Ülkelerin Alfabetik Sıraya Göre Endeksi

Hazırlayan : Damlanur Tat

Afganistan ABD Almanya Angola
Arjantin Arnavutluk Avustralya Avusturya
Bangladeş Belize Belçika Benin
Bolivya Bosna Hersek Botsvana Brezilya
Bulgaristan Burkina Faso Burundi Butan
Cezayir Cibuti Çad Çek Cumhuriyeti
Danimarka Dominik Cumhuriyeti Ekvador El Salvador
Endonezya Eritre Etyopya Fas
Fiji Fildişi Sahili Filipinler Fransa
Gabon Gambiya Gana Gine
Guatemala Guyana Güney Afrika Cumhuriyeti Güney Sudan
Gürcistan Haiti Hindistan Hollanda
Honduras Hırvatistan İngiltere Irak
İrlanda İspanya İsrail İsveç
İtalya Jamaika Japonya Kamboçya
Kamerun Kanada Kazakistan Kenya
Kolombiya Kongo Cumhuriyeti Kongo Demokratik Cumhuriyeti Kostarika
Kırgızistan Lübnan Macaristan Madagaskar
Makedonya Mali Mauritus Moldovya
Moritanya Mozambik Moğolistan Mısır
Nepal Nijerya Nikaragua Norveç
Orta Afrika Cumhuriyeti Özbekistan Pakistan Panama
Paraguay Polonya Portekiz Romanya
Ruanda Rusya Senegal Sierra Leone
Sri Lanka Sudan Şili Tanzanya
Tayland Togo Tunus Türkiye
Uganda Ürdün Yemen

İstihdamda Asgarî Yaşla İlgili 138 Sayılı ILO Sözleşmesi: Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 26 Haziran 1973 tarihli Genel Konferansı’nda kabul edilmiştir.

Kötü şartlardaki çocuk işçiliğinin yasaklanması ve ortadan kaldırılmasına ilişkin acil önlemler Sözleşmesi adlı 182 sayılı ILO Sözleşmesi: Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 1999 yılında kabul edilmiştir.

AFGANİSTAN

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2010 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNICEF’in 2010 verilerine göre Afganistan’da 5-14 yaş grubundaki çocukların çalışma oranının %25 olduğu bilgisine ulaşılmıştır (www.cia.gov/). Dünya’nın 2. en fakir ülkesi olan Afganistan’da çocuklar hem kendi hem de ailelerinin geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır. Ayrıca çocuklar Taliban tarafından silahlı çatışmalarda çocuk asker olarak çalışmaya zorlanmaktadır (www.humanium.org).

USDOL’a göre Afganistan; 2013 yılında,çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması konusunda orta derecede gelişme göstermiştir. Afganistan hükümeti 29 iş/çalışma koşulunun sıralandığı bir liste yayınlayarak çocukların bu işlerde ve iş koşullarında çalışmalarını yasaklamıştır. Ayrıca çocukların işe alınmasını ve cinsel istismara uğramasını önlemeye yönelik yönergeler hazırlanmıştır. Ayrıca, hükümet tarafından başlatılan bir proje ile çocukların halı sektöründe çalışması konusu ile mücadele edilmeye başlanmıştır*

Afganistan insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Ülke içinde kaçakçılık, diğer ülkelerden kaçırmaya göre daha yaygındır. Genelde çocuklar insan kaçakçılığına maruz kalmakta ve kaçırıldıkları yerlerde halı yapımı, tuğla yapımı, ev işleri ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya zorlanmaktadır. Bazı ailelerin çocuklarını bilerek (cinsel yönden) sattıkları, erkek çocukların özellikle bacha baazi adı verilen gelenek için satın alındıkları ve bu çocukların sosyal ve cinsel eğlencelerde çalıştırıldıkları bilinmektedir#.

Tüm bu gelişmeler umut vericidir fakat Afganistandaki çocuklar bugün hala ev işlerinden, çöp toplamaya, uyuşturucu kaçakçılığından cinsel istismara kadar pek çok alanda yer almaktadırlar.


ALMANYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1976 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini ise 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Almanya insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konularında bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. İnsan kaçakçılığına maruz kalıp ticari yönden cinsel sömürüye uğrayanların %17’sinin çocuk olduğu bilinmektedir#.


AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini hala imzalamamış, 182 numaralı sözleşmeyi ise 1999 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çocuk işçilerin durumu ile ilgili güncel verilere ulaşılamamakla birlikte ülke, tarım sektöründe çocuk işçilerin çalıştıması ve iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışan müfettişlerin yetersiz olması konusunda eleştirilmektedir. (http://www.hrw.org/support-care

http://www.hrw.org/news/2014/09/17/child-laborers-america-2014, http://www.historyplace.com/unitedstates/childlabor/)


ANGOLA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

USDOL’a göre Angola; 2013 yılında,çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması konusunda orta derecede gelişme göstermiştir. Ayrıca çocuk kaçakçılığının araştırılması için araştırmalara başlanmış ve çocukların korunması programları yürütülmüştür. Yine de Angola’daki çocuklar hala tarım ve madencilik ile meşgul olmaktadırlar. Ülkenin zorunlu eğitim yaşının olmayışı, 14 yaş altı çocukların, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerine maruz kalmaları konusunda bir etkendir. UNESCO verilerine göre, 2014 yılı verileri itibariyle 5-14 yaş arası çocukların %25.7’si çalışma hayatında yer almaktadır. Yine bu çocukların %22.1’i iş ve okul hayatını birarada sürdürmekte olduğu, ülke çapında ilk öğretimini tamamlayan çocukların oranının da %54.3 seviyesinde kaldığı görülmetedir*.

Ülke sokaklarında çocukların cinsel istismar, araba yıkama ve ürün satışı gibi işler yaptığı gözlenmektedir. Ayrıca Çinli firmaların çocukları tuğla yapımı ve pirinç üretimi için işe aldıklarına dair raporlar bulunmaktadır*.

Angola insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konularında bir kaynak ve varış ülkesidir. Kız çocuklarının ve genç kızların Luanda, Benguela ve Huila gibi şehirlerde fahişelik yaptığı bilinmektedir. Erkek çocuklarının da hayvancılık yapmaları için Namibia’ya kaçırıldıkları bilinmektedir.Ayrıca 12 yaşının altındaki çocuklar, yaşları küçük olduğundan ceza almayacakları için, yetişkinler tarafından yasadışı işler yapmaya zorlanmaktadır #.

Ülkede 1975-2002 yılları arasında yaşanan iç savaş nedeniyle bir sürü çocuk öksüz kalmış, bu çocukların birçoğu da tarımda ve inşaat alanlarında çalışmak zorunda kalmıştır. Çocuk işçiliği ile mücadele için ülkede mobil okullar,eğitim yoluyla çocuk işçiliğini ile başa çıkmak için projeler, ücretsiz meslek eğitimleri, çocuklar için ücretsiz yemek, çocuk kaçakçılığına maruz kalmış çocuklar için barınma yerleri oluşturulması gibi sosyal programlar uygulanmaktadır.

Ülkede 2008 yılından beri ILO tarafından 3 proje hayata geçirilmiştir. Bunlar çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması ve eğitim yolu ile çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması ile ilgili projelerdir (Eliminating child labour in Lusophone countries Project,Tackling child labour through education in African, Caribbean and the Pacific (ACP) States (TACKLE) Project,Combating the Worst Forms of Child Labour in Lusophone Countries in Africa (PALOP) Project) (www.ilo.org).


ARJANTİN

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Arjantin Çalışma Bakanlığı’nın 2000 yılında yaptığı tahminlere göre 5-14 yaş arası çocukların % 7,1’i çalışmaktadır. Çocuklar tarımsal arazilerde tütün, herba mate(bir çeşit çay), çiçek, domates, çilek ve sarımsak toplanmasında çalışmaktadırlar. Kentsel alanlarda hurda toplamakta, sokakta erzak satmakta, dilencilik yapmakta, ayakkabı boyamakta, ev işlerinde, küçük ve orta ölçekli işletmelerde, küçük ölçekli kumaş üreten yerlerde , yemek yapımında ve taş işlerinde çalışmaktadırlar.

Arjantin’de çocukların fuhuş sektöründe, seks turizminde, porno sektöründe ve uyuşturucu ticaretinde çalıştırıldıkları bilinmektedir.

Çocuklar Arjantin’e Bolivya, Brezilya ve Paraguay’dan fuhuş ve cinsel istismar için kaçırılmaktadır. Aynı zamanda kaçırılan çocuklar zorla çalıştırılmaktadır. Aynı zamanda Arjantinli çocuklarda Brezilya ve Bolivya’ya fuhuş amaçlı kaçırılmakta ve satılmaktadırlar. (Trafficking in Persons Report, Washington, DC, June 14, 2004; http://www.state.gov/.)

Arjantin hükümeti, 4 yıllık bölgesel bir ILO-IPEC*** projesinde Brezilya ve Paraguay sınırında çocukların cinsel istismar ve fuhuş için satılmasını önlemek konusunda çalışma yapmıştır.


ARNAVUTLUK

138 umaralı ILO** sözleşmesini 1998 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2014 verilerine göre, Arnavutluk’ta 5-14 yaş arasındaki çocukların %4,6 sı çalışmaktadır. Bu yaşlar arasında okula devam eden çocukların oranı %92,5 ve 7-14 yaş grubunda hem çalışıp hem okuyan çocukların oranı %5,2 olarak bulunmuştur. Çocuklar (yaklaşık %90’ı tarım olmak üzere) tarım, madencilik, inşaatçılık, dilencilik gibi işler yaparak ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı sonucu ticari yönden cinsel sömürü ve zorla çalıştırılmaya maruz kalarak çalışmaktadır*.

USDOL’a göre Arnavutluk 2013 yılında çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için büyük bir gelişme göstermiştir. Hükümet, çocuk pornosu edinmenin yasa dışı olduğunu beyan eden bir yasa çıkarmış ve çocuklara karşı diğer suçların cezalarını arttırmıştır. Ayrıca, iş denetmenlerini, polisleri, savcıları ve hakimleri kaçakçılık konusunda eğitmiştir.

Ülkede kan davası ve genç yaşta evlendirme gibi gelenekler çocukları etkilemekte, yoksulluk da yaşama koşullarını daha alt seviyelere taşımaktadır(www.savethechildren.se). Bunlara ek olarak Arnavutluk insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir kaynak ülkesidir. Bazı çocuklar zorla dilendirilme ve çalıştırılmaya maruz kalmakta, kız çocukları da cinsel yönden sömürülmek üzere kaçırılmakta veya anlaşmalı evlilik adı altında zorla çalıştırılmaktadır#.

Arnavutluk’ta 2003-2010 yılları arasında 5 ILO projesi hayata geçirilmiş, çocuk kaçakçılığı ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri ile mücadele edilmesi hedeflenmiştir.#


AVUSTRALYA

182 numaralı ILO** sözleşmesini 2006 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Avustralya insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir varış ülkesidir. Kaçırılan ve sömürülen genç kızların ve yabancı kadınların sayısı Avustralya’da daha azdır. Bazıları esir alınarak fiziksel ve cinsel saldırılara uğramaktadır. Avusturalya’ya kendi isteği ile anlaşmalı evlilik yapmak için göç eden bazıları ise, evlendikten hemen sonra evde hizmetkar olmaya zorlanmıştır#

Pasific Adaları, Hindistan,Çin, Kore ve Filipinlerden geçici olarak çalıştırılmak üzere ülkeye alınan kadın ve erkeklerden bazıları ise tarım, bahçivanlık, inşaat, temizlik, bakıcılık gibi hizmet işlerinde çalıştırıldılar. Fakat asıl önemlisi, bu geçici ve ağır işleri yaparken seyahat belgeleri ellerinden alındı, çalıştıkları yerlerde hapsedildiler, fiziksel şiddete maruz kaldılar ve işveren veya iş kurumunun dayattığı ve miktarı artmış borç esareti yaşamışlardır.

Avustralya hükümeti, kaçakçılığın önlenmesi için minimum standartlara uymaktadır. Ayrıca çocukların seks turizminde kullanılmasını önlemek için çaba göstermektedir.


AVUSTURYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Avusturya sadece seks kaçakçılığına ve zorla çalıştırılmak üzere kaçırılan çocukların değil, aynı şeylere maruz kalan kadın ve erkeklerin de kaçırılma güzergahı üzerinde olan veya varış yeri olan bir ülkedir. Tek başına çocuk emeği konusunda doğrulanabilir bir bilgi yoktur#.


BANGLADEŞ

138 numaralı ILO** sözleşmesini imzalamamış ancak 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre 5-14 yaş arası çocukların %10,1 i çalışıyor (yaklaşık 375.470) ve %81,2 si okula devam ediyor. Bu çocukların 7-18 yaş arasında olanlarının %6,8’i ise okul ve çalışma hayatını birlikte devam ettiriyor. Çocukların çalıştıkları sektörler, tarım (%45.5), sanayi(%18.5) ve hizmet(%36.0) sektörüdür. Tarımda en çok çiftçilik, bal toplayıcılığı, çay yaprağı toplayıcılığı, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde çocuk emeği görülmüştür. Sanayide çocuk emeğinin görüldüğü alanlar ise tuz madenciliği, bidi(elle sarılan sigara) ve sigara üretimi, tuğla yapımı, elbise yapımı ve tekstil sektörü, camcılık, deri işlemeciliği, sabun yapımı,inşaat,marangozluk ve çelik mobillya yapımıdır. Hizmet sektöründe de insan gücüyle çekilen iki tekerlekli küçük faytonun kullanımı, araba tamiratı, ev işleri, sokakta yapılan çöp toplama, dilencilik, taşıyıcılık gibi işler çocukların da yer aldığı işlerdir*.

USDOL’a göre, 2013 yılında çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için orta derecede gelişme gösteren Bangladeş hükümeti; 38 mesleği 14-18 yaş arasındaki çocuklar için tehlikeli olarak kabul ederek ulusal yasa ve uluslar arası standartların uyumlaştırmıştır. İş denetmeni sayısını, 39 yeni iş denetmeni işe alarak ve onları eğiterek 189’a çıkarmıştır. ILO’nun desteği ile Bangladeş İstatistik Bürosu, Ulusal Çocuk Emeği Araştırması yapmıştır. Bu gelişmelere rağmen çocuklar tarım ve hizmet sektöründe varlıklarını devam ettirmektedirler. Devlet kurumlarından biri olan Çocuk Emeği Birimi’nin artık faaliyetlerine devam etmemesi nedeniyle de çocuklar korumadan yoksun bir şekilde, gayri resmi yollardan çalışmaya devam etmektedirler*.

Bazı çocuklar, ailelerinin yerel tefecilere borçlarını ödemelerine yardımcı olmak için, kurutulmuş balık sektöründe zorlayıcı iş koşulları altında çalıştırılmaktaadır. Eğitim ücretsiz ve zorunlu olmasına rağmen, kitap ücreti, üniforma ücreti, öğretmen gideri gibi sebepler pek çok çocuğun okula gitmesini engellemektedir.

Bangladeş’teki çocuk ve yetişkin kaçakçılığı ile sömürüsünün asıl sebebi, “işe başlayacak kişilerin, işe başlamadan önce kişiyi kaçıracak kişiye veya onu işe alan kişiye borçlu olacağı” kabulüdür. Bu sebeple onu kaçıran veya çalıştıran kişi için birer esir durumuna düşerler. Sokak çocukları suç işlemeye veya dilendirilmeye zorlanırlar. Bazı çocuklar, ebeveynleri tarafından başkalarına köle olarak satılırlar, bazıları ise taş ocaklarında zorla çalıştırılırlar. 8 yaşındaki kız ve erkek çocukları fahişeliğe zorlanmakta, köle benzeri koşullarda hayatlarını sürdürmektedirler. Bazı genelev sahipleri, onları ilaç almaları konusunda zorlamaktadır#.

Bangladeş’te 2002-2006 yılları arasında çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ile mücadele etmek amacıyla 2 tane ILO projesi uygulanmıştır(www.ilo.org)


BELÇİKA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1988 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Belçika insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir geçiş, varış ve az da olsa kaynak ülkesidir. Küçük yaşlarda kadın tüccarları tarafından çalıştırılmaya başlanan genç kızlar ve yabancı çocuklar -genellikle Roman kökenli- ülke içinde yine seks işçisi olarak çalıştırılmak üzere kaçırılmaktadır, alıkonulmaktadır#

Belçika,devlet benzeri ofis olan Ulusal Raportör tarafından bilgilendirilerek, minimum standartları uygulama, kaçakçılığı önlemek için çok disiplinli ve vaka temelli yaklaşımlarla çalışmıştır.


BELIZE

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

USDOL’a göre Belize, 2013 yılında çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması konusunda orta derecede başarı göstermiştir. Belize, yürürlüğe koyduğu yeni bir kanun ve değiştirdiği bir başka kanun ile çocukların cinsel sömürüye karşı korunmasını arttırmaya çalışmştır. Ayrıca, iş denetmenlerini çocuk işçiliği konusunda eğitmiş ve okula devamlılığı arttırmaya yönelik yeni bir sosyal program için maddi desteği arttırmıştır. Fakat hala yasal anlamda yapılması gereken çok şey vardır*.

2012 verilerine göre ülkede 5-14 yaş arasındaki çocukların %8.3’ü çalışıyor,%93.5’i okula devam ediyor. Okul ve işi bir arada yürütenler ise (7-15 yaş) %8.9’luk dilimi oluşturuyor. Çocuklar genelde muz, limon ve şeker kamışı toplama ile tarım sektöründe, sokak satıcılığı ile hizmet sektöründe yer alıyor veya kaçakçılığın bir sonucu olarak cinsel sömürüye maruz kalarak yaşamlarına devam ediyorlar. Bu konuda çok kanıt olmamakla birlikte, bazı ailelerin çocuklarını kendi okul masraflarını karşılamaları amacıyla veya para veya hediye karşılığında cinsel sömürüye zorladıkları bilinmektedir*.

İnsan kaçakçılığının Belize’deki en yaygın türü, çocukların zorla çalıştırılmak üzere kaçırılmalarıdır. Bazen aileler çocuklarını, yetişkinlere cinsel obje olarak sunmakta ve karşılığında okul ücreti, para ve hediyeler kabul etmektedir. Daha çok ABD vatandaşları olmak üzere, çocuk seks turizmi; Belize’de yükselen bir trenddir. Yine Orta Amerika’dan seks kaçakçılığı ve zorla çalıştırılmak üzere getirilen kızlar ve Belize’li küçük kiz çocukları barlarda, gece kluplerinde ve genelevlerde çalıştırılmaktadır#.

Belize çocuk işçiliği önlemek için minimum standartları yerine getirmekte henüz başarılı olmamakla birlikte, bunu gerçekleştirmek için yasal anlamda(yeni yasalar çıkararak, düzenlemeler yaparak) pek çok çaba sarfetmektedir.


BENIN

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Benin, ülke çapında çocuk işçiliği önlemeye yönelik farkındalık kampanyası yürütmüş ve Benin işçi derneği ile çift taraflı anlaşma imzalayarak çocuk işçiliğini işbirliğini arttırarark azaltmaya çalışmıştır. Yine de Benin’in yetersiz maddi olanakları ve çalışanları çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılması için yetersizdir*.

