürlükten kaldırılan 4857 sayılı yasanın

86,87,88,89.maddeler yasaya eklenmelidir.

4857 s.k.’da yer alan iş sağlığı güvenliği hükümleri geniş bir uzlaşmanın sonucu ortaya çıkmıştır; bugüne değin, yasanın en az eleştirilen hükümleri arasında yer almaktadır.

Bu hükümler arasında yer alan en önemli ikisi işyeri hekimleri ile ilgili 81.madde ve iş güvenliği ile görevli mühendis ve teknik elemanlar ile ilgili 82.maddedir.

Çok daha özel bir alana uygulanmış olan bu yasa tasarısında bu alanın en önemli oyuncularından olan işyeri hekimleri ile iş güvenliği mühendis ve teknik elemanlarına yalnızca tanımlar arasında yer verilmesi yetersizdir.

Her iki maddenin ISIG kanunu ile yürürlükten kaldırıldığı da gözönünde tutulmalıdır.

Bu bakımdan 4857 s.k. 81-82.maddelerinin geliştirilerek yeni yasa tasarısına eklenmesi gerekmektedir.

MADDE – Sosyal Güvenlik Kurumu’nca sağlanan tedavi hizmeti dışında kalan, çalışanların sağlık durumunun ve alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sağlanması, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki çalışan sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmak yükümlüdür.

İşyeri hekimlerinin, işyeri hemşirelerinin ve lik-yardım kurtarma görevlilerinin sayısı, işe alınmaları, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma koşulları, görevlerini nasıl yürütecekleri ile işyeri sağlık-güvenlik ve işyeri ortak sağlık-güvenlik birimleri; Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği’nin uygun görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

MADDE – İşverenler, işyerinin iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi hizmetlerini yürütmek üzere işyerindeki işçi sayısına, işyerinin niteliğine ve tehlikelilik derecesine göre bir veya daha fazla mühendis ve teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdür.

İş güvenliği ile görevli mühendis ve teknik elemanların, nitelikleri, sayısı, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma koşulları, görevlerini nasıl yürütecekleri, hangi koşullarda ortak sağlık-güvenlik birimleri uygulamasına başvurulabileceği; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’inin uygun görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

İş kazalarının en önemli nedenleri, işçilerin kendi aralarında ve aile yaşamlarında yaşadıkları zorluklardır. Bunlarla başedilmesinde, yardımcı olunması; ağırlaşan durumlarda, riskli işlerden ve bölgelerden çekilmesinin sağlanması; sorunlarının çözümlerinde yardımcı olunması gerekir. İşyerinde çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi, yasalara uyulması ve iş barışı, iş kazalarını da büyük ölçüde azaltacaktır. Sosyal dayanışmanlarının bu düşüncelerle ve işyeri hekimi, iş güvenliği mühendisi vb birlikte çalışmasında büyük yarar görülmektedir.

MADDE – İşveren, çalışanların, iş sırasında ve iş-dışı yaşamlarında karşılaşacakları sosyal sorunlar ve hak ihlallerinde kendisine yol gösterecek ve destek verecek sosyal dayanışmanı görevlendirmekle yükümlüdür.

Sosyal danışmanların, nitelikleri, sayısı, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri, çalışma koşulları, görevlerini nasıl yürütecekleri, hangi koşullarda ortak sağlık-güvenlik birimleri uygulamasına başvurulabileceği; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Meslek uygulamalarında, bağımsız korunması, ancak iş güvencesinin yüksekliği ile sağlanabilir. Ama hiç bir zamanda yüksek güvence, işini yapmama ya da yetersiz yapmanın bir aracı olarak da kullanılmamalıdır. Görevlerini yapan iş sağlığı güvenliği ile ilgili çalışanların, işveren tarafından haksız bir biçimde işten uzaklaştırılmasının önüne geçilmesi için, gerekçesinin açıklanması istenmektedir.

Bu keyfi uygulamaları azaltacağı gibi, aynı zamanda, yargı süreçlerinin işletilmesini de kolaylaştıracaktır.

MADDE – İşyeri hekimlerinin, işyeri hemşirelerinin, iş güvenliği mühendis- teknik eleman – teknik eleman yardımcılarının, sosyal dayanışmanların görev yerleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce kayıt altına alınır. İş sözleşmelerinin işveren tarafından fesh edilmesi durumunda, gerekçesinin kendisine ve iki gün içinde, mutlaka Bakanlık’a bildirilmesi gerekmektedir.