İşbirliği Çağrısı

YEREL YÖNETİMLER YASASI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

(Taslak)

Halen ülkemizde sergilenen yönetim anlayışı toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan ve geleceğe umutla bakmamızı sağlamaktan uzaktır. Bu durum Türkiye’nin uygar dünya ile bütünleşmesini önünde çok ciddi bir engeldir.

Uzun yıllardır değiştirilmeye çalışılan yerel yönetim yasalarının (Belediyeler ve İl Özel İdareleri Yasaları v.b) da bu anlayış doğrultusunda ihtiyaçlarımıza denk düşecek nitelik ve düzeyde gerçekleşmesini zorunlu görmekteyiz.

Ülkemizde Habitat ve Yerel Gündem 21 anlayışları temelinde yerel ve ulusal düzeyde yüzlerce kurum ve kuruluşumuz, yerel yönetimlere ilişkin yasalarda yapılacak değişiklik ve düzenlemelere yönelik, katılımcılığın artırılması temelinde, ciddi tartışma ve değerlendirmeler yapmış ve ulusal bir mutabakat metni oluşmuştur. Ülkemizin dinamikleri, yönetimde yerelliğin öne çıkarılması, sivil toplum örgütlerinin yönetimlere katılmasını zorunlu kılmaktadır.

TBMM’ne sunulan “Yerel Yönetimler Yasa Taslağı” ile ilgili Bakanlar Kurulu önerisi, bu haliyle ülkemiz gereksinimlerinin çok gerisindedir. Tasarı’nın mutlaka aşağıda sunulan temel nitelikleri yansıtır şekilde yasalaşmasını zorunlu görmekteyiz:

  • Yerel yönetimlerde katılımcılık temel alınmalıdır.
  • Saydam yerel kümelerin yönetimlere (belediye, il özel idareleri vb) katılımını sağlayan ve mahalle düzeyinde başlayan, “sorunların bizzat sorunları yaşayanlarca çözümlenebileceği ilkesi” temel alınmalıdır. Merkezi yönetim-yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ortaklığını olanaklı kılan yerel meclislerin oluşturulmasına çalışılmalıdır.
  • Yerel düzeyde çözümlenebilir sorunlara ilişkin yetkiler yerel yönetimlere aktarılmalıdır.
  • Bu konularda merkezi yönetim, ulusal ölçekte dengeli gelişmeyi gözeten ve sağlayan koordinatör işlevi görmelidir.
  • Sivil toplum örgütleri, muhtarlar, merkezi yönetimin yerel temsilcileriyle birlikte “yerel meclisler”de yer almalıdırlar.
  • Vatandaşın denetimi ve şeffaflık, mutlaka sağlanmalıdır.
  • Yerel Yönetimler, yerel olanaklarına uygun gelirlerini tahsil edebilir hale gelmelidirler.
  • Yerel yönetimler, karar almayı hızlandıran bölgesel planlamayı ve uygulamayı olanaklı kılan biçimde yeniden yapılandırılmalıdır.

Yönetimin başarısı halkın yaşam düzeyini yükseltmesi ve uzlaşması ile ile ölçülmelidir. Toplumsal enerjiyi açığa çıkaracak; katılımcı, şeffaf, adil, siyasi ahlak ve hesap verebilirliğe dayalı, yerel duyarlıkları gözeten yeni bir yönetim anlayışını temel alan yasal düzenlemeler geciktirilmeden yapılmalıdır. Bu kapsamda Anayasamızda, Siyasi Partiler Yasası’nda, Medeni Kanun’da, Dernekler Yasası’nda ve Yerel Yönetimler Yasası’nda radikal değişiklikler yapılmasını zorunlu görmekteyiz.

Bu yapılmadığı takdirde korkarız ki Türkiye içerden ve dışardan kaynaklanan hiç bir sorununu çözemeyecek ve değişime direncinin kurbanı olacaktır. Sivil Toplum Kuruluşları olarak, bu olumsuzlukları daha fazla yaşamayı istememekte, yasa yapıcıyı ve hükümeti bu tarihi fırsatı kaçırmamaya, ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşları bu talebi reel kılmak için etkili bir çaba göstermeye davet ediyoruz.