2012 verilerine göre, Benin’de 7-14 yaş arasındaki çocukların %31.5’i çalışıyor, 5-14 yaş arası çocukların %58.2’si okula devam ediyor. Yine 7-14 yaş arası çocukların %20.0’si ise hem çalışıyor hem de okuyor. 2013 yılında, ILO-IPEC tarafından yapılan bir çalışmada, araştırılan 201 maden ve taş ocağında 2553 çocuğun çalıştığı belirlenmiştir(ILO-IPEC. Étude d’approfondissement des connaissances sur le travail des enfants dans les mines et carrières du Benin ; 2013 May.). Buralarda çalışan çocuklar, uzun çalışma saatleri, taş ocaklarının yıkılma riski, fiziksel yaralanma, dinamitlerin patlamasıyla olabilecek yaralanmalar, taş düşmesi ve sürekli toz soluma ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Ayrıca UNICEF tarafından yapılan başka bir araştırmada marketlerde çalışan 7800 çocuğun olduğu ve bunların yaralanma, cinsel ve fiziksel suistimallere maruz kaldığını açığa çıkarmıştır.(L’Institut National de la Statistique et de l’Analyse Économique (INSAE), and UNICEF. Recensement des Enfants Travailleurs des Marches Dantokpa, Ouando et Arzeke (REM). Cotonou; 2013)

“Vidomegon” sistemi ise, genç kızların kendi aileleri tarafından başka zengin ailelere barınma karşılığında ev işçisi olarak verilmeleri geleneğidir. Fakir aileler bu geleneği, çocuklarının daha iyi eğitim görme ihtimalini düşünerek ve daha güzel koşullarda yaşamasını arzulayarak devam ettirmektedirler. Bu gelenek bugüne kadar genellikle zengin ailelerin gönüllülüğüne dayalı olsa da, çocuklar hala zorla çalıştırılma ve barınmanın karşılığını cinsel veya fiziksel şekilde sömürülerek ile de karşılaşmaktadırlar (http://www.state.gov/j/drl/rls/hrrpt/2012/af/204089.htm). Bu geleneği sürdüren deneyimleyenlerin %95’i genç kızlardır. Pek çok yerel STK, bu geleneği sona erdirmek için eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlemektedir.


BOLİVYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1997 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Bolivya hükümeti bir alt komisyon kurmuş ve riskin en yüksek olduğu bölgelerde çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri ile savaşmaya çalışmaktadır. İş Denetim Kurulu, çocuk işçiliği denetmeni sayısını 100 kişi arttırarak; Santa Cruz bölgesinde, 14 yaşının altında çalışan 400 çocuğı kurtarmıştır. Ayrıca, çocukların okula devamlılığını teşvik etmek için onlara yapılan koşullu yardımları arttırmıştır. Fakat Bolivya’nın yaptıkları yetersiz bulunmakta ve çocuk kaçakçılığı, cezalar vs. konularında toplumu bilgilendirmediği için eleştirilmektedir. Yine Çocuk İşçiliğini Yok Etmeye Yönelik Ulusal Plan’ın süresi 2010 yılında dolmasına rağmen yenilenmemiştir*.

2011 verilerine göre, Bolivya’da 7-14 yaşları arasındaki çocukların %20.2’si çalışıyor(yaklaşık 388.500), %96.2’si okula devam ediyor ve %18.7’si de okul ve iş hayatını birlikte devam ettiriyor. Çalışan çocukların yaklaşık %71’i tarımda, %21.2’si hizmet sektöründe, %8’i de sanayide çalışmaktadır. Madenlerden altın, gümüş, demir ve kalay çıkarmak, işportacılık, Brezilya cevizi yetiştirmek ve toplamak, inşaatlarda çalışmak çocukların yaptığı işlerden bazılarıdır. Bazı yerli Guarani aileleri, çocuklarıyla birlikte borç esaretinde yaşamaktadır ve otlaklarda çalışmaktadır. Bu durumun azaltıldığı bazı raporlarda yer almaktadır.

Bazı Bolivya’lı aileler de çocuklarını Peru yakınlarındaki alanlarda tarımda ve madenlerde çalışmak üzere satmaktadırlar. Çocuklar, Arjantin’e kaçırılıp tekstil, üzüm ve şeker sanayisinde zorla çalıştırılmaktadırlar.


BOSNA-HERSEK

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1993 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Bosna-Hersek İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Stratejisini benimsemiş ve 2013-2015 yılları için Eylem Planı’nı hazırlamıştır. UNESCO 2014 verilerine göre, 5-14 yaşları arasındaki çocukların %8.9 çalışıyor, %83.7’si okula devam ediyor. Bosna-Hersek’te,7-14 yaşları arasındaki çocukların %10.6’sı çalışmaktadır. Çocuklar genelde dilenci, seks işçisi, yankesici ve fahişe olarak çalıştırılmaktadır. Çalışan çocukların çoğu Roman olmakla birlikte, dilenen Roman çocuklar genelde aileleri veya bir gözetici tarafından dilendirilmektedir. Ayrıca, organize çeteler de Roman çocukları dilendirmektedir. Buna ek olarak, Roman kültüründeki görücü usulü ve paralı evlenme, genç Roman kızlarını birer ev işçisi haline getirip sömürülmelerine neden olmuştur. Roman çocukların eğitim dilini bilmemeleri,yoksulluk gibi nedenler ile destek programlarının olmaması onları daha da tehlikelere açık hale getirmektedir*.


BOTSVANA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1997 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamında değildir.

Bostsvana, ebeveynlere çocuklarını okula göndermelerinin öneminin anlatılması ve çocukların okula gitmelerini engelleyen sorunlardan kurtulmaları için eğitmenlerin ve sosyal hizmet görevlilerinin eğitilmesine odaklanıldığı “Okulda Kal Programı”nı devam ettirmiştir. Fakat, çalışan veya okula devam eden çocuklarla ilgili detaylı bilgilere ulaşılamamaktadır. Çocuklar, tarım, büyük baş hayvan otlatma, ev işleri, dilencilik, araba yıkamacılığı, seks işçiliği gibi işlerde çalıştırılmaktadır.Yine Botsvana’da da yoksul aileler çocuklarını daha zengin ailelere ev işçisi olarak göndermektedirler. Genç kızlar, ülke içindeki barlarda ile ana yol ve otobanlarda fahişe olarak çalıştırılmaktadırlar*.

2005-2006 çalışma anketlerine göre, yaşları 7-17 arasında değişen yaklaşık 38.000 çocuğun çocuk işçi olarak çalıştığı tespit edilmiştir. Bu çocukların yaklaşık yarısı, 14 yaşının altındaki çocuklardan oluşmaktadır(http://www.state.gov/).

Bostvana hükümeti, çocuk kaçakçılığı ile ilgili yıllık verilere sahip olma ve çocuk kaçakçılığının önlenmesine yönelik yasal ve pratik uygulamaları yerine getirme konusunda yetersiz olmakla eleştirilmektedir#.


BREZİLYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Brezilya’da sosyal koruma programları bütçe tahsisi açısından birincilik bayrağını taşımaktadır, 2013 yılında $24.4 Milyara ulaşmıştır. Ayrıca hükümet, çocuk işçiliğinin önceliklendirilmesi için iş denetmenliği sistemi dahilinde yeni bir yol haritası oluşturmuş ve iş denetmenleri için yeni bir ulusal gelişim akademisi kurmuştur. Üstelik, 8277 çocuk iş denetmeninin çalıştırılmasıyla 7413 çocuğun çocuk işçilikten kurtarılması sağlanmıştır. Kordinasyonu artırmak ve yerel yönetimlere ek kaynak sağlamayı amaçlayan Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Ulusal Plan yeniden yapılandırılmış ve cinsel şiddet ile çocukların ticari yönden cinsel sömürüsü ile savaşmak için yeni Ulusal Plan hazırlanmıştır*.

UNESCO 2014 verilerine göre, Brezilya’da 7-14 yaş arası çocukların %3.5’i(yaklaşık 1,116,500) çalışıyor, 5-14 yaş arası çocukların %97.2si okula devam ediyor ve 7-14 yaş arası çocukların %4.0’ü okul ve iş hayatını aynı anda devam ettiriyor. Bu çocukların %56.4’ü tarım, %33.7’si hizmet ve %9.9’u sanayi sektöründe çalışmaktadır. Kıymetli taşlar için madenlerde, tütün, pamuk, prinç, domates,bezelye toplamak için tarlalarda, dilencilik yaparak sokaklarda çalışan pek çok çocuk vardır. 2013’teki bir araştırmaya göre yaşları 10-17 arasında değişen yaklaşık 260.000 çocuk üçüncü kişilerin evlerinde çalışmaktadırlar. Brezilya cinsel sömürü amacıyla insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma için bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan insan kaçakçılığı çalışması ile sınırlarda gerçekleşen insan kaçakçılıkları ortaya çıkarılmıştır*.


BULGARİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1980 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Bulgaristan 2002 yılında hazırladığı ve eğitim ile yeni hukuk kurallarına odaklanan Çocuk Emeğinin En Kötü Biçimlerine Karşı Ulusal Plan’ı benimsemiştir. Ayrıca Bulgaristan, Çocukların Cinsel İstismarına karşı Ulusal Plan, Sokak Çocuklarına karşı Ulusal Strateji hazırlayıp ile İç İşleri Bakanlığı Kaçakçılığa Karşı Çalışma Kolu kurarak çalışmalarını devam ettirmektedir. 2005 yılında ILO ile imzalanan işbirliği anlaşmasına göre de İş ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı içerisinde bir Çocuk İşçiliği Birimi kurulmasına karar verilmiştir. Buna ek olarak, yine 2005 yılında Kaçakçılığa karşı Ulusal Strateji uygulanmıştır. (http://www.refworld.org/docid/48d748de3c.html)

Bulgaristan’daki çocuk emeği ile ilgili resmi istatistikler güncel değildir. Son istatistikler 2000’li yılların başına ışık tutmakta, Bulgaristan’ın bugünkü çocuk emeği ile ilgili durumunu yansıtmamaktadır. Fakat, çocukların köle-köle benzeri şekillerde çalıştığı, Bulgar ve yabancı genç kız ile kadınların cinsel sömürü amacıyla kaçırıldıkları, yine çocukların Avusturya, İngiltere ve İtalya gibi ülkelerin sokaklarında dilendirilmek ve fahişelik yaptırılmak üzere kaçırıldıkları ve uyuşturucu dağıtımı ve organize suç örgütleri ile birlikte çalıştıkları bilinmektedir. (www.globalmarch.org)

Çocuk emeğini ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması, çocuk kaçakçılığının önüne geçilmesi için 2003-2008 yıllarında Almanya, 2006-2010 yılları arasında Amerika ve 2008-2010 yılları arasında Almanya’nın finanse ettiği projelerle önemli adımlar atılmıştır. ILO tarafından yapılan Orta ve Doğu Avrupa’da Kaçakçılık ve Çocuk Emeğinin Diğer En Kötü Biçimleri Raporu’na göre, Bulgaristan’da 88 çocuk işten ayrılmış, 383 çocuğun da işe girmesi önlenmiştir (ILO, Trafficking and other Worst forms of Child Labour in Central and Eastern Europe, Phase II (Project – CEE )Araştırma kapsamında toplamda 1412 çocuk işten ayrılmış, 3173’ünün işe girmesi önlenmiştir.).


BURKİNA FASO

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Burkino Faso’da çocuk işçiliğinin yüksek olduğu görülmektedir. UNESCO 2012 verilerine göre 5-14 yaş arası çocukların %42.1’i çalışıyor ve yine aynı yaş arasındaki çocukların %41.9’u okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasında ve okul ile çalışma hayatını beraber yürüten çocuklar ise tüm çocukların %21.7’sidir. Burkino Faso hükümeti 1000’den fazla çocuğu çocuk kaçakçılarının elinden kurtarmış ve iş denetmenlerine çocuk emeğinin önlenmesiyle ilgili eğitimler vermiştir. Buna ek olarak, çocukların doğum kayıtlarının yapılması ve yemek yardımı programları uygulamıştır*.

Burkina Faso’da din öğretmenlerinden din eğitimi almak üzere gönderilen çocuklar sokaklarda dilenmek ve kazandıkları paraları hocalarına vermek zorunda bırakılıyorlar. Çocuklar genel olarak tarım işçisi, altın arayıcısı, granit ocağı işçisi, sokak satıcısı, ev işçisi ve dilenci olarak çalıştırılmaktadır. Genç kızlar genelde cinsel olarak sömürülmekte ve çocuklar Mali’den Coto d’Ivoire’ye kaçırılmaka veya Gana, Mali, Nijerya gibi ülkelere kaçırılırken Burkino Faso üzerinden geçirilerek götürülmektedirler#.

Burkina Faso’da, çoğunlukla kırsal kesimde, eğitim altyapısının olmaması ve kaynakların yetersiz olması çocukların eğitim almalarına engel olmaktadır. Bu sadece Burkina Faso’lu çocuklar için değil, Mali’li mülteci çocuklar için de geçerlidir. Çocukların öğretmenleri tarafından cinsel ve fiziksel olarak tacize uğramaları da onları okula gitmekten iten nedenlerdendir. Çocukların doğum kayıtlarının olmaması, yaklaşık 3’te birinin, da okula gitmeye engel teşkil etmektedir.

Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Burkina Faso, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından finanse edilen, 2013-2016 yılları arasında çocukların altın madenlerinde ve pamuk endüstrisinde çalışmaları ile mücadele etmeyi amaçlayan projenin katılımcısıdır(www.counterpart.org).


BURUNDİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2002yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Burundi’de eğitim zorunlu olmaması çocukların tarımda ve cinsel sömürü yoluyla çalıştırılmalarının önünü açmaktadır. UNESCO 2012 verilerine göre, 7-14 yaş arası çocukların %27.2’si çalışıyor, bunların %60.9’u da okula devam ediyor. İkisini birlikte devam ettiren çocuklar ise %26’dır. Çocuklar genelde çay, kahve, şekerkamışı, pamuk ve palmiye yağı toplamak, balıkçılık, madencilik, tuğla yapımı, ev işçiliği, sokak satıcısı, fahişe olarak çalıştırılmaktadır*.

Yaşlı kadınların(genel evlerde) genç kızlara önce ücretsiz oda ve yiyecek sağlayarak sonra da onları daha önce yaptıklarını ödemesi için fuhuşa zorlamaları ve yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenen kızların varlığı Burundi’nin gerçekleri arasındadır. Bazı kalabalık aileler de çocuklarını bu duruma zorlamakta ve onlar üzerinden para kazanmaktadır.

Savaşın ve çatışmanın olduğu her yerde olduğu gibi Burundi’de de çocuklar bu çatışmalara dahil edilmektedir.Oğlan çocukları daha aktif işlerde kullanılırken, kızlar da cinsel olarak sömürülmüşlerdir. Buruni’deki çocuk askerlerin, onlarla ilgili güncel verilere ulaşılamasa da, göz ardı edilemez bir gerçek olduğu açıktır.

USA tarafından finanse edilen “Çocukların Silahlı Çatışmalara Katılmasını Önleme ve Yeniden Entegrasyonu” projesi 2003-2007 yılları arasında ve Norveç tarafından finanse edilen “Silahlı Çatışmalarda Yer Almış Çocukların Geri İşe Alınmasını Önlenmesi ve Entegrasyonu” Projesi de 2007-2009 yılları arasında yürütülmüştür(www.ilo.org)


BUTAN

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini imzalamamıştır. ILO-IPEC*** kapsamında değildir.

UNESCO 2011 verilerine göre Butan’da 5-14 yaş arası çocukların %3.6’si çalışıyor, %84.7’si de okula devam ediyor. Yaşları 7-14 arası olan çocukların %3.3’ü de okul ve iş hayatını birlikte devam ettiriyor. Çocuklar genelde tarım, maden, inşaat, ev işlerinde ve otel ile restoranlarda çalıştırılmaktadırlar. Butanlı çocukların çalıştığı ve çocuk emeğinin en kötü biçimleri başlığı altında yer alan alanlar da cinsel sömürüye maruz kalmaları, ev işleri ve karaoke barlarda zorla çalıştırılmalarıdır. Genç kızlar karaoke barlarda çalışmaya zorlanmakta, burada cinsel istismara ve sömürüye uğramaktadırlar. Hatta çocukların 5 yıllık sözleşme yapmaya, çalıştıkları yerlerde yaşamaya zorlandığı ile ilgili iddialar da vardır*.


CEZAYİR

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1984 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk işçilerle ilgili veriler devlet tarafından toplanmakta fakat yayınlanmamaktadır. Bu yüzden Cezayir’deki çocuk işçilerle ilgili durumu açıklamak ve değerlendirmek zordur#. BM verilerine göre ise çocukların %5’i çalışmaktadır. (http://un.org/)

Devlet çocukların yurt içinde çalışmaya zorlanmalarını önlemek için bölgesel çalışmalarda bulunmuş, 2007 yılında çıkardığı yasa ile çocuklar için tehlikeli olacak işlerin listesini yayınlamıştır. 18 yaşını tehlikeli işler için asgari yaş olarak belirlememekle birlikte çocukların yasa dışı faaliyetlerde kullanılmasını da yasaklamamaktadır. Çocukların cinsel istismara uğradıkları ve bazılarının Mali sınırı üzerinden kaçırılmaya çalışıldığı bilinmektedir*.


CİBUTİ

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2005 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Cibuti’de 5-14 yaşlarındaki çocukların %12.3’ü çalışıyor, %67.4’ü okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %10.2’si de hem çalışıp hem okuyor(UNESCO,2013). Çocuklar hayvancılık, tarım, ev işleri, ayakkabı cilalama, araba yıkama, çöp toplama gibi işler ile “Khat” adı verilen uyarıcı bir madde satışı yapmak, zorla dilendirilmek ve hırsızlık gibi işlerde de maalesef yer almaktadır. Etyopya ve Somali’den gelen göçmenlerle birlikte Cibutili kızlar da ticari amaçla cinsel sömürüye maruz kalmaktadır*.


ÇAD

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2005 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2012 verilerine göre, Çad’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %53’ü çalışıyor,%39.6’sı da okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %30.7’si hem okuyup hem çalışıyor. Hükümet, bu oranları düşürmek için çocukların silahlı kuvvetlerde işe alınmasını cezalandırmış ve 2013 Çocuk Asker Eylem Planını uygulamaya koymuştur. Bunlara ek olarak Çocuk Koruma Birimi kurulmuş, çocuk koruma eğitimleri sağlanmış ve çocukların doğum kayıtlarının yapılmasını öngören kanun çıkarılmıştır*.

Tüm bunlara rağmen çocuklar Orta Afrika Cumhuriyeti’ne, Nijerya’ya ve Kameron’a hayvancılık yaptırılmak üzere kaçırılmaktadırlar. Oğlan çocukları, Kur’an öğrenmek üzere gönderildikleri Kur’an hocaları tarafından dilenmeye zorlanmaktadırlar. Bazı çocuklar da Orta Afrika Cumhuriyeti içindeki gruplar adına çalıştırılmaktadır.

2011 yılında ilk defa belgelenen pazarda çocuk satma, çocukların daha iyi eğitim veya yaşama koşullarına erişecekleri umuduyla akraba veya aracılara emanet edilmesi gibi durumlarla da karşılaşılmıştır. Büyük şehirlere iş bulmak amacıyla göç eden kızlar da fahişe olarak veya ev işlerinde sömürülmektedir#.


ÇEK CUMHURİYETİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2007 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çek Cumhuriyeti’nin zorla alıkoyarak fuhuş yaptırmak konusunda bir kaynak, güzergah ve varış yeri olduğu bilinmektetir. Çocuk işçiler ve onların sayıları ile ilgili resmi veriler bulunmamaktadır. Sadece kızların üçte biri, erkek çocukların da yedide birinin cinsel istismara maruz kaldığına ulaşılmıştır(www.humanium.org).


DANİMARKA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1997 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Tek başlarına göç eden veya göç sonrasında tek başlarına kalan çocuklar, insan kaçakçılığı için korunmasız duruma düşmektedir. Kopenhag’daki genelevlerin bulunduğu semt (Red-light district) bile ülkedeki seks turizminin ve ticaretinin çok azını yansıtmaktadır.


DOMİNİK CUMHURİYETİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre, Dominik Cumhuriyeti’nde 10-14 yaşları arasındaki çocukların %5.3’ü çalışıyor, 5-14 yaşları arasındaki çocukların %96.1’i okula devam ediyor ve 10-14 yaşları arasındaki çocukların %4.8’i okul ve işi beraber yürütüyor*.

Haiti’li ve Dominik Cumhuriyeti doğumlu çocuklar, iki ülkenin sınırlarından kolayca kaçırılmakta ve genelde birlikte çalıştırılmaktadırlar. Yaptıkları işlerden bazıları; şekerkamışı, kahve, pirinç toplayıcılığı, restoran, bar gibi yerlerde hizmet vermek, “larimar” adı verilen mavi taş için madenlerde çalışmak, ev işleri, sınır bölgelerinde yasa dışı işler(uyuşturucu kaçakçılığı ve mal taşıma) yapmaktır.


EKVADOR

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Ekvador’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %2.7’si çalışmaktadır. Yine bu yaşlar arasında okula devam eden çocuklar ise %96.9 olarak belirlenmiştir. Aynı anda hem çalışıp hem de okula devam eden 7-14 yaşları arasındaki çocuklar ise %2.4’lük dilimi oluşturmaktadır. Bu çocukların %70’i tarımda, yaklaşık %20’si hizmet sektöründe %8’i de sanayi sektöründe çalışmaktadır. Tarımda muz toplama, hurma yağı üretimi, kerestecilik, balıkçılık ve çiçekçilikle uğraşan çocuklar; sanayi sektöründe altın madenciliği, inşaatçılık gibi işlerle uğraşmaktadır. Hizmet sektörü için ise çocuk emeğinin kullanım alanı parasal karşılığı olmaksızın yapılan ev işçiliği, üçüncü şahısların evlerinde çalışmak, sokaklarda dilencilik vegazete satıcılığı olarak belirlenmiştir. Asıl önemlisi; çocuklar, uyuşturucu kuryesi, (zorla) dilenci, (zorla) cinsel sömürü objesi ve Kolombiyalı devlet dışı silahlı grup tarafından çocuk asker olarak kullanılmaktadır*.

Ekvador’da çocuk emeğinin önlenmesine yönelik olarak “Çocuk Emeği Kayıt Sistemi” kurulmuş ve tarımda ve sokak dilenciliğinde çocuk emeğinin ortadan kaldırılmasına öncelik verilmiştir.

Ekvador’da 2012’de sona eren Latin Amerika’da çocuk emeğini sona erdirmeyi amaçlayan bir proje uygulanmıştır. Yine aynı amaçla uygulanan başka bir proje 2013 yılında sona ermiştir. Bugün ise, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından finanse edilen ve 2012-2016 yılları arasında yürütülmesi planlanan “Building effective policies against child labor in Ecuador and Panama Project” adlı proje ile çocuk emeğine karşı efektif politikalar üretmek amaçlanmaktadır. (http://www.dol.gov/opa/media/press/ilab/ILAB20122503.html)


EL SALVADOR

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1996 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

El Salvador’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %6.3’ü çalışmaktadır. Yine bu yaşlar arasındaki çocukların %92.2’si okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %6.2’si de hem okuyup hem çalışmaktadır. Çocukların yarıdan fazlası tarım sektöründe, şeker kamışı ve kahve toplayıcılığı ve balıkçılık yaparak çalışmaktadır. Çocukların çalıştıkları diğer işler ise, havai fişek imalatçılığı, çöp toplama, motorlu araç tamiratı gibi işlerdir. Çocuk kaçakçılğının bir sonucu olarak çocuklar, ticari yönden cinsel istismara uğramakta, çeteler tarafından adam öldürme, uyuşturucu kaçakçılığı gibi yasa dışı işleri yapmaya zorlanmaktadır*.

El Salvador, USDOL tarafından finanse edilen ve 4 yıl süresince ILO_IPEC tarafından “El Salvador’da Çocuk Emeği ile Mücadele Projesi” uygulananmıştır. Bugün hala çocuk emeği konusunda veri toplama ile ilgili, çocukların tam zamanlı olarak okula girmesini amaçlayan, kamusal bilinci arttırmayı hedefleyen pek çok proje El Salvador tarafından devam ettirilmektedir.


ENDONEZYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre, Endonezya’da 10-14 yaşları arasındaki çocukların %3.7’si çalışıyor, %92.4’ü okula devam ediyor ve %2.1’i ikisini aynı anda yürütüyor. Çocukların yaklaşık %60’ı tarımda, kauçuk ve tütün üretiminde, hindistan cevizi, kahve, şeker kamışı toplamada ve balıkçılıkta çalışmaktadır. Madenlerde, asfalt üretiminde, sigara, yer kaplaması, mermer, ayakkabı üretiminde ve hokeycilik yaparak, uyuşturucu üretimi/satıcılığı/kaçakçılığı yaparak ve insan kaçakçılığı sonucunda ticari yönden cinsel istismara maruz kalarak hayatına devam eden çocuklar da vardır*.

Endonezya, çocuk kaçakçılığı için bir “kaynak ülke”dir. Çocuklar, özellikle kız çocukları, ticari olarak cinsel sömürüde ve ev işlerinde çalıştırılmak üzere Malezya, Tayvan ve Orta Doğuya kaçırılmaktadırlar. Ayrıca ülke içinden de Jambi, Maluku, Riau Adası gibi yerlere, madenlerde ticari olarak cinsel sömürü amacıyla kaçırılan çocuklar da vardır. 2013 yılında, yerel yönetimler çocuk emeğinin en kötü biçimleri üzerine il-ilçe ve belediye seviyesinde düzenlemeler yapmıştırlardır. Bakanlık seviyesinde de, çocuk emeği ile ilgili düzenlemeler yapılmış ve bunların ağır cezalarla karşılık bulması sağlanmıştır#.

Endonezya’da 2002-2022 yılları arasını kapsayan Ulusal Eylem Planı’nda çocuk emeğinin en kötü biçimleri ile mücadele edilmesi de yer almaktadır. Ayrıca il ve ilçe düzeyinceki Eylem Planlarında da bu konuya önem verilmiştir. 2013 yılında, Endonezya İş Gücü ve Göç Bakanlığı, Ulusal Kalkınma Planlama Bakanlığı, ILO ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği kuraral “Çocuk Emeğinin Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Yol Haritası”nı tasarlamıştır.

USDOL tarafından finanse edilen ve Save the Children tarafından uygulanan proje ile Nisan-Eylül 2013 arasında 1571 çocuğun iş hayatından çekildiği, 1236’sının sömürüye dayanan işlerden kurtarıldığı bilinmektedir. İç İşleri Bakanlığı’nın çocuk kaçakçılığını önleme programı ile Jakarta’da 49 mağdur çocuk, çocuk kaçakçılarının elinden kurtarılmıştır.


ERİTRE

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamış, 182 numaralı ILO** sözleşmesini imzalamamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Eritre’de çocukların çalışma hayatına ve okula katılımları ile ilgili verilere ulaşılamamıştır. Ayrıca, devletin 9.-11. sınıfa giden bazı çocuklarının tarım, çevre ve hijyenle alakalı kamu işleri projelerinde yaz tatilleri süresince, değişen sürelerde Meatot adı verilen ulusal proje kapsamında çalıştırılmasına devam edildiği için eleştirilmektedir. Bu proje, çocuk emeği ile mücadelede de bir engel olarak kabul edilmektedir. Buna ek olarak, yasalarda 18 yaşından küçük çocukların çalıştırılmasının yasak olmasına rağmen, devletin zorunlu askeri eğitimine kayıtlı çocuklar olabilir*.

Çocuklar; mısır, sorgum, buğday üretimi, bisiklet tamirciliği, ev eşyası ve mobilya yapımı, sigara, gazete, vs. satıcılığı, üç tekerlekli araç veya eşek arabası ile taşıyıcılık gibi işler yapmaktadır. Ayrıca, çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan, ticari yönden cinsel sömürü, okul mobilyası üretiminde ve su ile ilgili (kanal açma, sulama), ağaçlandırma ve tarımla ilgili zorunlu olarak çalıştırılmak, madenlerde ve silahlı kuvvetlerde çalıştırılmak da çocukların karşılaştıkları türlerdendir.

Hazırlanan Ulusal Plan ile çocuk emeği ile mücadele edilmeye çalışılmaktadır. Birleşmiş Milletler’in Stratejik Ortaklık İşbirliği çerçevesi ile de çocukların sömürü durumlarından kurtarılmalarına yönelik çalışmalar 2013 yılında başlamıştır. Ayrıca Eğitim Bakanlığı’nın desteği ile, UNICEF’in Eğitim Programı ile göçebe ve yerleşim yerlerinden uzak çocuklar için 2012-2013 eğitim yılında kullanılmaya başlanmak üzere yeni okullar inşa edilmiştir.


ETYOPYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 yılında ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2003 imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2005 verilerine göre, Etyopya’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %22’si çalışmaktadır. Bu çocukların %54’ü de okula devam etmektedir. İkisini aynı anda yapan 7-14 yaşları arasındaki çocuklar %17 olarak belirlenmiştir. Çocuklar; madencilik, balıkçılık, çöp toplayıcılığı gibi pek çok iş yapmaktadır. Ayrıca insan kaçakçılığı sonucunda ticari yönden cinsel sömürü, pornografi gibi işler için de zorlanmaktadırlar*.

Etyopya’da çocuklar Addis Ababa, Gamo Gofa ve Wolayita Bölgesindeki geleneksel örme (örücülük) işlerinde çalışırlar. Çocuk örücüler, uzun saatler boyu çalışıp işverenleri tarafından fiziksel, cinsel ve duygusal sömürüye uğrarlar. Bazılarının da borç esaretli altında çalıştığı bilinmektedir.

Devletin okula ve eğitime erişimi artırmadaki girişimlerina rağmen, kız çocuklarının cinsel sömürüsü ve istismarı, onların eğitime devam etmelerine engel oluşturmaktadır. Pek çok Etyopyalının da devlete kayıtlı vatandaşlığı olmadığı için, çocuklarının da okul kayıtları ile ilgili sıkıntı yaşanmaktadır. Bu konudaki başka bir eksik de, zorunlu eğitimin olmamasıdır.

2008 yılında ILO, Etyopya’da yoksulluk ve yoksullukla ilgili problemlerin çocuk emeğinin ana kaynağı olduğunu belirtmiştir. Çocuklar genellikle aile bütçesine destek olmak veya bütçeyi artırmak için çalışmaktadırlar. Çocuklar erken yaşta ve çok az para karşılığında iş hayatına atılmakta, ne kendilerine ne de kendilerinden sonraki kuşaklara yeterince yarar sağlamamaktadırlar. ILO’ya göre diğer bir sebep de kültürdür. Çocukların, yoksulluk zamanlarında aileye destek olması, onlar için çok kıymetlidir. Son neden de çocukların okula gönderilmelerinin de bir maliyet yaratmasından kaynaklanan sorunlardır(The Federal Democratic Republic of Ethiopia Ministry of Labour and Social Affairs (MoLSA), Child Labour in Ethiopia Analysis of a Survey Conducted in 2001, by B & M Development Consultants, March 1, 2006, Addis Ababa, Ethiopia.).

Çocuk işçiliğini önlemek için Ulusal Plan(2013-2015), Büyüme ve Dönüşüm Planı(2010-2015), Ulusal İnsan Hakları Eylem Planı(2013) gibi pek çok proje ile çocuk emeği ile mücadele Etyopya’da da devam etmektedir.


FAS

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Fas ile ilgili verileri bir araya getirmek ve karşılaştırmak her zaman dilimi için mümkün değildir. Çok fazla araştırma yapılmadığı, 2000’li yıllar öncesinde çocuk işçiliği konusunda konuşmanın bile nadir görüldüğü Fas için elde edilebilen veriler çok azdır. 2001 verilerine göre; Casablanca çevresinde 13.500 ve ülke çapında yaklaşık 86.000 çocuk ev işçisi olarak çalışmaktaydı. 2009 yılında ise, 5-14 yaşları arasında olup çalışan çocuklar yaklaşık %9 olarak belirlenmiştir. Human Rights Watch tarafından 2012 yılında yayınlanan rapora göre; 2005 yılından beri ev işçiliğinde azalış olduğu belirlenmiştir. Ayrıca devlet, sivil toplum örgütleri ve Birleşmiş Milletler’in vasıtasıyla yapılan eğitim kampanyaları ile, okula devam eden çocukların sayısı artmıştır(Human rigths watch- lonely servitude, domestic labor in morocco).

Çocuklar genelde ev işlerinde çalışmakta, bazen sokakta yaşamaya zorlanmaktadır ve bu sebeple cinsel sömürüye karşı korunmasız hale gelmektedirler. Çocuklar, özellikle erkek çocukları, Avrupa ve Basra Körfezi’nden turistler için cazip olan Tangier, Agadir, Marrakech gibi turistik şehirlerde ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmaktadırlar.

UNICEF tarafından desteklenen proje ile çocukların sağlık açısından desteklenmeleri,korunmaları ve eğitimleri için politika üretmek amaçlanmaktadır. Devletin Göç Politikası Reformu da, göçle ülkeye gelen çocukların eğitim olanaklarına ulaşımlarının geliştirilmesini amaçlamaktadır. El işçiliğinde çocuk emeğinin önlenmesi, ev işlerinde çalışan kızlar araştırması, çocuk koruma merkezleri gibi sosyal programlar çocuk emeğinin önlenmesi için devam ettirilmektedir. Daha önemlisi, Çocuklar için Eylem Ulusal Plan’ın kilit aşamalarından biri olan, “Çocukların Korunması için Entegre Kamu Politikası” uygulanmaya başlanmıştır.


FİJİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2003 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Fiji’de çalışan çocuklar ile ilgili güvenilir ve resmi kaynaklar tarafından açıklanmış olan istatistiksel veriler yoktur. ILO tarafından 2008-2013 yılları arasında uygulanan TACKLE-I (Tackling child labour through education-Çocuk Emeğinin Eğitim Yoluyla Üstesinden Gelinmesi ) projesi ile, 179 çocuk işçilikten çekilmiştir. TACKLE-II ise, 2015 yılının başında uygulanmaya başlanmıştır ve 2016 sonuna kadar çocuk emeğini sonlandırmayı amaçlamaktadır.

Fiji’de çocukların genelde tarım sektöründe ve sokaklarda çalıştıkları bilinmektedir. Şeker kamışı ve tütün toplamak, hindistan cevizi, pirinç ve sebze toplayıcılığı, domuz besiciliği, balıkçılık, dilencilik, uyuşturucu kaçakçılığı ve ticari yönden cinsel sömürü de çocukların yaptıkları/yapmaya zorlandıkları işler arasındadır. Özellikle Fiji’nin şehir merkezleri ve limanlar başta olmak üzere, çocukların ticari olarak cinsel sömürüsünün yapıldığı yerlerdir. Ayrıca, ailelerin çocuklarını eğitim almaları ve kaldıkları evde hafif ev işlerine yardımcı olmaları için başka ailelerin yanına göndermeleri de onları cinsel ve fiziksel olarak korunmasız bırakmakta, zorla daha ağır iş yapmaları için zorlanmalarına neden olmaktadır.

2013’te çıkarılan yeni anayasa ile, kölelik veya hizmetkarlık, zorla çalışma ve insan kaçakçılığı yasaklanmıştır. Ayrıca anayasa, okul öncesi, ilk okul ve orta okul eğitimi hakkını da sağlamıştır. Fakat ücretsiz eğitim ile ilgili bir uygulama yapılmamaktadır.


FİLDİŞİ SAHİLİ

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNICEF’in 2012 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arası çocukların %39.8’i çalışmaktadır. Bu çocukların %53.6’sı okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %24.3’ü ikisini bir arada yürütmektedir*.

Kakao üretimi, balıkçılık için derin deniz dalıcılığı, altın ve pırlanta madenciliği, pornografi satıcılığını da içeren sokak satıcılığı çocukların yaptığı işlerden bazılarıdır. Bunların yanında çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan; silahlı çatışmalarda çocuk emeği kullanımı, cinsel sömürü, çocuk kaçakçılığı sonrası tarımda ve sokaklarda çalıştırılmak, Kur’an öğretmenleri tarafından dilenmeye zorlanmak da Fildişi Sahili’ndeki çocukların yaşadıkları durumlardır. 2013 yılında ILO’nun verilerine göre 97.700 çocuk zorla çalıştırılmaktadır.

Çocuklar; ülke içinde, ülke içinden başka ülkeye kaçırılmaktadırlar. 15-16 yaşlarındaki,bazen daha küçük, kız çocukları kaçırılarak daha sonra barlarda ve restoranlarda çalışacakları vaadiyle cinsel sömürüye maruz kalmaktadırlar. Fildişi Sahili’nde okuldan, öğretmenlerden, doğum belgesinden yoksun çocukların tek şansı “çalışmak”tır. Ayrıca okula giden çocukların da okulda fiziksel ve cinsel saldırıya uğraması, aileleri çocuklarını okula göndermekten soğutmaktadır.

2012-2014 yılları arasında uygulanan Çocuk İşçiliği,Sömürü ve Kaçakçılığa karşı Ulusal Eylem Planı, 2012-2015 yılları arasında eğitime ulaşımı arttırmayı amaçlayan proje gibi projeler uygulanmıştır. Özellikle, kakao üretimi sürecince (böcek ilacı kullanımı, yük taşıma, tehlikeli araç gereç kullanımı) çocuk emeğinin önlenmesine yönelik olarak 2012-2015 yılları arasında (Creating a Protective Environment for Children in Cocoa Growing Communities through CLMS and Advocacy Interventions Project isimli) bir proje yürütülmektedir(www.ilo.org).


FİLİPİNLER

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2009 verilerine göre Filipinler’de 5-14 yaş arası çocukların %11’i çalışmaktadır. Bu yaşlar arasındaki çocukların %87.6’sı okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların ise %11.3’ü okul ve iş hayatını birlikte sürdürmektedir. Çocukların %65’i tarım sektöründe çalışmaktadır. Şeker kamışı, tütün gibi ürünlerin yetiştirilmesi, madencilik, derin deniz balıkçılığı, dilencilik ile uyuşturucu kaçakçılığı,çocukların silahlı çatışmalarda asker olarak kullanılması, pornografi üretiminde çalıştırılması bu işlerden bazılarıdır*.

Filipinlerde, 2013-2016 yılları arasında uygulanmak üzere, Çocuk Emeğine Karşı Yakınlaşma Programı adı verilen ve yerel yönetimlerin çocuk emeğinden arınmış bir toplum yaratması için desteklenmelerini içeren bir programa başlanmıştır. Ayrıca, çocukların silahlı çatışmalarda kullanılmasını önlemek ve çocuk kaçakçılığına engel olmak için gerekli yasal düzenlemeler de yapılmıştır. Malesef, kız çocuklarının köyden kente kaçırılıp ev işlerinde çalışmaya zorlandıkları ve ticari yönden cinsel sömürüye maruz kaldıkları gerçeği değişmemiştir. Erkek çocuklarının da çocuk pornosu için kaçırılması vakaları giderek artmaktadır(U.S. Embassy- Manila. Reportingi, February 15, 2013).

18 yaş altındaki çocukların; çocuk asker olarak, Moro İslamic Liberation Front(MILF), Morocco National Liberation Front ve the National People’s Army(NPA), the Abu Sayyaf Group tarafından rehber, kurye, taşıyıcı olarak kullanılması/kullanılmak istenmesi da bir diğer problemdir. 2014 yılının başında, MILF ile imzalanan barış anlaşması ile çocuk askerlerin sayısının azalması beklenmektedir.

2013 yılı sonuna doğru ülkeyi vuran Haiyan Tayfunu, geride binlerce ölü, tahrip olmuş kentler, yemek, su ve sığınak kıtlığı bırakmıştır. Çocuklar, aile bireylerinin kayıpları ve diğer tüm sorunlarla birlikte, sömürülmeye ve kullanılmaya açık duruma düşmüşlerdir. (http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/11/131111_filipinler_kizilhac)

Ülkede, okula gitmeyen çocukların eğitimini hedef alan Alternative Learning System Programı, İş ve İşçi Departmanı tarafından uygulanan ve yerel bilincin arttırılması ile çocuk işçiliğini gözetleme mekanizması kurmak hedeflerini güden DOLE Child Labor Prevention and Elimination Program gibi programlar uygulanmaktadır. Ayrıca, Filipinler Kalkınma Çalışmaları Enstitüsü tarafından Şubat 2013’te yapılan bir araştırma, uygulanan programlardan biri olan Şartlı Para Transferi Programının yoksul çocukların okula devamlılıklarının artması konusunda başarılı olduğunu ortaya koymuştur(U.S. Embassy-Manila. Reporting January 24, 2012)

ILO- IPEC, ABD tarafından finanse edilen Country Level Engagement and Assistance to Reduce Child Labour (CLEAR) adlı projeyi 2013 yılında uygulamaya koyarak, 2017 yılında çocuk emeğinin en kötü biçimlerini %75 düşürmeyi amaçlamıştır. Buna ek olarak, ILO-IPEC tarafından Çocuk İşçiliği Konusunda Küresel Eylem Planı uygulamalarının 2011-2016 yılları arasında sürmesi planlanmıştır. Başka bir proje de Filipinlerde Şekerkamışı üretimini yapılan alanlarda Çocuk Emeği Sömürüsü İle Mücadele Projesidir. Bu projenin de 2016 yılında bitirilmesi planlanmıştır. (www.dol.gov/ilab).


FRANSA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1990 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk emeği konusunda doğrulanabilir bir bilgi yoktur.

Fransa insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir kaynak, geçiş ve az da olsa bir kaynak ülkesidir. Öğrenciler ve tanıdıklarından/akrabalarından uzaklaşmış küçük çocuklar da cinsel amaçlar doğrultusunda sömürülmektedir. Fransa hükümeti, Fransa’da (%90’ı yabancı) 20.000 kişinin cinsel yönden sömürüldüğünü ve bunların insan kaçakçılığına maruz kalmış kişiler olduğunu belirlemiştir#.


GABON

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2010 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Gabon’da çocuk emeği konusunda doğrulanabilir bir bilgi yoktur. Fakat çocukların yer aldığı alanlar; ev hizmetleri, işportacılık, tamircilik, restoranlarda garsonluk ve çocuk kaçakçılığı sonucunda cinsel sömürüye maruz kalmaktır. Çocuklar bu işleri yapmaları için genelde Orta ve Batı Afrika ile Gabon sınırları içinden başka şehirlere kaçırılmaktadırlar*.

Ülkede ayrıca öğretmen ve okul sıkıntısı vardır. Fakat ülkenin Eğitim Politikası (2010-2020) okul öncesi, ilk ve orta okulu ulaşılabilir ve kaliteli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Gabon Emergent Plan ile, çocuk emeğinin ortadan kaldırılmasının yanında; ihtiyaç sahibi çocuk emeği, çocuk kaçakçılığı kurbanı ve öksüz çocuklar için sağlık, eğitim, ekonomik ve yeniden bütünleşmesini hizmetleri sunan Shelters for Children in Need adlı başka bir sosyal program da uygulanmaktadır.


GAMBİYA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamında değildir. UNICEF’in 2000 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arası çocukların %26,9’u çalışmaktadır. Çocuklar, genellikle ailelerinin yanında, çiftliklerde çalışmaktadırlar. Bunun yanında çocuklar halıcılık, dikiş, tesisat, terzilik ve tamir işlerinde çalışmaktadırlar. Kentlerde çocuklar seyyar satıcı ve otobüs muavinliği yapmaktadırlar. Sokak çocukları ise dilencilik yapmaktadırlar. Çocukların ticari amaçlarla cinsel istismarı önemli bir problemdir ve bu genellikle seks turizmi tarafından körüklenmektedir. Genç kızlar yetişkinler tarafında kendilerine vaat edilen zengin ve batılı yaşam hayallerine kanmakta ve fuhuş tuzağının içine böyle düşmektedirler. Çocuklar fuhuş ve zorla çalıştırılmak amacıyla kaçırılmaktadır. Kaçırılan çocukların önemli bir bölümü kırsal alanlardan gelmektedir. Bunların çoğu Avrupa’ya ve Güney Amerika’ya kaçırıldıktan sonra porno endüstrisi tarafından sömürülmektedir. Yoksulluk, çocukların ve ailelerinin “şeker babalar”(sugar daddy) tarafından küçük hediyeler karşılığında sömürülebilmelerine neden olmaktadır. ‘Şeker Babalar’ bu yolla çocuklara kolayca erişebilirken onları cinsel olarak kullanmaktadırlar. Genç ve yoksul kızlar, içlerinde bulundukları sefil koşullardan kurtulmak için kolayca zengin ve batılı yaşam umutlarıyla kandırılabilmekte ve bu kızlar hayallerine ulaşmak umuduyla fahişelik yapmayı ve porno sektörünün kölesi olmayı kabul etmektedirler. Ne var ki çok daha sefil ve içinden çıkılmaz bir sömürü düzeninin içine girdiklerinin anlamaları uzun sürmemektedir. (UNICEF, Child Sex Tourism and Exploitation Increasing in The Gambia, Press Release, UNICEF, May 5 2004; http://www.unicef.org/media/media_20825.html. The Report ,”Study on The Sexual Abuse and Exploitation of Children in Gambia” was a joint project conducted by the Government of the Gambia and UNICEF. )


GANA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2011 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2013 verilerine göre Gana’da 5-14 yaşlarındaki çocukların %43.5’i çalışmaktadır, %83.1’i ise okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %39.8’i ikisini birlikte yürütmektedir. Çocukların ağırlıklı olarak hangi sektörde çalıştığı bilinmemekle birlikte; kakao üretiminde çalışmak (ağır yük taşıyarak ve böcek ilacına maruz kalarak), balıkçılık, madencilik, ev işleri, sokak satıcılığı, dilencilik ve zorla yaptırılan tarım işleri, ticari yönden cinsel sömürü de bu işlerden bazılarıdır*.

Gana’da Trokosi adı verilen geleneğe göre; ailelerinin veya bir aile üyesinin hatasını telafi etmek amacıyla ailenin genç kızlarından birinin (menstürasyon yaşamış ve bakire olanının), “tanrıların karısı(the wifes of the gods)” olmak üzere yerel tapınaklara gönderilir. Yüzyıllardır devam eden bu gelenek bugün de ülkenin anayasasında yasaklanmış olmasına rağmen devam etmekte, binlerce kız çocuğu Trokosi geleneği mağduru olarak fiziksel ve cinsel yönden sömürülmektedir.

Eğitim ücretsiz olmasına rağmen Gana’da okulların uzak olması, her yere toplu taşımacılığın az olması veya hiç olmaması, sınıfların, öğretmenlerin ve okul materyallerinin az oluşu da çocukların okula gitmesine engel olmaktadır.

2009-2015 yılları arasında uygulanmak üzere, Çocuk Emeğinin En Kötü Biçimlerini Ortadan Kaldırmak için Ulusal Eylem Planı ve 2012-2016 Gana’nın BM Kalkınma Yardımları Çerçevesi ve 2003-2015 Stratejik Eğitim Planı çocuk emeğini önlemeye yönelik politikalardır.


GİNE

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre, Gine’de 5-14 yaşları arasındaki çocukların %38.8’i çalışıyor,%60.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %24.5’i ise hem okula gidiyor hem de çalışıyor. Kakao, kahve üretimi, muz, pamuk, hindistan cevizi toplayıcılığı, balıkçılık, madencilik, dilencilik, işportacılık, restoranlarda ve iş yerlerinde hizmetçi olarak, taşımacılıkta, inşaatlarda çocuk emeği kullanılmaktadır. Ticari yönden cinsel sömürü, zorla dilendirilmek, madenlerde zorla çalıştırılmak da çocukların karşılaştıkları durumlardır. Kur’an hocalarına gönderilen erkek çocuklarının zorla çalıştırılmalarına Gine’de de rastlanmaktadır. Çocuklar, Boke’un kıyı kesimlerine çalışmaları için, Senegal’e eğitim için, Senegal ve Mali gibi ülkelere de altın madenlerinde çalışmaları için gönderilmektedirler. Kızlar, Nijerya, Benin, Senegal, Yunanistan, İspanya gibi ülkelere evlerde hizmet etmek veya seks kölesi olmaları için kaçırılmaktadır*.

Çocukların okula devam etmelerini engelleyen bir sürü problemin olması Gine’de çocukların okula katılım oranının düşük seviyede kalmasına yol açmaktadır. Ulaşım, öğretmen, okul, materyal eksikliği ile hijyenik olmayan okul koşulları ile doğum belgesinden yoksun olunması bunlardan bazılarıdır. Doğum Kayıtları Ulusal Politikası çerçevesinde, 2015 yılına kadarki sürede 8 yaş altındaki tüm çocukların doğum kayıtlarının yapılması amaçlanmıştır. Bu politikanın okula kayıt olmayı artıracağı umut edilebilir.


GUATEMALA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1990 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre Guatemala’da 7-14 yaşları arasındaki çocukların %13.4’ü çalışmakta, 5-14 yaşları arasındaki çocukların da %83.7’si okula devam etmektedir. Ülkede 7-14 yaşları arasındaki çocukların %9.6’sı okul ve iş hayatını birlikte sürdürmektedir. Çocukların yaklaşık %70’i tarım sektöründe, kahve, şeker kamışı, mısır, brokoli toplama, kereste toplama gibi işler yapmaktadır. Bunun dışında madencilik, inşaat, ev hizmetleri, sokak satıcılığı ve dilencilik ile çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan zorla ticari yönden cinsel sömürü, pornografi üretimine zorlanma, uyuşturucu kaçakçılığı ve hırsızlık gibi işlerde de kullanılmaktadırlar .

Çocuk emeğinin önlenmesi, Guatemala’yı çocuk emeğinin kullanılmadığı bir ülke haline getirmeyi amaçlayan,insan kaçakçılığı ile mücadeleyi ve kaçırılan insanların korunmasını hedef alan pek çok politika üretilmiştir ve uygulanmaktadır.


GUYANA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNICEF’in 2012 verilerine göre Guyana’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %23’ü çalışmakta, yine bu yaşlardaki çocukların %94.5’i de okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %23.2’si okul ve iş hayatını birlikte devam ettirmektedir. Çocuklar çiftçilik, ormancılık, balıkçılık, inşaatçılık, madencilik, ev işleri ve restoranlarda hizmetçilik, işportacılık yaparak ve insan kaçakçılğı sonucunda ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak çalışmaktadır.

Guyana’da 2008-2013 yılları arasında uygulanan Tackling child labour through education in African, Caribbean and the Pacific (ACP) States (TACKLE) adlı ve 16 Milyon dolar bütçeli proje, çocuk emeği ve eğitimi ile ilgili ülke seviyesindeki yasal çerçeveyi geliştirmiş, çocuk emeği stratejilerini uygulanması ve formule edilmesini sağlamak için kurumsal kapasiteyi güçlendirmiştir.


GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

USDOL tarafından görevlendirilen Statistics South Africa tarafından 2010 yılındayayınlananThe Survey on the Activities of Young People raporuna göre, Güney Afrika’da 11 milyon çocuk yaşamaktadır. Bunların yaklaşık %78’i 7-17 yaşları arasındadır. 11 milyon Güney Afrikalı çocuğun yaklaşık %98’i (10,8 milyon) okula devam etmektedir. Çalışan çocukların yaklaşık %25’i okula devam ederken yaklaşık %35’i de okula devam etmemektedir.

Güney Afrika’da çocuklar kırsal kesimlerden Johannesburf, Cape Town, Durban ve Bloemfontein gibi şehirlere kaçırılmaktadır. Genç kızlar ticari yönden cinsel sömürü ve ev işlerinde çalıştırılırken genç erkekler de çiftçilik, işportacılık ve dilencilik yaptırılarak çalıştırılmaktadır. Kaçırılan çocukların genelde öksüz çocuklar olduğu belirlenmiştir*.

Güney Afrika’da çocuk işçiliğini ortadan kaldırmaya yönelik doğrudan ve dolaylı programlar uygulanmaktadır.Bunlardan bazıları; ihtiyaç sahibi olan çocuklara yapılan bağış programı, okullardaki çocuklara yemek sağlanması, kaçakçılığa karşı bilinç uyandırılmasını amaçlayan program ve çocuk emeği konuları küresel eylem programı projesi gibi program ve projelerdir.


GÜRCİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1996 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Gürcistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %29.1’i çalışmaktadır, bu yaşlardaki çocukların %92.1’i de okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasında olup hem çalışıp hem okuyan çocuklar ise %31.5 oranındadır*.

2012-2015 Çocuk Refahı ve Korunması için Eylem Planı, 2010-2015 için Eğitim Stratejisi ve 2013-2014 yılları için İnsan kaçakçılığına karşı Eylem planı, doğrudan veya dolaylı yoldan çocuk emeğini ortadan kaldırmayı amaçlayan politikalardandır. Gürcistan’da uygulanan diğer iki önemli projenin ilkinde çalışan çocuklarla ilgili veri toplama ve analizi, ikincisinde de hükümetin çocuk işçiliği ile ilgili konularda Uluslar arası iş standartlarına bağlı kalması ve iş kanunlarını uygulama kapasitesinin arttrılması ile ilgilidir.


HAİTİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2009 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2007 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO verilerine göre, 5-14 yaşları arasındaki Haitili çocukların %29’u çalışmaktadır. Bu yaşlardaki çocukların %81.2’si de okula devam etmektedir. İş ve okul hayatını birlikte devam ettiren çocuklar ise %27.5 olarak belirlenmitir. Çocuklar, tatlı patates, pirinç, mısır üretimi, balıkçılık, inşaatçılık, büfelerde garsonluk, araba yıkamacılığı gibi işler yapmaktadır*.

Haitili çocuklar hem ülke içinde hem de Dominik Cumhuriyeti’ne kaçırılmaktadır. Bu kaçakçılık süresince para karşılığı çocukları sınırdan geçiren yetişkinler, bazen onları sağ salim ailelerine teslim etse de, bazen çocuklar kendilerini tarımda, ev hizmetleri yaparken veya organize dilencilik çetelerinin ellerine düşmüş halde bulmaktadır.

Bu sorunlara ek olarak; devlet okulu ve öğretmen yetersizliği, çocukların okula gitmemeyi seçmesine neden olmaktadır. Ayrıca, kitap, kayıt ücreti gibi diğer masraflar da çocukları ve ailelerini bu konuda caydırmaktadır. Daha sonrasında bu çocuklar, kaçırılma veya çocuk işçi olma ihtimali ile karşı karşıya kalmaktadır. Okula giden çocuklar ise, para karşılığında özel okullara gitmektedir. Haiti’de okula gitme zorunluluğu 11 yaşına kadar olduğu için, çalışmak için yasal zorunluluk olan 14 yaşına kadar çocuklar kaçak veya para karşılığı olmadan çalışmaya zorlanabilir, sömürülebilirler.

12 Ocak 2010 tarihinde yaşanan depremden sonra çocukların korunmasına ve çocuk işçi olarak çalıştırılmalarına engel olmak için ILO-IPEC tarafından yürütülen projede, çocuk emeği konusunda anahtar konumda olan aktörlerin bilgilendirilmesi, bunların kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi ve paydaşlar arasındaki sosyal diyoloğun geliştirilmesine yönelik çalışma yapılmıştır. USDOS ve Brazilian Agency for Cooperation tarafından finanse edilmiştir.


HIRVATİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1991 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Hırvatistan kadın, erkek ve çocukların seks kaçakçılığı ve zorla çalışma konusunda bir kaynak, aktarma ve hedef ülkesidir. Kadınlar ve genç kızlar ülke içinde ve tüm Avrupa’da, çocuklar ise özellikle Adriyatik kıyılarında, turist yoğunluğunun en yüksek olduğu dönemlerde fahişe olarak çalıştırılmak üzere kaçırılmaktadır. Çalışan çocuklar ile ilgili bir istatistiksel veri yoktur #.


HİNDİSTAN

138 numaralı ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini imzalamamıştır.ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2008 yılı tahminlerine göre Hindistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %2.0’si çalışıyor, %88.8’i okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %0.8’i hem okula hem işe gidiyor. Çocukların büyük çoğunluğu (yaklaşık %70) tarım sektöründe, pamuk toplama, pirinç üretimi, şeker kamışı toplama işlerinde çalışmaktadır. Çocukların sanayi sektörüne katılımları daha az olsa da (%17.5), yaptıkları işlerin çeşitliliği tarım sektöründen fazladır. Bunlar, taş ocakçılığı ve taş kırma, havaifişek yapımı, dericilik, tekstil ürünleri süslemeciliği, halıcılık, bidis adı verilen sigaraların sarılması gibi işlerdir. Bunlar dışında çocuklar ev işlerinde, sokaklarda yiyecek ve başka ürünler satarak, araç tamiri yaparak, inşaatlarda çalışmaktadır. Çocukların zorla çalıştırıldıkları alanlar da tarım, halıcılık, dilencilik, taş ocakçılığı/kırıcılığı, giysi süsleme gibi işlerdir*.

Hindistan, çocukların ticari yönden cinsel sömürülmek, ev işlerini yapmaya zorlanmak, tarımda zorla çalıştırılmak ve benzeri işler için kaçırılmaları konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülke olmayı sürdürmektedir. Çocukların, silahlı çatışmalarda da kullanıldıkları bilinmektedir.

Bugüne kadar Hindistan’da çocuk emeği ile mücadele konusunda pek çok adım atılmış, projeler hayata geçirilmiştir. Örneğin, çocukların tehlikeli işlerde çalışmaları ile mücadele etmesi için Hindistan, USDOL’un finanse ettiği ve 5 yıl süren (Convergence Model Project) proje ile desteklenmiş, proje 2013 yılında tamamlanmıştır. Hala devam eden projeler, çocukların tehlikeli işlerde çalışmaları ile mücadele, çocuklara ve ailelerine aylık yemek yardımı, çalışan çocuklar ile ilgili bilgi toplama, çalışan çocukların eğitim ve mesleki yönden geliştirilerek iş hayatının tehlikelerinden uzak tutulmaya çalışılması, çocuk kaçakçılığı ile ilgili bilgi toplama, çocukların prangalı(bonded) çalıştırılmakarı ile mücadele gibi konuları içermektedir.


HOLLANDA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1976 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2009 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Hollanda’daki çocuk emeği ile ilgili resmi istatistikler güncel değildir. Hollanda insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Hollandalılar ülke içinde cinsel yönden sömürülmek üzere kaçırılmaktadır. Erkek çocukları denizcilik, tarım, aşçılık ve temizlik işlerinde zorla çalıştırılmaktadır#


HONDURAS

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1980 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Honduras’ta 5-14 yaşları arasındaki çocukların %7.2 ‘si çalışmakta ve %83.7’si okula devam etmektedir. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %4.8’i hem işe hem okula gitmektedir. Çocuklar ülkede havai fişek üretiminden ev işlerine, balıkçılıktan inşaatçılığa kadar pek çok işte çalışmaktadır. Tabi ki ülkede insan kaçakçılığı sonucunda ticari yönden cinsel sömürü ve çocukların uyuşturucu kaçakçıkçılığı yapmaya zorlanması gibi durumlar da görülmektedir. Honduraslı çocukların Orta ve Kuzey Afrika’ya cinsel sömürü amacıyla kaçırıldıkları bilinmektedir*.

2013 yılında çocukların yasal olarak korunmasına yönelik bir yasa çıkarılmıştır. Bu yasayla, çocukların iş, işyeri ve kaldıkları yerlerin çocukların çalışma koşulları ve diğer haklarının korunmasına uygun olması zorunlu kılınmıştır. Eğer çocuk yaşadığı yerde çalıştırılıyorsa, bunun için de önceden izin alması gerekecektir. Çocukların çalıştırılmasına sadece 16 yaşından büyük olmaları ve ailesinin geçimi için gerekli olduğu zamanlarda, okul hayatını sekteye uğratmayacak şekilde düzenlenmesi durumunda yasaldır. Yaşlara göre, sektörlere dayalı izin ve yasaklar bu yasada daha detaylı şekilde yer almıştır.

Honduras’ta 2011 yılında başlayıp 2016 yılı sonuna kadar uygulanacak olan ILO-IPEC projesi Global Action Program(GAP) on Child Labour issues ve 2014’te başlamış 2018’de bitecek olan Future Brillantes: Project to Reduce Child Labour and Improve ;Labor Rights and Working Conditions in Honduras projeleri çocuk işçiliğini azaltmaya yönelik projelerdir. Bunlara ek olarak, USDOL Şubat 2015’te World Vision yaptığı anlaşma ile sömürü benzeri çocuk işçiliği ile mücadele, işçi haklarının ve iş koşullarının geliştirilmesi amacıyla 7 Milyon Dolarlık bir proje yürütüleceğini duyurmuştur(http://www.dol.gov/opa/media/press/ilab/ILAB20150331.htm).


IRAK

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1985 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2007 verilerine göre Irak’ta 5-14 yaş arası çocukların %5.3’ü çalışmaktadır, %75’i de okula devam etmektedir. 7-14 yaşları araasındaki çocukların da %4.2’si hem okula hem de işe devam etmektedir. UNICEF’in raporuna göre 400 çocuğun hükümet dışı silahlı örgütler tarafından ve onlar adına çalıştırıldıkları bilinmektedir. Ülkede, genç kızların aileleri tarafından geçici süreli evlilik veya imam nikahı adı altında başkalarına satılması da çok rastlanan bir durumdur. Suriyeli göçmenlerin ülkeye gelmesinden dolayı, bu durumun artması söz konusu olmuştur*.

Güvensizlik ve şiddetin hala var olduğu Irak’ta çocukların gereksinimleri ve çocuk işçiliği de hala çözülmeyi bekleyen sorunlardandır. Ülkede çocuk hakları, çocukların eğitimi ve korunmasız kalmış ( çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan işlerde çalışmaya aday çocukları da içinde barındıran) nüfus ile ilgili sosyal programlarla çocuk işçiliği konusunda mücadele edilmeye çalışılmaktadır.


İNGİLTERE

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk emekçiler ve sayıları konusunda resmi bir veri yoktur. Ülke cinsel olarak sömürülmek için insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konularında bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. İngiliz çocuklar genelde ülke içinde cinsel yönden sömürülmek için kaçırılmaktadır. Ayrıca kaçırılanlar yasa dışı işler yapmaları için zorlanmaktadır. Yabancı çocuklar tarımda,inşaat sektöründe, ev işlerinde, manikür hizmetlerinde ve balıkçılıkta zorla çalıştırılmaktadır. Daha çok Vietnam ve Çinli çocuklar ile yetişkin erkekler kenevir tarlalarında çalıştırılmaktadır#.


İRLANDA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1978 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 1999 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

İrlanda’da 0-14 yaşları arasındaki 864,449 çocuk çalışmaktadır. Bunların 457,889’u da okula devam etmektedir. Ülkede özellikle pamuk ve kakao toplamada çocuk emeğinin sona erdirilmesi ve çocukların okula gitmeye teşviki ile ilgili kampanyalar yürütülmektedir (Child Labor, Development Education Unit, Concern Worldwide).


İSRAİL

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1976 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2005 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Yüzlerce Filistinli çocuk, Batı Şeria’daki tarlalarda çalışıyor. Human Rights Watch tarafından yayımlanan raporda, çocukların tarım sektöründe 19 Dolar karşılığında tüm gün çalıştırıldıkları belirtilmiştir. Bu çocuklardan pek çoğu okulu burakmakta ve yüksek sıcaklık, tehlikeli ekipman ve zirai ilaçlardan kaynaklanabilecek tehlikeleri göze alarak çalışmaktadır. Çocuklar domates, patlıcan, biber, soğan ve diğer mahsulleri toplamak için sabah 05.30-06.00 saatlerinden başlamak üzere, günde yaklaşık 8 saat haftada da 6-7 gün çalıştırılmaktadırlar. Hasat dönemlerine göre çocukların günde 12 saate kadar çalıştıkları, ara vermelerine izin verilmediği ve çalışmaya devam etmeye zorlanmaları da çocuklar tarafından aktarılmıştır (http://www.hrw.org/node/133919/section/2).


İSPANYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1996 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

İspanya cinsel sömürü amacıyla insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Kurbanlar hizmet ve tarım sektöründe zorla ve bazen borç esareti altında çalıştırılmaktadır.


İSVEÇ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1996 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

İsveç, ILO’nun kurucu üyelerinden biridir. İşveç’in Kalkınma İşbirliği çerçevesinde, yoksulların yaşam koşullarının iyileştirilmesinin sağlanması genel amaç olarak belirlenmiştir. Bu amaca ulaşmak için 3 tematik öncelik belirlenmiştir; demokrasi ve insan hakları, çevre ve iklim değişikliği, cinsiyet eşitliği ve kadının rolü. İsveç, Afrika’da, Asya’da ve Latin Amerika’daki partner ülkelerle birlikte çalışmalarına devam etmektedir.


İTALYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1981 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

İtalya’daki çocuk emeği sorununun ne kadar olduğu bilgisine ulaşılamamakla birlikte, bu sorunun devam ettiği aşikardır. Örneğin; 2012 yılındaki Le Monde gazetesi raporuna göre, Italya’nın Campania bölgesinde, özellikle yoksul bir şehir olan Naples’te, yaşayan 50,000’den fazla çocuk iş bulmak için okulu bırakmıştır(http://www.soschildrensvillages.ca/child-labour-evidence-naples-italy).

Italya; çalışan İtalyan çocukların yanı sıra, ülkeye savaş ve benzeri yollarla göç etmiş veya etmek zorunda kalmış çocukların da çocuk işçiliği yaptığı bir ülke olmayı sürdürmektedir. Kısa zamanda çok sayıda göçmeni ülke sınırlarında gören ülkede, bu çocukların giderek daha çok çalışma hayatında yer alacağı daha doğrusu sömürülmesi beklenebilir (http://www.theguardian.com/world/2014/apr/09/4000-immigrants-italy-boat-48-hours-eu-help) .


JAPONYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk emeği konusunda doğrulanabilir bir bilgi yoktur. ILO, Red Card to Child Labour Campaign adlı kampanya ile genel amacı olan çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin 2016 yılında sona erdirilmesi çalışmasına yönelik olarak Japonya’da da çalışmalarına devam etmektedir. Kampanya 2013 yılında başlamıştır.

Çocuk fahişeliği ve pornografisi ile çocuk kaçakçılığı ve sömürüsü ülkede görülmektedir.


JAMAİKA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Jamaika’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %8.4’ü çalışıyor, %98.6’sı da okula devam ediyor(UNESCO, 2014 yılında yayınlanan 2004 verileriyle). 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %9.5’i hem okuyup hem çalışmaktadır. Jamaika çocuk emeği ile ilgili kapsayıcı istatistiklere sahip olmasa da tek ebeveynli ve düşük gelirli ailelerin kız çocukları genelde çocuk kaçakçılığı ile karşı karşıya kalmaktadır. Çocuklar ticari yönden cinsel istismar, pornografi için kullanılmaktadır*.

Avrupa Komisyonu ve ILO tarafından ortaklaşa kurulan TACKLE projesi Jamaika’yı da içermektedir. 2013 yılında projeden yararlanan 670 çocuktan 130’u iş hayatından geri çekildi. USDOL tarafından finanse edilen (Child Labour Measurement and Policy Development) proje ile de yeni veriler elde etme ve analizinin yapılması amaçlanmıştır.


KAMBOÇYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2006 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre 5-14 yaşları arasındaki çocukların %28.7’si çalışmakta ve %79.2’si okula devam etmektedir. Okul ve iş hayatını birlikte sürdüren 7-14 yaşları arasındaki çocuklar ise %28.3 olarak belirlenmiştir. Çocuklar tarımda tütün yetiştiriciliğinden balıkçılığa, sanayide tekstil üretiminden alkollü içki, tuz ve tuğla üretimine, hizmet sektöründe de dilencilikten masörlük, hamallık gibi işlere kadar pek çok iş yapmaktadır. İnsan kaçakçılığı sonucunda ticari yönden cinsel istismara uğrayan ve zorla ev işlerinde, sokaklarda çalıştırılan çocuklar da vardır. Çocuklar genelde Tayland’dan sokaklarda şeker veya çiçek sattırmak için veya fabrikalarda çalıştırmak için kaçırılmaktadır. Kamboçya’dan kaçırılan çocukların da Tayland ve Vietnam’a götürüldükleri bilinmektedir*.

Ülkede, çocuk ve çocuk emeği ile ilgili pek çok proje hayata geçirilmiştir ve geçirilmektedir. Örneğin ILO’nun TACKLE projesi Kamboçya’yı da içine almaktadır. Ülkenin Stratejik Eğitim Planı çalışan çocuklara yönelik çalışmaları da çalışma alanı olarak belirlemiştir. Yine ILO’nun Decent Work Country Program’ı da çocuk işçiliği konusuna önem vermektedir.


KAMERUN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

2012 UNESCO verilerine göre Kamerun’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %56.2’si çalışmaktadır, %79.7’si de okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %52.7’si de okul ve işi aynı anda sürdürmektedir. Çocuklar; kakao, muz ve çay üretiminde, ev işlerinde ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan işlerde çalışmaya devam etmektedir. 2010 yılında ILO tarafından yapılan araştırmada yaşları 11-17 arasında değişen 4000, genellikle kız, çocuğun olduğu belirlenmiştir*.

Kameron, çocuk ticareti konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülkesidir. Aileler çocuklarını daha iyi bir eğitim almaları veya daha iyi gelire sahip ailelerle birlikte yaşamaları için bir aracıya emanet eder, fakat bu aracılar genelde çocukları kaçırıp onları çalıştırırlar. Kaçakçılık kurbanı çocuklar da Danimarka, Almanya, İspanya, Norveç, Slovakya ve Kıbrıs gibi pek çok ülkeye kaçırılmaktadır#

Kameron da USDOL tarafından finanse edilip ILO tarafından uygulanan Global Action Program on Child Labor Issues programının yararlanıcılarındandır. Programın amacı çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin 2016 yılına kadar ortadan kaldırılmasıdır. Başka bir ILO projesi ile ülkede 650 ailenin kendi işlerini kurmalarına yardım edilmiş ve bu sayede çocukların çalışmalarının önüne geçilmiştir. Bunun yanında ülkede; çocukların okuldaki beslenmeleri, ev işlerinde çalışan çocukların eğitimlerini hedef alan çalışmalar da vardır.


KANADA

138 numaralı sözleşmeyi imzalamamış, 182 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk emeği konusunda doğrulanabilir bir bilgi yoktur. Fakat Kanada’nın çocuk ticareti konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülkesi olduğu bilinmektedir. Özellikle yerli kadın ve çocuklar seks köleliği için kaçırılmaktadır. Yabancı, Asya ve Doğu Avrupa’lı kadınlar ile çocuklar da yine çalıştırılmaktadır#.


KAZAKİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2013 verilerine göre Kazakistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %3.2’si çalışmaktadır, %90.7’si de okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %3.6’sı da hem okula hem işe gitmektedir. Çocukların yaptıkları işler pamuk toplama, sebze üretimi, inşaatçılık, sokakta yapılan taşımacılık gibi işler, ev işleri, araba yıkamacılığı, zorla dilendiricilik ve ticari yönden cinsel sömürüdür*.

Joint Action Plan for Elimination of the Worst Forms of Child Labor and Implementation of ILO International Convention 182 in the Republic of Kazakhstan for 2012-2014 adlı proje ile Kazakistan’da 182. ILO sözleşmesinin uygulamasına yönelik ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerini ortadan kaldırmayı amaçlacak yasal çerçeve ve politikalar ayrıntılarıyla planlanmış, National Action Plan to Combat Human Trafficking(2012-2014) projesi ile de insan kaçakçılığı ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bunlara ek olarak, Almanya tarafından finanse edilen başka bir proje ile çocuk işçiliğinin Orta-Asya’da sona erdirilmesi hedefine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Yine ülkedeki okul ve hastahane olanaklarının arttırılması ve kaçakçılığa uğramış olanları hedef alan sosyal programlar da uygulanmış veya uygulanmaya devam etmektedir.

Philip Morris Kazakistan’a göre pek çok göçmen genç tütün yapraklarını toplamak için (günde 13 saate kadar uzanan sürelerle) çalışıyor. Çocukların genellikle aileleriyle birlikte Orta Asya’dan göç ediyor.(http://hrbrief.org/2011/02/made-in-kazakhstan-migrant-child-labor-in-kazakhstan%E2%80%99s-tobacco-fields/)


KENYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1979 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Kenya’da 5-14 yaş arasındaki çocukların %26’sı çocuk işçi olarak çalışmaktadır. Çocuklar tarımda, sanayide ve hizmet sektöründe pek çok iş kolunda çalışmaktadır. Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan ticari yönden cinsel sömürü, uyuşturucu kaçakçılığı, dilencilik ve tütün toplayıcılığı ve çocuk asker olarak Al Shabaab tarafından kullanılmak gibi işlere zorlanmaktadır*.

Kenya’da USDOL tarafından finanse edilen 4 yıl süren ve 2013 yılında sona eren proje ile 8400’den fazla çocuk sömürülmekten kurtarılmıştır. Kenya ayrıca Global Action Program on Child Labor Issues Project’in ve Tackling Child Labour Through Education Project’in yararlanıcılarından biridir. Bunlara ek olarak ülkede okullarda çocuklara yemek dağıtımı, göçmenlere destek olmaya, kaçakçılığa uğramış kişilere gerekli imkanları sağlamayı amaçlayan sosyal programlar da vardır.


KIRGIZİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1979 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Kırgızistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %4.5’i çalışıyor, %84’ü de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %4.8’i iş ve okula aynı anda devam etmektedir*.

Kırgızistan’da çocuklar pamuk tarımda pamuk, tütün, pirinç toplama, sanayide tuğlacılık, inşaat ve madencilik, hizmet sektöründe de taşımacılık yaparak çalışmaktadır. Ayrıca çocuklar uyuşturucu kaçakçılığında, ticari yönden cinsel istismar edilerek veya pamuk toplama gibi işlerde zorla çalıştırılarak çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini tecrübe etmektedir.

Tütün toplama işi için çocuk işçiliğinin kullanılmasını önlemeye yönelik programda 3000 çocuğun çocuk işçiliğine girmesi önlenmeye çalışılmaktadır. Çalışan çocukların yoğun olduğu bölgelerdeki çocuklar için dersler, zor hayat koşulları altında yaşayan çocuklar ve aileleri için sosyal destek programı gibi programlar da yürütülmüştür/yürütülmektedir. Kırgızistan’da çocuk emeğini önlemeye yönelik bir proje 2006-2010 yılları arasında yürütülmüş, Norveç tarafından desteklenmiştir. Çocuk emeğinin en kötü biçimlerini sona erdirmeyi amaçlayan ve Orta Asya’daki üç ülkeyi (Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan) kapsayan proje de 2008-2011 yılları arasında yürütülmüş ve Almanya tarafından finanse edilmiştir.


KOLOMBİYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2001 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2005 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Kolombiya’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %5.9’u çalışıyor, %93.2’si okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %5.9’u okul ve iş hayatını birarada yürütüyor. Çocuklar tarımda kahve, pirinç toplama, sanayide tuğla yapımı, altın madenciliği gibi işlerde, hizmet sektöründe de dilencilik, çöp toplama, ev işleri gibi işlerde yer almaktadır. Çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri kategorisinde de çocuklar pornografi üretiminde, ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmakta, uyuşturucu madde üretme işinde, sokaklarda dilendirilmek üzere zorlanmaktadır. Ayrıca çocuklar silah ve patlayıcı taşıyıcılığı gibi yasadışı işler için silahlı gruplar tarafından çalıştırılmaktadır. Kolombiya ve the Armed Revolutionary Forces of Colombiya (FARC) adındaki silahlı güçler arasındaki barış görüşmeleri 2012 yılında başlamış olmasına rağmen, çocukların FARC tarafından silahlı çatışmalarda kullanılmasına devam edilmektedir*.

Kolombiya’da devlet, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesini de içeren pek çok politika üretmekte ve bunları hayata geçirmektedir. Örneğin çocuk emeğinin önlenmesi için yardım edilen ailelerin sayısı 2.6 milyon da 3 milyona çıkarılmış, çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin kapsamı genişletilmiş ve bu işlerde çocukların çalıştırılmamaları yasalarla güvence altına alınmıştır. İş müfettişleri göreve alınarak denetimler artırılmış, madenlerde iş sağlığı ve güvenliğini artırmak için çalışmalar yapılmıştır.

Kolombiya’da çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan proje 2008-2015 yılları arasında, insan kaçakçılığı ile mücadeleyi hedef alan proje de 2008-2012 yılları arasında uygulanmıştır. 2009 yılında başlayan ve 10 yıl sürecek olan bir proje ile çocuklar ve ergenlerin çocuk işçiliğine katılımının azaltılması hedeflenmektedir.


KONGO DEMOKRATİK CUMHURİYETİ

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Kongo’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %16.9’u çalışıyor, %67.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların %16.2’si de hem okula hem işe gidiyor. Çocuklar tarım ve madencilikte, ev, sokak, bar ve restoranlarda çalışmaktadır. Uyuşturucu satıcılığı gibi yasa dışı işler, zorla yaptırılan işler ve çocukların çocuk asker olarak kullanılmaları da Kongo’da çocuk emeği konusunda rastlanan durumlardır. Dahası çocuklar hem Kongo Ulusal Ordusu’nda hem de diğer silahlı gruplar tarafından zorla kaçırılmakta ve çalıştırılmaktadır. Doğum kayıtları olmayan çocuklar, silahlı gruplar için hedef kitleyi oluşturmaktadır*.

Ülkede pek çok sivil toplum örgütü tarafından çocuk askerlerin sayısını en aza indirmek veya tamamen sona erdirmek için pek çok proje hayata geçirilmiştir (http://witness.org/portfolio_page/protecting-child-soldiers-democratic-republic-congo/). Ayrıca çocukların madenlerde çalışmamaları için de çalışmalar devam etmektedir. (http://www.pactworld.org/blog/breaking-chain-child-mining-democratic-republic-congo)

Kongo’da çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2020 yılına kadar yok etmeyi hedefleyen proje 2011 yılında başlatılmıştır. Çocuk askerlere yönelik başka bir proje ise 2012-2020 yılları arasında uygulanmak üzere yürütülmektedir. ILO-IPEC tarafından finanse edilen Global Action Program on Child Labor Issues projesi de 2011 yılında başlamıştır(2016 yılında sona erecek.).

Kongo Demokratik Cumhuriyeti kadın, erkek ve çocuk kaçırılması konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülkesidir. Pek çok erkek ve erkek çocuğunun borç esareti ile çalıştığı bilinmektedir. North Kivu, South Kivu ve Katanga bölgelerinde, silahlı gruplar pek çok erkek ve erkek çocuğunu madenlerde çalışmaya zorlamaktadır. Kız çocukları da ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmaktadır. Bas-Congo bölgesindeki bazı kız çocuklarının, aile üyeleri tarafından fahişeliğe zorlandıkları rapor edilmiştir#.


KONGO CUMHURİYETİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Kongo Cumhuriyeti’nde 5-14 yaş arasındaki çocukların %27’si çalışıyor, %87.8’i okula devam ediyor. 7-14 yaş arasınki çocukların %27.1’i hem okula hem işe devam ediyor*.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi Kongo Cumhuriyeti de yetişkin ve çocuk kaçırılması konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülkesidir. Çocuklar kırsal kesimden şehirlere, tanıdıklarının veya akrabalarının evlerinde çalışmak üzere ya da balıkçılıkta, tarımda çalıştırılmak için kaçırılmaktadır#.

Ülkede çocukları kaçırılmış aileleri maddi yönden desteklemek üzerine kurulu bir programın yanı sıra, çocuk kaçakçılığına karşı bilinci geliştirmeyi amaçlayan çalışmalar da devam etmektedir.


KOSTARİKA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1976 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre ülkede 5-14 yaşları arasındaki çocukların %2.2’si çalışıyor, %95.4’ü de okula devam ediyor.7-14 yaşları arasındaki çocukların da sadece %2’si hem okula hem de işe gidiyor. Çalışan çocuklar; muz kahve vb.toplayıcılığı, balıkçılık, inşaatçılık, araba yıkama gibi işler yapmaktadır. En büyük kahve üreticilerinden biri olan Kostarika’da çocukların pek çoğu kahve toplamada çalıştırılmaktadır(www.humanium.org). Pornografi üretiminde, tarımda ve diğer işleri yapmada zorlanan çocukların yanısıra uyuşturucu kaçakçılığı ve ticari yönden cinsel sömürü amacı ile de kullanılan, zorlanan çocuklar da vardır*.

Kostarika da çocuk ve yetişkin kaçakçılığı konusunda kaynak, aktarma ve hedef ülkesidir. Ülkede Nikaragua, Dominik Cumhuriyeti ve diğer Latin Amerika ülkelerinden kaçırılmış pek çok kadın ve çocuk olduğu tespit edilmiştir. Çocuk seks turizmi de en çok Guanacaste, Limon, Puntarenas ve San Jose gibi bölgelerde yaygındır. Çocuk seks işçileri Avrupa ve ABD’ye kaçırılmaktadırlar. Diğer Afrika ülkeleri veya Asya ülkleri vatandaşı olan pek çok adam ve çocuk da tarım, balıkçılık gibi işlerde zorla çalıştırılmaktadır.

Ülkede çocuk emeği, çocuk emeğinin en kötü biçimleri, çocuk kaçakçılığı, çocukların ticari yönden cinsel istismarı ile ilgili ayrı ayrı politikalar izlenmektedir. Bunların 2020 yılına kadar en aza indirilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.


LÜBNAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2003 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO, Lübnan’daki çocuk işçiliği hakkında güncel veriye sahip olmasa da Çalışma Bakanlığı 2006’da 100.000 olarak rapor edilen çocuk işçisi sayısını 2013 yılında tahmini olarak 180.000’e yükseltmiştir (http://reliefweb.int/report/lebanon/more-kids-pushed-labour-lebanon). Çocuklar; sebze meyve toplayıcılığı, tütün üretimi,balıkçılık, inşaat, taş taşımacılığı, motorlu araç tamiri, ev işleri, cenazeler ve defin için ölüleri hazırlama, uyuşturucu kaçakçılığı, silahlı bekçilik gibi pek çok işi yapmakta veya yapmaya zorlanmaktadır. İnsan kaçakçılığı da çocukların bu işlere maruz kalması için uygun ortamı hazırlamaktadır. Kaçırılan Suriyeli kızlar Lübnan’da geçici veya sahte evlilik ile seks işçiliğine, zorla yaptırılan ev işlerine maruz kalmaktadır*.

Ülkede 2013-2016 yıllarını kapsayan çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik Ulusal Eylem Planı uygulanmaktadır. Ayrıca çalışan çocukların korunması alanı da içeren Ulusal Sosyal Kalkınma Stratejisi benimsenmiştir. Suriye’li çocuklar da 13 kamu okulunda eğitimlerine devam etmektedir. USDOL tarafından finanse edilen, ILO-IPEC ile işbirliği halinde yürütülen araştırma ile Lübnan’daki çocuk işçiliğinin kapsama alanı ve yoğunluğu araştırılmaktadır. UNHCR, kendileri de çocukları gibi korunmasız kalan vasilerin korunması, bilinçlendirilmesi ile ilgili çalışmalarını devam ettirmektedir. BM’nin 2014 yılındaki hedefi ise en az 100.000 Suriyeli çocuğa eğitim fırsatı sağlamaktır. Bunlar Lübnan’ın (diğer Uluslar arası örgütlerin de katkısıyla) çocuk emeği konusundaki başarıları olarak sayılabilir. Fakat Lübnan hala tarım, tütün üretimi ve insan kaçakçılığının en aza indirilmesi/ortadan kaldırılması konusunda yürütülen bir programa sahip değildir. Geçen sene 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nde The Guardian tarafından hazırlanan haberde de olduğu gibi, Suriye’den Lübnan’a göç etmek zorunda kalan pek çok çocuk bugün hala yoksulluk ve diğer zorluklarla başa çıkmaya çalışıyor(http://www.theguardian.com/global-development/2014/jun/12/-sp-syrian-refugee-children-in-lebanon-forced-to-seek-work-in-pictures).


MACARİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Çocuk emeği ile ilgili veriler bulunmamaktadır.

2008 yılında çocuk emeğinin otoyol inşaatında kullanıldığı ortaya çıkmıştır (http://budapesttimes.hu/2008/07/05/child-labour-used-in-hungary-motorway-construction/)


MADAGASKAR

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Madagaskar’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %22.1’i çalışıyor, %69.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %15.4’ü okul ve iş hayatını birarada yürütüyor. Tarımda çocuklar kakao, kömür, esrar, pamuk toplama, balıkçılık, hayvancılık alanlarında, sanayi sektöründe de altın, safir, kristal, kuarz madenciliği, taş taşıyıcılığı ve kırıcılığı, tuz üretimi, hizmet sektöründe de barlarda, sokaklarda ve evlerde çalışarak yer almaktadır. Ticari yönden cinsel sömürü, zorla çalıştırılma, dilendirilme, borç esareti de Madagaskar’daki çocukların karşılaştıkları çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerindendir*.

Ülkede çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri ve çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik pek çok ILO-IPEC projesi hayata geçirilmiştir. Çocuk fuhuşunun çok yüksek düzeye çıkması sebebiyle, devlet, sosyal paydaşlar ve vatandaşlar uyarılmış, konuya olan duyarlılık artırılmaya çalışılmıştır(http://www.ilo.org/global/about-the-ilo/newsroom/features/WCMS_241148/lang—en/index.htm). TACKLE (Çocuk emeğinin eğitim yolu ile ortadan kaldırılmasını amaçlayan ILO-IPEC projesi) ile pek çok kız çocuğunun önce eğitim alması, daha sonra da insana yakışır iş sahibi olması sonucunda hayat standartlarını artırmaları sağlanmıştır.. Ayrıca ülkede 2014-2019 yılları arasında uygulanmak üzere, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için Ulusal Eylem Planı kabul edilmiştir.

2012 yılı sonundaki bir habere göre, ILO’nın dünyanın önde gelen vanilya üreticisi olan Madagaskar’ın Sava bölgesinde 2009 yılından beri yaptığı çalışmalar 12-17 yaşları arasındaki 20.000 çocuğun vanilya üretiminde çalıştığını ortaya çıkarmıştır (http://www.moneyweb.co.za/archive/20000-children-work-in-madagascar-vanilla-producti/).


MAKEDONYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1991 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamında değildir.

Makedonya’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %9.9’u çalışmakta, %84.7’si okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %11.5’i de hem okula hem işe gitmektedir. Çocuklar çiftçilik yaparak, dilenerek, sokaklarda satıcılık yaparak, çocuk kaçakçılığı sonucu ev işleri ve ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak çalışmaktadır*.

Ülkede çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasını hedef alan çalışmalar devam etmektedir. Sokak çocukları için Eylem Planı(2013-2015), yasa dışı göç ve insan kaçakçılığı Ulusal Eylem Planı (2013-2016), Çocuk Hakları Ulusal Eylem Planı(2012-2015) bunlardan bazılardır.


MALİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2002 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Mali’de 5-14 yaşları arasındaki çocukların %46.4’ü çalışıyor, %42’si okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %20.5’i hem okula hem işe gidiyor. Her 5 çocuktan 4’ü tarım sektöründe, toplayıcılık, ürün ayıklama gibi işler ile balıkçılık yapmaktadır. Bunlar dışında çocuk işçiliğinin görüldüğü işler ise altın madenciliği, ev işleri, kölelik, zorla yaptırılan madencilik, ev işçiliği, dilencilik gibi işler ile ticari yönden cinsel sömürü, borç esareti altında çalışma işleridir*.

Ülkede 2015’e kadar çocuk emeğinin en kötü biçimlerini, 2020’ye kadar da istismarcı çocuk emeğinin sona erdirilmesini amaçlayan Çocuk Emeği ile Mücadele için Ulusal Plan(2011-2020) ve eğitim kalitesinin artırılması, gıda güvencesi, gençler için istihdamın artırılması gibi hedefleri kapsayan PRSP (2012-2017) projesi devam ettirilmektedir.


MAURİTUS

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1990ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Mauritius’ta çocukların korunması ve ebeveynlerin iş eğitimi gibi konuları içeren Aileler için Ulusal Politika Planı, eğitime olan erişimi artırmayı hedefleyen Eğitim ve İnsan Kaynakları Stratejik Planı, fırsat eşitsizliğini azaltıp korunmasız çocukların eğitim alma imkanını artırmayı hedefleyen UNDP Mauritius Programı, çocukların internet üzerinden sömürülmesini önlemeyi amaçlayan Online Çocuk Güvenliği Eylem Planı gibi plan ve çalışmalar yapılmaktadır. Bu çocuk emeği ile ilgili uygulamalara ek olarak, çocuk emeğinin en kötü biçimlerini ortadan kaldırmaya yönelik programlar da uygulanmaktadır.

Ülkedeki yoksulluk, anayasada yasaklanmasına rağmen çocuk işçiliği ve köleliği – genel olarak sömürülmeleri- için uygun ortamı yaratmaktadır(http://www.sos-childrensvillages.org/where-we-help/africa/mauritius). Mauritus insan kaçakçılığı için de kaynak ülke konumundadır. Kaçırılan çocuklar da, genellikle ülke içinde, zorla fahişe olarak çalıştırılmaktadır. Özellikle annesi fahişe olan kız çocukları küçük yaşlarda fahişeliğe zorlanmaktadır (http://www.state.gov/j/tip/rls/tiprpt/2010/142760.htm).


MISIR

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Mısır’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %6.7’si çalışıyor, %88.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %6.3’ü hem okula hem de işe gidiyor. Çocuklar pamuk toplama, balıkçılık, inşaatçılık, sokak işçiliği(taşımacılık, dilencilik,çöp toplayıcılığı vs.) ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan zorla dilendirilme, tarımda sektöründe ve evlerde zorla çalışma ile ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak çalışmaktadırlar*.

UNICEF’e göre çocuklar şiddet, sömürü, insan kaçakçılığına maruz kalmakta ve aile bakımından yoksun şekilde büyümekte ve tüm bunlar onları çalışmaya itmektedir. UNICEF’in uyguladığı programlar sonucunda 2013-3017 yılları arasında en az 30 ilçeyi çalışmalara dahil etmek, en az 50.000 çocuğa koruma ve bakım sağlamak, çocuklara yönelik şiddeti önlemek için 2 milyon insana medya ve kamu bilincini artırma programlarıyla ulaşmak hedeflenmektedir (http://www.unicef.org/egypt/protection_111.html.)

Mısır, kadın ve çocuk kaçakçılığı için bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Kaçırılan çocukların zorla çalıştırıldıkları veya zorla fahişelik yaptırıldıkları bilinmektedir. Kahire, İskenderiye, Luxor gibi turistik kentler seks turizminin yaygın olduğu kentlerdir. Bu şekilde çalıştırılmayan (18 yaşından küçük) kızların bazıları kaçırıldıkları adamlar tarafından veya kendi aileleri tarafından zengin adamlara yazlık veya geçici evlilik yapmaları için verilmektedir. Kızlar genelde Özbekistan, Moldova, Ukrayna, Rusya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinden İsrail’e kaçırılmaktadır. (www.state.gov)


MOĞOLİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2002 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Moğolistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %13.8’i çalışıyor, %87.6’sı okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %15.1’i hem okula hem de işe gidiyor. Çocukların %85’i tarımda hayvan gütme ve yetiştiriciliği yapıyor. Çocukların çalıştıkları diğer sektörler ise inşaatçılık, madencilik, jokeylik, çöpçülük, ticari yönden cinsel sömürü, zorla dilendiricilik, hırsızlık ve zorla akrobatlıktır. Moğolistanda insan kaçakçılığına uğrayan kız çocukları genellikle ülke içindeki sauna, bar veya otellerde çalıştırılmaktadır*.

Ülkede hem ulusal alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ile işbirliği halinde yapılan hem de UNICEF, Dünya Bankası, UNDP, AB, IMF gibi Uluslar arası örgütler tarafından finanse edilen programlar yürütülmektedir.

Moğolistanlı kadın ve çocuklar Çin, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Singapur, Malezya, Filipinler gibi ülkelere kaçırılarak fuhuşa zorlanmaktadır. 2013 yılında Çin, en çok insan kaçakçılığı kurbanını Moğolistan’a iade eden ülke olmuştur. Ayrıca ülkedeki kaçak/belgesiz Filistinli ev işçilerinin sayısı da son yıllarda artış göstermiştir#


MOLDOVYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2012 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arası çocukların %24.3’ü çalışmakta, %92.1’i okula devam etmektedir. 7-14 yaş arasındaki çocukların da %29’u hem işe hem de okula devam etmektedir. Çocukların %95’inden fazlası tarım sektöründe çalışmaktadır. Diğerleri de inşaatlarda veya sokaklarda çalışmakta, bazıları ise ticari yönden cinsel sömürü, zorla dilendirilme maruz kalmaktadır*.

Moldovyalı insan kaçakçılığı mağdurları Türkiye, Kıbrıs, Yunanistan, Birleşik Arap Emirliği, Kosova gibi ülkelerde zorla çalıştırılmaktadır. İnsan kaçakçıları sahtekarlık, borç esareti, belge alıkoyma, maaşını alması için kurbanları başka ülkeye gitmeye zorlama gibi yollarla insanları ve çocukları daha zor durumlara sokmaktadır#.

Ülkede çocuk işçiliği ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesine yönelik programlar yürütülmektedir. Bunlardan bazıları 2011-2015 yılları arasında uygulanan çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesi ve sona erdirilmesine yönelik Ulusal Eylem Planı, çocukların okul harcamalarını finanse etmeleri için ailelere sunulan Additional Social Programs gibi peogramlardır. Bunların arasında Dünya Bankası ve USDOS tarafından finanse edilenler de vardır*.


MORİTANYA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2012 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arası çocukların %18.2’si çalışmakta, %48.6’sı da okula devam etmektedir. 7-14 yaşlarında hem okuma hem de işe devam eden çocukların oranı ise %10.8’dir. Çocuklar tarım, balıkçılık, ev işçiliği, sokaklarda yapılan taışımacılık, ayakkabı boyamacılığı gibi işler yapıyor ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan uyuşturucu satıcılığı, ticari yönden cinsel sömürü gibi işleri yapmaya da zorlanmaktadırlar*.

Moritanya’da çocuklar ve aileleri hala köle-benzeri çalışma koşullarında yaşamaya devam etmektedir. Dünyada en çok köle nüfusa sahip olan ülkede, toplam nüfusun %18’inin (yani 600.000 kişi) köle olduğu tahmin edilmektedir (http://www.antislavery.org/english/slavery_today/descent_based_slavery/slavery_in_mauritania/default.aspx). Kast sistemi geçerli olduğu için çocuklar köle olarak doğmakta ve ebeveynleri gibi topraktan elde ettikleri tüm ürünleri toprak sahibine vermektedir veya yaptıkları tüm işlerin karşılğında hiç bir gelir elde etmeden hayatlarını devam ettirmektedir.Kaçmaya teşebbüs eden çocuklar öldürülmektedir. Bunun gibi bir başka ülke geleneği de din hocalarının çocukları günde 12 saatten fazla sürelerle sokaklarda dilendirmeleridir.

Moritanyalı, Malili, Senegalli we diğer Batı Afrika ülkesinden gelen kız çocukları Moritanya’da ev işi yapmaya zorlanmaktadır. Yine kadınlar ve özellikle doğum belgesine sahip olmayan kız çocukları ülke içinde fahişeliğe zorlanmakta veya Orta Doğu’daki ülkere aynı amaçla kaçırılmaktadır. Bazıları da geçici evliliğe zorlanmaktadır#.

Ülkede yoksullukla, kölelikle, çocuk işçiliğiyle mücadele etmeyi ve çocuklara eğitim fırsatı sunmayı amaçlayan projeler uygulanmaktadır.


MOZAMBİK

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2012 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arasındaki çocukların %22.5’i çalışmakta, %69.5’i de okula devam etmektedir. Hem okula hem de işe devam eden 7-14 yaş arası çocukların oranı ise %22.4 olarak belirlenmiştir.Çocuklar çay, pamuk toplama, ormancılık, tütün üretimi, madencilik, ev işçiliği, inşaatçılık,dilenciliği de içeren sokak işleri, ticari yönden cinsel sömürü, madencilik, tarımda borç esareti altında çalışma gibi işler yapmaktadır.Çocukların sanayi sektöründe yaptıkları işler konusunda bilgiye ulaşılamamıştır*.

Mozambik’te ebeveynlerini HIV/AIDS yüzünden kaybetmiş yaklaşık 20.000 çocuk, kardeşlerin en büyüğü olarak diğer kardeşlerine bakmak için çalışmaktadır. Çocuklar genelde tarımda, satıcılık işlerinde çalıştırılmakadır. Genç kızlar genelde kırsal alanlarda, sınır şehirlerde ve Baira, Maputo, Nacala, Nampula ve Tete gibi şehirlerde ticari yönden cinsel sömürüye zorlanmaktadır.

Çocuk işçiliği Ulusal Eylem planı(2013-2019), doğum kayıtlarının yapılmasından, eğitime erişime kadar 13 amaç doğrultusunda çalışmaları içermektedir.Yoksulluğun azaltılması eylem planı, doğum kayıtları ulusal eylem planı gibi planlar da ülkede yürütülmekte olan uygulamalardır.


NEPAL

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1997 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2013 yılı tahminlerine göre 5-14 yaş arası çocukların %33.7’si çalışmakta, %89.5’i okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %35.2’si hem okula hem işe devam etmektedir. Çocukların yaklaşık %90’u tarım sektöründe çalışmaktadır. Madencilik, inşaat, halıcılık, taşımacılık, ev işleri ticari yönden cinsel sömürü ve zorla yaptırılan işler de çocukların yaptığı diğer işlerdir*.

Borçların para ile değil de doğrudan işçilik ve istihsal gücü ile ödenmesi olan bağlı emeği de içeren zorla çalıştırma bugün hala Nepal’in sorunlarındandır. Çocuklar da bu şekilde çalışan anne babalarının yanında ve onlarla aynı statüde hayata devam etmektedir.

Ülkede çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2009 yılı sonuna, çocuk işçiliğini de 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan Plan, insan kaçakçılığına yönelik eylem planı ve çocukların eğitime erişimini artırmayı ve okula gitmeyen çocukların çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerine maruz kalmasını önlemeye yönelik plan yürütülmektedir.


NİJERJA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2002 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2010 verilerine göre, 5-14 yaş arası çocukların %31.1’i çalışmakta, %76.2’si okula devam etmektedir. 7-14 yaş arası çocukların %26.8’i de hem okula hem işe devam etmektedir. Çocuklar tarım, hayvancılık, madencilik, inşaatçılık gibi işler ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan çocuk askerlik, ticari yönden cinsel sömürü, zorla çalıştırılmaya maruz kalarak çalışmaktadır*.

Nijerya’da bazı iller, çocukların okula devam etmesini artırmak için okullara kaydolmayı ve okumayı ücretsiz hale getirmiş, bazıları okula gitmeyi zorunlu kılmış, bazıları da çocukların okula gönderilmeleri ile ilgili kamusal bilinci artıracak çalışmalar yapmıştır, yapmaktadır. USDOL tarafından finanse edilip ILO tarafından uygulanan projelerle de çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için çalışmalar sürmektedir.

Nijerya kadın ve çocuk kaçakçılığı için bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Kaçırılan genelde kırsal alanlarda, genç kadınlar ve kızlar ev işçisi ve seks işçisi olarak, erkek çocuklar ise madencilik, tarım, dilencilik gibi işlerde çalıştırılmaktadır. Dini eğitim veren okullara kaydolan erkek çocukları Kano, Kaduna, Sokoto gibi yerlere götürülüp buralarda zorla dilendirilmektedir. Genellikle Benin şehrinden olan kadın ve kız çocukları Italya’da fahişeliğe zorlanırken, başka ülkelerden getirilen genç kadın ve çocuklar Hollanda, Almanya, Türkiye, Belçika, Danimarka gibi ülkelere aynı amaç için gönderilmektedir#.


NİKARAGUA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1981 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO’nun 2010 verilerine göre Nikaragua’da 5-14 yaş arasındaki çocukların %8.4’u çalışmakta, %84.9’u okula devam etmektedir. İş ve okul hayatını birleştiren 7-14 yaşları arasındaki çocukların oranı ise %7’dir*.

Çocuklar tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki farklı işlerde çalışmaktadır. Bazıları Managua, Granada, Atlantik Kıyılarında ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmaktadır. Nikaragua, kadın ve çocuk seks işçiliği açısından bir kaynak ve geçiş ülkesidir. Genç kadınlar ve kız çocukları ülke içinde, komşu ülkelerde ve Orta Amerika, Meksika ve ABD’ye kaçırılıp çalıştırılmaktadır#.


NORVEÇ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1980 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Norveç, genç kadın ve kız çocuklarının kaçakçılığında daha çok bir varış ülkesi olmasının yanı sıra bir geçiş ve kaynak ülkedir. Çocuklar genelde ev işlerinde çalıştırılmakta, dilencilik ve uyuşturucu satıcılığı ve hırsızlık gibi yasadışı işler yapmaya zorlanmaktadır#

2011 yılında yapılan bir araştırmada, Norweç’teki 527 firmanın 44 tanesinde hiç çocuk emeği kullanılmadığı tespit edilmiş,232 tanesinin de çocuk emeği politikası veya şirket politikasının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini önleyici tedbirlerle ilgili başarısız olduğuna ulaşılmış (http://www.reuters.com/article/2011/06/10/norway-fund-childlabour-idUSLDE75911C20110610)

Norveçli bir araştırmacı ise yazısında bugün Norveç’te çocuk emeğinin olmadığını savunmuştur (http://nation.com.pk/columns/13-Jun-2013/ending-child-labour).


ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 5-14 yaşları arasındaki çocukların %51.1’i çalışıyor, %53.9’u okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %33.4’ü hem çalışıp hem okuyor. Çocuklar tarım, balıkçılık, pırlanta ve altın madenciliği,ev işleri, restoran ve marketlerdeki işler ile silahlı çatışmalarda çocuk emeği kullanımı, insan kaçakçılığı sonucu cinsel sömürü, Ba’aka’lı çocukları tarım ve ev işi yapmaya zorlama, zorla yasa dışı iş yaptırmak gibi çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan işler yapmaktadır. UN raporuna göre Ocak 2014’te silahlı çatışmalara dahil olan çocuk askerlerin sayısının 6000’den fazla olduğu tahmin edilmiştir*.

Ülkede devam eden çatışmalardan dolayı yaklaşık 800.000 çocuğun eğitime erişiminin olmadığı belirlenmiştir. Çocukların doğum kayıtları, dolayısıyla kimlikleri olmadığı için okula kayıt olmaları da eğitim almalarını olumsuz etkileyen bir faktördür.

Ülkede çocuk emeğini ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerini önleyici veya tamamen ortan kaldırmaya yönelik sosyal program olmamakla birlikte; çocukların eğitimi, cinsel sömürüsü, çocuk asker olarak çalıştırılmaları, işe alımlarının sona erdirilmesi ile ilgili ulusal eylem planı ve ulusal yoksulluğu azaltma stratejisi hayata geçirilmektedir.

Orta Afrika Cumhuriyeti çocuk emeği kadın ve çocuk kaçakçılığı için bir kaynak ve varış ülkesidir. Çocuklar genelde ülke içinden kaçırılmakla birlikte Nijerya,Güney Sudan, Çad gibi ülkelerden de kaçırılmaktadır. Kaçırılan çocuklar yukarıda değinilen işleri yapmakla ile birlikte, Ba’aka azınlığı tarafından kaçırılanlar genelde zorla tarımda, kız çocukları da şehir merkezlerinde zorla seks ticaretinde sömürülmektedir#


ÖZBEKİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2009 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2008 yılında imzalamıştır.

Özbekistan’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %4.3’ü çalışıyor, %84.1’i okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %5’i hem okula hem işe gidiyor. Çocuklar tarımda pamuk ekme, çapalama ve biçme, ipek böceği yetiştiriciliğinde, dilendiricilik yaparak, insan kaçakçılığı sonucu cinsel yönden sömürülere ve tarımda zorlanarak çalıştırılmaktadır*.

Ülkede çocuk emeğini de içeren Ulusal Eylem Planı, 2013-4 yılları arasında uygulanmış İnsan Kaçakçılğına karşı Ulusal Eylem Planı ve 2013-17 yılları arasında uygulanmakta olan Eğitim Sektörü Planı ile çocuk emeğinin azaltılması veya ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır.

Özbekistan zorla çalıştırılma ve cinsel yolla sömürü için kaçırılma konularında bir kaynak ülkedir#. 2013 yılında ilk defa Özbekistan, 182 numaralı ILO sözleşmesi kapsamında pamuk toplama işinde çocuk emeği ile mücadele etmek için ILO ile işbirliği yapmıştır.Bu çalışmada 53 vaka ile karşılaşılmış ve Özbekistan’ın sözleşmenin sistematik bir şekilde kullanılmadığı/uygulamaya geçirilmediği konusunda eleştirilmesine yol açmıştır. Ayrıca Özbekistan’daki pamuk sektöründe zorla çalıştırılma ile mücadele etmeyi amaçlayan küresel bir kampanya ile bu durumun önüne geçilmeye çalışılmaktadır(http://www.cottoncampaign.org/)

Özbekistanlı kadın ve çocuklar cinsel yönden sömürülmek için Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, Endonezya, Türkiye, Kırgızistan, Yunanistan, Rusya gibi ülkelere kaçırılmaktadır.


PAKİSTAN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2006 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Pakistan’da 10-14 yaşları arasındaki çocukların %13’ü çalışıyor, bu yaşlar arasındaki çocukların %1.6’sı da hem okula hem işe gidiyor. 5-14 yaşlarındaki çocukların %72.3’ü de okula devam ediyor. Çalışan çocukların yaklaşık 4’te 3 ‘ü tarımda çalışmaktadır. Tarım dışında çalışan çocuklar da inşaattan madenciliğe, halı dokumacılığından çocuk askerlik ve borç esareti altında çalışmak gibi işler yapmak yapmaktadır. Kız çocukları genelde ev işlerinde ve tacize mağruz kalarak çalışmaktadır. 2013 yılında evlerde çalışan bazı yardımcıların, işverenleri tarafından öldürüldüğü bilinmektedir. Bazı kız çocukları da zorla evlendirilerek uluslar arası insan kaçakçılığına uğrayıp, götürüldükleri ülkelerde cinsel yönden sömürülmektedir. Dahası çocuklar alınıp satılmakta, kiralanmakta, kaçırılmakta ve organize dilencilik zincirlerine bağlı olarak çalıştırılmaktadır. 2013 yılında 27 kişi, dilendirdikleri 8 çocuğu kaçırdıkları ve kasti olarak sakatladıkları için tutuklanmıştır*.

Bazı çocuklar silahlı çatışmalarda kullanılmak üzere devlet dışı militan gruplar tarafından kaçırılmaktadır. Bu çocuklar fiziksel,cinsel ve psikolojik olarak istismar edilmektedir. İçlerinden bazıları da Taliban isyancılar tarafından intihar bombacısı olarak yetiştirilmekte ve Afganistan’la Pakistan arasında kaçırılmaktadır.

Borç esareti ülkenin en büyük insan kaçakçılığı sorunudur#. Uzmanlara göre, çoğunlukla Sindh ve Punjab illerinde olmak üzere, 2 ila 4 milyon arası insan Pakistan’da borç esareti altında çalışmaktadır.Ülkede borç esaretinde çalışma, çocuk emeği ile mücadele, çocuk emeğinin en kötü biçimleri ile mücadele, eğitim, yoksulluğun önlenmesi, insan kaçakçılığının sona erdirilmesi, çocukların korunması gibi konularda çalışmalar sürmektedir*.


PANAMA

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Panama’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %4.5’i çalışıyor, %94.3’ü okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %4.5’i hem okula hem de işe devam ediyor. Çocukların 4’te 3’ü tarım sektöründe kahve, domates, şeker kamışı, muz gibi tarım ürünleri yetiştiriciliği ve balıkçılıkla uğraşmaktadır. Diğerleri ise ev işleri, inşaatçılık, denizden metal vb toplayıcılığı, sokakta yapılan işler ve insan kaçakçılığı sonucu cinsel sömürüye mağruz kalarak çalışmaktadır*.

Panama cinsel yönden sömürülme ve zorla çalıştırılma için insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Panamalı, genelde yerel topluluklardan olmak üzere, genç kız ve kadınlar daha çok ülke içinde ve ev işlerinde çalıştırılmaktadır#.

Ülkede ILO tarafından çocuk emeği ile mücadele etmek için (2012-2016 yılları arasında) uygulanmakta olan Building Effective Policies Against Child Labor in Ecuador and Panama Project adlı proje uygulanmaktadır(http://www.ilo.org/ipec/projects/global/WCMS_356148/lang–en/index.htm).


PARAGUAY

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2004 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre ülkede 5-14 yaş arası çocukların %15.3’ü çalışmakta, %90.3’ü okula devam etmektedir. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %12.1’i hem okula hem de işe devam etmektedir. Bu çocukların yarıdan fazlası tarım sektöründe pamuk ve şeker kamışı toplayıcılığı, soya, susam, bezelya üretimi, sığır gütme işleri yapmaktadır. Diğerleri ise kömür çıkarma, tuğla üretimi, altın madenciliği, futbol topu üretimi, ev işçiliği, taşımacılık gibi çeşitli işler ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan pornografi üretiminde kullanılma, insan kaçakçılığı sonucu cinsel sömürüye, uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya, borç esareti altında çalışmaya zorlanmaktadır. Çocuklar cinsel yönden sömürülmek amacıyla genellikle Arjantin ve Brezilya’ya kaçırılmaktadır*.

Paraguay cinsel yönden sömürü amacıyla çocuk kaçakçılığı için bir kaynak ülke ve aynı zamanda çocukların zorla çalıştırıldıkları bir ülkedir. Criadazgo adı verilen sistemde Paraguaylı çocuklar yemek, yatacak yer veya eğitim karşılığında evlerde hizmetçi olarak çalıştırılmaktadır. 2013 yılında ülkede bu sistemde çalışan 47.000 Paraguaylı çocuk, daha çok kız çocuğu, sömürülmekte ve cinsel yönden sömürü amacıyla insan kaçakçılığına karşı korunmasız halde yaşamakta idi. Ayrıca çocukların silahlı gruplar tarafından, lojistik işlerinde kullanıldıkları bilinmektedir#.

Ülkede, ulusal sosyal politikalara ek olarak, çocuk emeğinin ve sömürüsünün, çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin sona erdirilmesi için uygulanmış ve uygulanmakta olan pek çok Uluslar arası ülkeler veya örgütler tarafından desteklenen projeler bulunmaktadır*.


POLONYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1978 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2002 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Polonyalı kadın ve çocuklar cinsel yönden sömürülmek için ülke içinde ve Avusturya, Almanya, İtalya, Japonya, Malta, Fas, Hollanda, İsveç, Birleşik Krallık gibi ülkelere kaçırılmaktadır. Ülkede insan kaçakçılığının son yıllarda arttığı bilinmektedir#.


PORTEKİZ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Portekiz zorla çalıştırılma ve cinsel yönden sömürü amacıyla kaçakçılık konusunda bir kaynak, transit ve varış ülkesidir. Genelde Roman olan veya Doğu Avrupa’dan kaçırılan çocuklar, aileleri tarafından dilenmeye, diğerleri ise hırsızlık yapmaya zorlanmaktadır. Portekiz’den kaçırılan kurbanlar ise Avrupa’da zorla çalışmaya veya cinsel olarak sömürüye maruz kalmaktadır#.


ROMANYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1975 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Romanya cinsel ve emek yönünden sömürülmek üzere kaçırılan çocuklar için bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir.Avrupa’nın neredeyse tüm ülkelerine kaçırılan çocuklar tarım, inşaat, ev ve otellerde hizmetçilik, zorla dilendirilme ve hırsızlık gibi pek çok iş yapmakta ve/veya yapmaya zorlanmaktadır. Kadın ve çocuklar yine Avrupa’da fahişeliğe zorlanmaktadır. 2013 yılında, insan kaçakçılığı mağdurları, eskisi gibi iş kurumları veya iş ilanlarıyla değil, genelde tanıdıkları vasıtasıyla işe alınmıştır#.

Romanya’da 2003-2010 yılları arasında çocuk emeği ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak 6 ILO projesi uygulanmıştır.


RUANDA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1981 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Ruanda’da 5-14 yaş arası çocukların %16.1’i çalışıyor, %79.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %17.6’sı hem okula hem de işe devam ediyor. Çocuklar tarım, hayvancılık, balıkçılık, inşaatçılık, madencilik, ev işçiliği gibi işler yapmakta, cinsel yönden sömürülmek, zorla çalıştırılmak için kaçırılmakta ve silahlı gruplar tarafından çalıştırılmaktadır*.

2013 yılında, Ruanda Hükümeti tarafından desteklenen 23 Mart Hareketi dahilinde işe alınan çocuklar Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile çatışmalarda kullanılmıştır. Bu çocuklar seks kölesi, taşıyıcı, savaşçı, ajan, hizmetçi olarak kullanılmışlardır fakat sayıları ile ilgili kesin bilgiye ulaşılamamaktadır.

Ülkede çocuk emeğine ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik pek çok proje uygulanmıştır ve uygulanmaktadır.


RUSYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1979 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Rusya’da çalışan çocuklarla ilgili resmi istatistiksel veriler bulunmamaktadır. Çocuk emeğinin kullanıldığı sektörler ise tarım, inşaatçılık, dilencilik, bulaşıkçılık, porno üretimi, ticari yönden cinsel sömürüdür.Ticari yönden cinsel sömürü, genelde büyük şehirlerde, varlığını sürdürmektedir. Evsiz ve öksüz sokak çocukları ticari yönden cinsel sömürünün potansiyel kurbanlarıdır*.

Ülkede uygulananUlusal Çocuklar Stratejisi(2012-2017), Çocukların Bilgilerinin Güvenliği Konsepti ve İnsan Kaçakçılığının önlenmesi Ulusal Eylem Planı; çocuklarla ilgili politikalardır. Fakat Rusya’da direk olarak çocuk emeğinin ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik ulusal veya Uluslar arası proje/program yürütülmemektedir*.

Rusya’da insan kaçakçılığı konusunda da problemler yaşanmaktadır. Kaynak, geçiş ve varış ülkesi olan Rusya’da çocuklar zorla çalıştırılmak ve cinsel yönden çalıştırılmak için kaçırılmaktadır. Ülkede 5 ila 12 milyon arasında yabancı işçi olduğu tahmin edilmektedir. Bu işçilerin de sömürü koşullarında yani belgeleri ellerinden alınarak, fiziksel yönden istismar edilerek, kötü yaşama koşulları altında ve ödeme yapılmadan çalışmaya zorlanmaktadır#.

Fakat devlet,(insan ve) çocuk kaçakçılığını önlemeye yönelik olarak pek çok ülke ile işbirliği halinde çalışmaktadır. Devlet yetkilileri tarafından köleliğin ülkenin problemlerinden biri olmadığı savunulsa da ILO yetkililerince göre çocuk köleliği problemi ile mücadelenin mümkün olduğu belirtilmektedir (http://english.pravda.ru/society/stories/10-12-2012/123109-child_slavery-0/).


SENEGAL

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2014 verilerine göre Senegal’de 5-14 yaşları arasındaki çocukların %14.9’u çalışıyor, %53.6’sı okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %8.3’ü hem okula hem de işe devam ediyor. Çocuklar balıkçılık, hayvancılık, madencilik, ev işleri, sokaklarda yapılan işler yapmakta, ticari yönden cinsel sömürü, dilencilik, çöp toplayıcılığı ve ev işleri yapmaya zorlanmaktadır*.

Senegal’de din hocalarına dini eğitim almaları için gönderilen çocuklar, din hocaları tarafından zorla dilendirilmekte ve eğer günlük planlanan parayı toplayamazlarsa geceyi sokakta geçirmeye zorlanmaktadır. 2013’te Dakar bölgesinde yaklaşık 55.000 talebenin bu durumda olduğu bilinmektedir. Genç kızlar ise okul çalışanları tarafından cinsel yönden istismar edilip hamile kalınca okulu bırakmak zorunda kalmaktadır.

Senegal kadın ve çocukların zorla çalıştırılma ve cinsel yönden sömürülmesi amacıyla kaçırılması yönünden bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Daha çok ülke içinde kaçırılmalar olmakla birlikte Gambia,Mali gibi ülkelerden getirilen çocukların dilendirildiklerine, Senegalli kız çocuklarının komşu ülkelerde, Avrupa ve Orta Doğu’da ev işlerinde çalıştırıldıkları bilinmektedir. Ülke içinden ve diğer ülkelerden getirilen kız ve kadınların da genel olarak cinsel sömürüye maruz kaldıkları bilinmektedir#.


SİERRA LEONE

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2011 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamında değildir.

UNESCO’nun 2012 verilerine göre ülkede 5-14 yaş arası çocukların %34.7’si çalışıyor, %73.8’i okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %31.6’sı hem okula hem işe devam etmektedir. Sierra Leone’de çocuklar tarım, sanayi, hizmet sektöründe ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan işlerde çalışmakta, çalışmaya zorlanmaktadır*.

Sierra Leone’de sivil savaş sona ermesine rağmen çocuklar henüz huzura ve refaha ulaşamamıştır. Savaş sırasında erkek çocuklarının başkalarını öldürmeye, kız çocuklarının da cinsel amaçlarla zorlandığı ülkede savaş da pırlanta sebebiyle ve grupların madenlerden aldıkları desteklerle sürdürülmüş, ülkede 1990’lı yıllarda çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir (http://www.globalsecurity.org/military/world/war/sierra_leone.htm, http://www.globalsecurity.org/military/world/war/sierra_leone.htm) Çocuklar pırlanta madenlerinde ve granit taşlarının kırılması işlerinde uzun saatler çalışmaya zorlamaktadır (http://www.theatlantic.com/international/archive/2012/05/the-rock-mining-children-of-sierra-leone-have-not-found-peace/257899/)

Ülkede USDOL tarafından finanse edilen Global Action Program on Child Labor Issues Project, US tarafından finanse edilen Program to Combat Child Trafficking and Forced Child Labor in Sierra LionE, Avrupa Komisyonu ve ILO’nun TACKLE projesi gibi projelerle ülkedeki çocuk emeği ve çocuk emeğinin en kötü biçimleri azaltılmaya ve ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.


SRİ LANKA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2000 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Sri Lanka’da 5-14 yaş arası çocukların %9.2’si çalışıyor, %97.8’i okula devam ediyor. 7-14 yaşlarındaki çocukların da %10.4’ü hem okula hem işe devam ediyor. Çocuklar tarım, balıkçılık, madencilik, inşaat, havai fişek üretimi, ev işleri, taşımacılık, sokak satıcılığı ve dilencilik yaparak ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak, zorla evlerde çalıştırılarak yaşamaktadır*.

Sri Lanka bir kaynak ve varış ülkesidir. İnsan kaçakçılığı yapanlar kaçırdıkları insanları çalışmaya zorlamakta, pasaport gibi belgelerini alıkoymakta, fiziksel ve cinsel olarak istismar etmektedir. Ülke içinde kadınlar ve çocuklar genelevlerde zorla çalıştırılmaktadır. Seks turizmine erkek çocuklar, kızlardan daha fazla zorlanmaktadır. Fiziksel sakatlıkları olan kadın ve çocuklar da dilenmeye zorlanmakta, Colombo ve Kandy’de yasa dışı iş yapmaya zorlanmaktadır#

Sri Lanka’da çocukların tarımda ve ev işlerinde borç esaretiyle ve zorla çalıştırıldıklarını rapor eden devlet çalışmaları vardır. Çocuk koruma kanunlarının daha etkin uygulamaya konmasıyla bu sayı geçen senelerden bugüne azalmaktadır. USDOL tarafından yapılan ve kamusal bilinci artırmayı hedefleyen programlar, Eğitim Bakanlığı’nın ülkedeki çalışan çocukların eğitimleri konusundaki çalışmaları, diğer Uluslar arası örgütlerin(ILO,USAID,World Bank) de destekleriyle ülkede çocuk emeği ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin azaltılması ve sona erdirilmesi yolunda çalışmalar yapılmaktadır.


SUDAN

sudan

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2003 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Sudan’da 5-17 yaşları arasındaki çocukların %24.9’unun çalıştığı bilinmektedir. (The Sudan Multiple Indıcator Cluster Survey, 2014).

Sudan zorla çalıştırılma ve cinsel sömürü için insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Ülke içinde kırsal yerlerden kaçırılan kadınlar ve çocuklar genelde ev işçisi olarak, sözleşmesiz veya hükümetin koruması altında olmadan çalışmaktadır. Kızlar genelevlerde ve restoranlarda, bazen 3. şahısların aracılığı ile, fahişe olarak çalıştırılmaktadır. Ayrıca insanlardan yol parası adı altında aldıkları para ile dolandırıp, onları Libya’daki işlerine götürme yalanıyla kandırdıktan sonra Libya’da tarım ve diğer sektörlerde çalıştırılmak üzere satışa çıkaran gangsterler de rapor edilmiştir#.


GÜNEY SUDAN

guney_sudan

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2012 yılında imzalamıştır.

ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Güney Sudan 2011 yılında, Afrika’nın en uzun süren iç savaşından sonra Sudan’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanmıştır(http://www.bbc.com/news/world-africa-14069082)

UNESCO 2014 verilerine göre Güney Sudan’da 10-14 yaş arasındaki çocukların %45.6’sı çalışıyor, 5-14 yaşları arasındaki çocukların da %31.5’i okula devam ediyor. 10-14 yaşları arasında okula ve işe devam eden çocukların oranı ise %10.9’dur. Çocukların yarıdan fazlası tarımda çalışmaktadır. Diğerleri ise inşaatçılık, madencilik, ev işleri, sokaklarda yapılan işlerde, tuğla yapımında ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan uyuşturucu satıcılığı yaparak, zorla çalıştırılarak, ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak ve silahlı çatışmalarda zorla çalışıyor*.

Sudan Halk Kurtuluş Ordusu (Sudan People’s Liberation Army, SPLA) adlı ordu ve onun karşısında yer alan ve David Yau Yau adına savaşan grup çocukları işe aldıkları, zorla çalıştırdıkları için hem Sudan’da hem de Güney Sudan’da çocukların ağır koşullarda yaşadıkları söylenebilir.

ÜlkedeUSDOL tarafından finanse edilen Global Action Program on Child Labor Issues Project, Avrupa Komisyonu ve ILO tarafından kurulan TACKLE projesi, Dünya Bankası tarafından finanse edilen program, UNICEF’in ülke programı ve göçmenlere yardım etmeyi amaçlayan program uygulanmakta ve çocuk emeğinin azaltılması, ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır*.


ŞİLİ

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1999 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Şili’de çalışan çocuklarla ilgili resmi istatistiksel veriler bulunmamaktadır.Çocuklar ormancılık, avcılık, balıkçılık, inşaatçılık, ev işleri, araba yıkama ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan uyuşturucu kaçakçılığı yaparak, zorla çalıştırılarak, ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak ve insan kaçakçılığı sonrasında evlerde çalıştırılarak hayatlarına devam etmekteler*.

Şili insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Şilili kadın ve çocuklar ülke içinde, Latin Amerika ülkelerinden gelen kadın ve çocuklarla birlikte zorla madenlerde, tarımda ve ev işlerinde çalıştırılmaktadır. Ayrıca ülkede yasadışı uyuşturucu taşıyıcılığı yapması için zorlanan çocukların sayısının giderek arttığı bilinmektedir#

Ülkede çocuk emeğine yönelik pek çok sosyal program yürütülmektedir, bunlara ILO, İspanya tarafından finanse edilen programlar, işbirliği içerisinde yürütülen programlar da dahildir.


TANZANYA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Tanzanya’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %25.1’i çalışıyor, %74.1’i de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %21.6’sı hem okula hem işe devam ediyor. Çocuklar balıkçılık, ürün toplayıcılığı, madencilik, inşaatçılık, ev işleri, sokaklarda yapılan işler ile çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan zorla dilendirilme, insan kaçakçılığı sonucu ticari yönden cinsel sömürü, zorla yaptırılan ev işleri gibi işlerle uğraşmaktadır*.

Tanzanya insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Ulusal sınırlar içinde yapılan kaçakçılık, Uluslar arası kaçakçılıktan daha fazladır ve tanıdıklar, aracılar ve arkadaşlara emanet edilen çocuklar kaçırılıp zorla çalıştırılmaya maruz kalmaktadır. Kızlar genellikle ev işlerinde çalıştırılmakta ve turistik yerlere ticari yönden cinsel sömürü amacıyla kaçırılmaktadır. Erkek çocukları da madenlerde ve taş ocaklarında, çiftliklerde, ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalarak ve balıkçılık yapılan botlarda çalışmaya zorlanmaktadır#

Afrika’nın 4. altın üreticisi konumunda olan ülkede binlerce çocuğun altın madenciliği işinde çalışıyor olması, bu çocukların cinsel istismara uğraması, bazen fahişe olması da oldukça eleştirilmekte ve raporlara konu olmaktadır (http://www.dw.de/tanzania-admits-child-labor-in-gold-mines/a-17052647 , http://www.hrw.org/news/2013/08/28/tanzania-hazardous-life-child-gold-miners ).


TAYLAND

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2004 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Tayland’da 5-14 yaşları arasındaki çocukların %13’ü çalışıyor, %96.3’ü de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların da %14.4’ü hem okula hem de işe devam ediyor. Çocuklar balıkçılık, meyve/sebze toplayıcılığı, ev işleri, sokakta yapılan işler gibi işler ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan ticari yönden cinsel sömürü, zorla dilencilik ve çocukların silahlı çatışmalarda yardımcı olarak kullanılması gibi işlerde çalışmakta veya çalışmaya zorlanmaktadır*.

Tayland insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. İnsan kaçakçılığı kurbanlarının çoğu Tayland’ın komşu ülkelerinden zorla, sahtekarlıkla kaçırılır daha sonra da çalışmaya zorlanır veya cinsel yönden istismara maruz kalırlar. Ayrıca kaçırılıp ülkeye getirildikten sonra balıkçılık ve balıkçılıkla ilgili sanayilerde çalıştırılan insanların sayısı da oldukça yüksektir. İnsan kaçakçılığından bahsedilirken,hem Tayland’da hem de Kamboçya, Laos ve Burma’da sınırlara yakın bölgelerde çalışan görevlilerin insanları sınırlardan geçirmek için yolsuzluk yaptığı (haraç aldığı ) konusu da unutulmamalıdır#.

2009-14 yılları arasında ülkede çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için ulusal plan uygulanmıştır.2011-16 yıllarını kapsayan İnsan Kaçakçılığının Önlenmesi Ulusal Stratejisi de hem doğrudan hem de dolaylı olarak çocuk emeğini önlemeye yöneliktir. Bunlara ek olarak Çocuk ve Gençlerin Gelişimi Ulusal Planı (2012-16) da çocukların ve gençlerin oyun oynama, dinlenme haklarını da içeren uygulamaları içermektedir. Karides ve balıkçılıkta kız ve erkek çocukları neredeyse yarı yarıya yer almaktadır, bunun önüne geçilmek için ülkede USDOL taradından finanse edilen bir proje uygulanmaktadır(2010-2015). Bir diğer proje de (Tripartite Action for the Protection and Promotion of the Rights of Migrant Workers in the ASEAN Region ) göçmen işçilerin haklarının korunması ve artırılması ile ilgilidir.


TOGO

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1984 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Togo’da 5-14 yaşlarındaki çocukların %35.7’si çalışıyor, %85.3’ü de okula devam ediyor. 7-14 yaşları arasındaki çocukların %35.5’i de hem okula hem de işe devam ediyor. Çocuklar tarım, hayvancılık, inşaatçılık, dilencilik, araba tamirciliği, ev işleri gibi işler yapmakta ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan zorla dilendirilme, ticari yönden cinsel sömürü ile insan kaçakçılığı sonucu tarım, ev işleri gibi işlerde çalıştırılmaktadır*.

Togo dini eğitim için gönderilen çocukların hocaları tarafından zorla dilendirildiği, yeterli okulun olmadığı, çocukların okuldaki öğretmenleri tarafından cinsel olarak taciz edildiği veya tecavüze uğradığı, neredeyse çocukların yarısının doğum kayıtlarının yapılmadığı bir ülkedir.

Togo insan kaçakçılığı yönünden bir kaynak ve geçiş ülkesidir#. Togolu kurbanlar genel olarak ülke içinde sömürülmekte, çocuklar genellikle tarımda ile taş ve kum işlerinde kullanılmaktadır. Her 8 çocuktan birinin çalışmak için evden gönderildiği ve bunun normal karşılandığı Togo, USDOL tarafından finanse edilen Global Action Programme (GAP) on Child Labour Issues Project kapsamında olan ülkelerden biridir. (http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/4578573.stm )


TUNUS

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1995 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

Tunus’ta çocuk emeği ile ilgili güncel verilere ulaşılamamıştır. Çocuklar tarım, inşaat, ev işleri, sokakta yapılan işler yapıyor ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan insan kaçakçılığı sonucu ticari yönden cinsel sömürü ve ev işleri ile uyuşturucu kaçakçılığı ve zorla ev işleri yapmaya maruz kalıyor*.

2010 yılında yapılan devrimden sonra çocuk işçiliğinin daha çok görülür hale geldiği sivil toplum örgütlerince dile getirimekle birlikte Tunus insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, varış ve muhtemel geçiş ülkesi olmaya devam etmektedir. 15-18 yaşları arasındaki genç kızların fahişe olarak Sousse ve Sfax şehirlerinin kıyı kesimlerinde sömürüldükleri bilinmektedir. Ayrıca bazı güvenlik memurları tarafından sokak çocuklarının organize çeteler tarafından hırsız ve dilenci olarak zorla çalıştırıldığını ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya zorlandığı rapor edilmiştir#.

Tunus’ta yaşanan Zeynel Abidin Bin Ali’ye karşı ayaklanan halkın deneyimlediği Yasemin Devrimi öncesi, süresince ve sonrasında yaşanan protestolar, çatışmalar, yüksek seviyedeki işsizlik, enflasyon, siyasi yozlaşma ve kötü yaşam koşulları sadece ülkede yaşayan yetişkinlerin değil çocukların da etkilenmelerine neden olmuştur. Bugün; 2011 yılında başlayan bu sürecin etkileri hala devam etmekte, ebeveynlerini kaybeden çocuklar için zor zamanlar hüküm sürmektedir. (http://www.wrmea.org/2011-march/three-views-tunisia-s-jasmine-revolution.html

http://www.euronews.com/2014/04/16/three-years-in-tunisias-revolution-still-struggles-/)


TÜRKİYE

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre 5-14 yaşları arası Türk çocukların %2.6’sı çalışıyor, 6-14 yaşları arasındaki çocukların %92.4’ü okula gidiyor. İş ve okul hayatını birlikte sürdüren 6-14 yaşları arasındaki çocuklar, tüm çocukların %1.6’sı kadardır*.

TÜİK tarafından 2012 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarında uygulanan Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları’na göre, 6-17 yaş grubundaki çocuk saysı 15.247 bin kişi olarak belirlenmiş, bu çocukların %91.5’inin okula devam ettiği bilgisine ulaşılmıştır. Okula devam eden 6-14 yaş grubundaki çocukların oranı %97.2 iken, 15-17 yaşlarındaki okula devam eden çocukların oranıunın %74.7 olması çocukların okuldan alındığının kanıtıdır.(Daha önce 2006 yılında da yapılmış olan bu çalışmaya göre, 2006-2012 yılları içerisinde 6-14 yaş grubundaki hem erkek hem de kız çocuklarının okula devam oranları artış göstermiştir.). Çocuk istihdam oranı 6-14 yaş grubunda %2.6’dıri.

TÜİK’in bu araştırmasına göre 6-14 yaş grubundaki çocuklar en çok tarımda (yaklaşık 200.000 çocuk) daha sonra da hizmet(yaklaşık 52.000 çocuk) ve sanayi sektöründe (yaklaşık 40.000 çocuk) çalışmaktadır(Çalışan Çocuk, TÜİK,2012). Çocuklar pamuk toplayıcılığı, fındık toplayıcılığı gibi dönemsel işler ile araba tamirciliği, sokak satıcılığı, dilencilik, taşımacılık ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan insan kaçakçılığı sonucu ticari yönden cinsel sömürü, çocukların cinsel sömürü ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmaları için yasa dışı olarak çalıştırılmaları ve özellikle Güney Doğu’daki çocukların PKK tarfından çocuk asker olarak kullanılması gibi işler yapmakta ve/veya yapmaya zorlanmaktadır*. Ayrıca bölgedeki çocukların sadece asker olarak çalıştırıldıklarında değil oyun oynarken, yürürken öldüğü bilinmektedir (http://www.bugun.com.tr/oguzcan-akyurek-nasil-oldu-117859-haberi.aspx, http://www.milliyet.com.tr/semdinli-de-olen-gencin-ailesi-konustu/gundem/gundemdetay/07.11.2012/1623245/default.htm)

Suriyeli çocuklar da burada değinilmesi gereken diğer bir konudur. Bazı aileler çocukları ile birlikte İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere göç etmeye çalışırken bazıları da kamplarda yaşamaya devam etmiştir/etmektedir. Bazı raporlara göre Suriyeli kız çocukları evlenmeleri için satılmıştır, bazıları da cinsel sömürü, insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılmaya maruz kalmıştır*.

Ülkemizde hem Suriyeli göçmenlerin çalışması ve ekonomik özgürlüklerini kazanarak insani koşullarda yaşamaları hem de Türk çocukların iş hayatına değil okul hayatına katılmalarına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bunlardan bazıları Avrupa Birliği fonu kaynaklarından yararlanarak Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Temsilciliği nin teknik desteği ile 7 ilde ( Çankırı-Kastamonu-Sinop-Ordu-Elazığ-Erzurum-Van )yürütülen Türkiye de Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Ortadan Kaldırılması projesi ( 2005-2007 ), ABD Çalışma Bakanlığı-Uluslararası Çalışma Bürosu nun mali desteğiyle Çalışan Çocuklar Bölümü ile Milli Eğitim Bakanlığı-İlköğretim Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen Türkiye de Eğitim Yoluyla Çocuk İşçiliğiyle Mücadele-(Tarladan Okula) projesi (2004-2008, Ankara, Şanlıurfa, Gaziantep, Elazığ, Ağrı, Mardin illerinde 2004-2008 yılları arasında yürütülmüştür.)(www.csgb.gov.tr). Bunlara ek olarak Ordu’da fındık tarımında çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan ILO projesi de hayata geçirilmiştir (www.ilo.org ,

http://www.stopchildlabour.org/Stop-Childlabour/News-Items/Child-labour-long-hours-and-low-wages-still-rife-in-Turkish-hazelnut-production)

Tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye’de çocuk emeği bugün hala bir problem olarak tanımlanabilir. Çocukların 3 kişiye kadar çalışanı olan küçük iş yerleri ile tarım işleri yapan ve 50’den az sayıda çalışanı olan işverenlerin çocuk işçi çalıştırmasını yasaklayan bir kanun olmaması(İş kanunu Md.4) ve ev işi ve sokakta yapılan işleri yapan çocuklar için bir koruma programının olmaması eleştiriren konulardır.

*Çalışan Çocuklar (Working Child) 2012 Raporu, ILO ve TÜİK


UGANDA

138 numaralı ILO** sözleşmesini 2003 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2001 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2011 verilerine göre Uganda’da 5-14 yaş grubundaki çocukların %30’u çalışıyor, %88.7’si de okula devam ediyor. 7-14 yaş grubundaki çocukların ise %34.4’ü hem okula hem işe devam ediyor. Çalışan çocukların neredeyse tamamı tarım sektöründe çalışmaktadır ve çay, kahve, kakao, tütün toplayıcılığı, vanilya üretimi, şeker kamışı kesme, toplama ve taşıma, balıkçılık ve hayvancılık yapmaktadır. Çocukların yaptıkları diğer işler ise tuğla yapımı, madencilik, ev işleri, sokakta yapılan işler, taşımacılık, sınır ötesi ticaret ve insan kaçakçılığı sonucu olarak ticari yönden cinsel sömürü, zorla çalıştırılma, pornografi üretimi, silahlı çatışmalarda çocuk asker olarak yer almaktır*.

Uganda insan kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma için bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Uganda’nın az gelişmiş Karamoja bölgesinden olan kadın ve çocuklar ev işleri, ticari yönden cinsel sömürü ve dilenmeye zorlanmaktadır. Ayrıca Kongo, Ruanda, Burundi, Kenya, Tanzanya, Güney Sudan gibi ülkelerden kaçırılan çocuklar da tarımda veya fahişe olarak çalışmaya zorlanmaktadır#

Uganda’da çocuk emeğinin ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılması için 2002 yılından beri sadece ILO-IPEC tarafından 15 proje hayata geçirilmiştir (http://www.ilo.org/ipec/Regionsandcountries/Africa/Uganda/WCMS_202274/lang—en/index.htm). Fakat çocuk emeği Uganda için büyük bir sorun olarak bugün de varlığını sürdürmektedir( http://www.newvision.co.ug/news/647711-uganda-has-two-million-child-workers-report.html).


ÜRDÜN

138 numaralı ILO** sözleşmesini 1998 ve 182 numaralı ILO** sözleşmesini de 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Ürdün’de 5-14 yaş grubundaki çocukların sadece %0.8’i çalışmakta, %94.9’u okula devam etmektedir. Hem okul hem de iş hayatını birlikte devam ettiren çocukların da %0.7 olduğu belirlenmiştir. Çocuklar tarım, madencilik, boyacılık, inşaatçılık, halıcılık, taş ocakçılığı, araba tamirciliği, sokaklarda ve evlerde yapılan işler, kuaförlük/berberlik, satıcılık yapmakta ve çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan insan kaçakçılığı sonucu dilencilik ve ev işçiliği ile ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmaktadır*.

Ürdün insan kaçakçılığı konusunda bir geçiş ve varış ülkesidir#. Suriyeli göçmen çocukların ülkeye girişi ile çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri dahilindeki işlerde çalışan çocukların sayısının arttığı düşünülmektedir(http://www.irinnews.org/report/97062/jordan-syrian-child-refugees-who-work-culture-or-coping-mechanism).

Ürdün’de 2002 yılından beri ABD tarafından finanse edilen ILO projesi uygulanmıştır. Ayrıca ülkede dilenci çocuklar ve genel olarak çocuk emeği ile ilgili sosyal programlar da sürdürülmektedir.


YEMEN

138 ve 182 numaralı ILO** sözleşmelerini 2000 yılında imzalamıştır. ILO-IPEC*** kapsamındadır.

UNESCO 2012 verilerine göre Yemen’de 5-14 yaş grubundaki çocukların %13.6’sı çalışıyor, %68’i okula devam ediyor. 7-14 yaş grubundaki çocukların da %10.3’ü hem okula hem de işe devam etmektedir. Çocuklar en çok tarım sektöründe gat(uyarıcı etkiye sahip bir tür bitki,Catha edulis), meyve sebze toplayıcılığı, balıkçılık ve avlanma ile madenlerde, araba tamirhanelerinde, sokaklarda, restoranlarda çalışmaktadır. Ayrıca çocuklar çocuk emeğinin en kötü biçimlerinden olan ticari yönden cinsel sömürüye maruz kalmakta, uyuşturucu ticaretine, çalışmaya ve yasadışı işler yapmaya, çocuk asker olarak çalışmaya(hem devlet hem de diğer silahlı güçler tarafından) zorlanmaktadır*.

Yemen insan kaçakçılığı konusunda bir kaynak, geçiş ve varış ülkesidir. Erkek çocuklar genelde Aden ve Sana’a gibi şehirlere göç etmekte veya Suudi Arabistan’a, Umman’a kaçmaktadır. Bu çocuklar kaçtıkları ülkelerde ev işleri yapmaya, fahişeliğe, dilenmeye zorlanmaktadır. Bazı Yemeni çocuklar ise Houthi militanları veya yerli silahlı güçler taradından savaştırılmak üzere işe alınmaktadır#.

Ülkede hem ILO hem de diğer sivil toplum örgütleri tarafından çocuk emeğini ve çocuk emeğinin en kötü biçimlerini önlemeye yönelik projeler hayata geçirilmiştir.Fakat hala çocuk işçilerin sayısının artmasından korkulmaktadır (http://www.irinnews.org/report/73964/yemen-fears-over-possibly-rising-number-of-child-labourers).

__

*USDOL // (United States Department of Labour) Amerikan Çalışma Bakanlığı

**ILO // (International Labour Organization) Uluslararası Çalışma Örgütü

***ILO-IPEC // (International Labour Organisation- International Programme on Eliminating Child Labour) ILO Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Programı

#Trafficking in Persons 2013 Report: Country Narratives

iÇalışan Çocuklar (Working Child) 2012 Raporu, ILO ve TÜİK

*2013 Findings on the Worst Forms of Child Labor, United States Department of Labor, Bureau of International Affairs, Eylül 2014